Eşiniz bir bebeğiniz olacağını duyduğundan beri yerinde duramıyor. İnanılmaz mutlu. Kılınıza bile zarar gelmesinden korkuyor, bir dediğinizi iki etmiyor. Tek kelimeyle sizi el üstünde tutuyor. Ama yaşanan tüm bu güzellikler hamileliğinizin 4. ayında son buldu ve siz kâbus dolu günlere adım attınız.
Çünkü eşiniz baba adaylarının % 10 ila % % 65’inde görülen hamilelik sendromuna yakalandı. İlk günlerin o mutlu, heyecanlı, sizi el üstünde tutan adam gitti bambaşka biri geldi. Nasıl biri mi? Sanki kendi hamileymiş gibi midesi bulanan, giderek kilo alan, aşeren, hazımsızlık çeken, başı dönen ve bel ağrılarından şikâyet eden yatağını ayıran size rahibe gibi davranan bir adam…
İnanılmaz değil mi?
Onun böyle değişmesinin nedeni yaklaşan doğum nedeniyle duyduğu heyecan, gerginlik, artan sorumluluklarla ortaya çıkan kaygılar. Aslında sizde ortaya çıkan gebelik semptomlarının çoğu da eşinizde olduğu gibi gebelik, doğum ve bebeğinizin sorumluluklarıyla ilgili oluşan kaygılardan ibarettir.
Gebelik fizyolojisi bedendeki ve hormonlardaki değişimler, duyguların bedensel yansımasını kolaylaştırır. Böylece gebelik semptomları dediğimiz hazımsızlık, uykusuzluk, ağrılar, baş dönmeleri, ağlama nöbetleri gibi şikâyetler sıkça meydana gelir.
Hamilelik sendromunun görülme nedeni?
Gebelik, yaşam serüveninizin en önemli dönemlerinden biridir. Bu özel dönem bedendeki fizyolojik değişimlerle birlikte ruhsal dalgalanmalara da açıktır.Gebelik dönemine dek yaşantınızda oluşan duygusal birikimleriniz (öfke, çaresizlik, kaygı, suçluluk, yetersizlik, değersizlik gibi) gebelik ve doğum sürecinizi etkiler.Annelik ve eşlikle ilgili duygusal kayıtlarınız ( ki bunda yaşanılan çocukluk döneminiz büyük oranda etkendir) sizin dolayısıyla eşinizin gebelik şikayetlerini etkilemektedir.
Duygularımızın ve hislerimizin davranışlarımızı kontrol ettiği gerçeğiyle olayı değerlendirebildiğimizde gebelik septomlarını daha doğru değerlendirmiş oluruz. Hamile babaların varlığı bu gerçeği göstermektedir. İnsanoğlu duygu birikimlerini bir şekilde bedeninde yaşamaktadır, aynen anne adaylarında baba adaylarında olduğu gibi…
Daha çok hangi tip baba adaylarında görülür?
Hamilelik sendromunu, özellikle hamilelik sırasında yalnız bırakılan veya bırakıldığını hisseden, hamilelik sürecine hiçbir katılımda bulunmayan veya abartılı sorumluluk duygusuyla beraber gelecek kaygısı, yetersizlik duygusu hisseden, nasıl baba olacağını bilemeyen, iyi bir baba olamayacağının kanaatinde olan baba adaylarında sıklıkla ortaya çıkar. Hele de gebelik dışında aile içi sorunlar yaşanmışsa ve hala yaşanıyorsa gebelik sorunlarını arttırabilir.
Bazen de tam tersi etkisiyle erkek baba rolüyle birlikte hayatına daha bir anlam katıp pozitif anlamda ciddi değişimler geçirebilir. Hamile babalarda ki cinsel sorunlar hamilelik öncesi ve belki de tüm yaşam boyunca cinselliğe bakış açısıyla örtüşür. Eğer cinsellik sadece bedensel haz alma, hayvani bir dürtünün tatminini, aslında yasak, günah ayıp bir işlev olarak algılanıyorsa ( bu çoğunlukla bilinçaltı bir algılamadır) baba böylesine kutsal bir bedende- çocuğunu karnında taşıyan annede- cinselliği yaşamaktan utanır, çekinir.
Nasıl yaklaşmalı?
Tüm hastalıklarda özellikle gebelik sendromlarında bütüncül bir yaklaşımla, bedendeki sorunların duyguların yansıması olabileceğini bilerek (sinirlenince midenizin veya başınızın ağrıması gibi…) anne ve baba adayının yanında olunmalıdır. Özellikle gebelik sendromları olarak adlandırdığımız bulantı, kusma, aşerme, uyku bozuklukları, halsizlik, nefes darlığı, cilt rahatsızlıkları, kaygılar, depresif ruh hali şikâyetlerinde, bedene bu şekilde yansıyan duyguların çözümlemelerini yapmak en doğru yaklaşımdır.
Bu şikâyetleri sıkışmış bastırılmış duyguları çözümlemek için bir fırsat olarak değerlendirdiğinizde anne – baba ve henüz doğmamış çocuk çok karlı çıkacaktır. Zira bu vesileyle duygusal yüklerden arınma ve farkındalıkların artmasını sağlamış oluyoruz.Duygusal yüklerden kurtulan anne- babanın hayatlarında bembeyaz sayfalar açılır.Elde edilen farkındalıkla, duyguların, insan sevgisinin yaşamdaki, önemini bilerek yapacakları annelik- babalık – eşlik görevlerinde çok daha keyifli mutlu hikayelerle doldururlar. Eğer isterlerse bu beyaz sayfa anne-babanın elindedir. Bu işten en kazançlı olanda sevginin ürünü olan bebeğiniz olur. Sevginizin meyvesini sevgiyle beslemeyi gebelikte öğrenmeye başlayıp doğumdan sonrada devam edeceksiniz. Sevgi ırmağı ile akan gebelik süreci doğumla adeta çağlayana dönecektir.
Hamilelik sendromlarını bu şekilde değerlendirme şansını bulamadığınızda gebelik şikâyetleri, doğum korkuları, emzirme sorunları, lohusalık depresyonu, doğru anne- baba modeli olamama, sıkıntılı bir gelecek gibi sorunlarda çığ gibi büyümektedir. Sonuçta sıradan hamilelik sendromları gibi başlayan kartopu çığa dönüştüğünde altında siz ezilmektesiniz.
Hamilelikte yaşanan cinsel sorunlar, cinselliği doğru algılama hamilelik ve öncesindeki sağlıklı cinselliği temin etmekle giderilir. Anne ve baba bilmelidir ki sevgiyle yaşanan cinsellik hamilelik kadar kutsaldır. İnsanın hamuru sevgiyle yoğrulur,insan sevginin ürünüdür ve bir şekilde sevginin paylaşımıdır cinsellik. Cinsellik bu duyguyla yaşandığında annenin ve bebeğin bundan fayda görmesi mümkündür. Hamile olmasına rağmen eşi tarafından istenmesi, annelikle beraber kadınlıktan ve eşlikten vazgeçmemesi gerçeğini yaşatır kadına…
Kadın Hastalıkları Doğum Uzmanı Op.Dr.Ayşe Duman