Daha sağlıklı bireylerin yetişebilmesi adına yapılması gereken bazı hususlar vardır. Bazen gebelik öncesinde almanız gereken önlemler, risklerinize göre daha fazla olabilir. Bu riskleri oluşturan faktörler yaşam şartlarınız, sağlık durumunuz, yaşınız, daha önce yaptığınız doğumlardır. Eğer sizler de bir anne adayı iseniz çocuğunuzun gelişimini ve hamilelik sürecinizi daha sağlıklı bir şekilde tamamlamak adına bu risk faktörlerini göz önünde bulundurmalısınız.
Gebelik öncesi yapılması gerekenlerin başında mutlaka uzman kontrolleri gelir. Kendinizi rahat hissettiğiniz ve bu konu hakkında uzman olan bir doktor seçin. Ve en kısa süre içerisinde muayene olun. Muayene sonuçları genelde gebe kalmanızdaki riskleri ortaya koyar. Bu şekilde gebelik süreciniz belirlenmiş olur. Aynı zamanda gebelik için en uygun yumurta oluşum dönemini de doktorunuzdan öğrenebilirsiniz. Bu süreçlerde eğer hamile kalmayı düşünmüyorsanız, cinsel birlikteliğiniz sırasında korunma yöntemlerini deneyebilirsiniz.
Son zamanlarda oldukça yaygınlaşan, artık her yayın organından doktorların ve uzmanların anne adaylarını bilinçlendirdiği bir test de pap smear testidir. Gebelik öncesi yapılan testler arasında en popüler testtir. Bu test sayesinde rahim ağzında gelişen her türlü komplikasyonu takip edebilirsiniz. Aynı zamanda kanser gibi riskli hastalıkların da teşhisi gebelikten önce konularak farklı bir tedavi yöntemi izlenir. Bu şekilde daha sağlıklı bir dönemde bebeğinizi dünyaya getirebilirsiniz. Oluşan herhangi bir enfeksiyon da yine bu test sayesinde ortaya çıkarak, hamilelikte oluşan riskleri daha az şekilde hissetmenize yardımcı olur.
Folik asit annelik hormonlarını düzene sokan ve günümüzde besin değerlerinin düşmesinden kaynaklı doğal yollarla elde etmenin zor olduğu bir asittir. Bu asit rahimde bebeğin daha iyi tutunmasını sağlayan dokuların gelişmesi için hormonların salgılanmasını artırır. Bebeğin tutunabilmesi adına, rahimin daha kalın bir tabaka haline gelmesine yardımcı olur. Genelde düşük riski taşıyan annelerde bu değere az rastlanır. Ve bu yüzden düşük tehlikesi olan gebeliklerde bu değer sürekli olarak takip edilir. Ortalama olarak günlük 400 mg kadar alınan folik asit bebeğin rahimde tutunmasına yardımcı olan miktardır. Ancak bunun için ilk maddede belirttiğimiz gibi uzman tarafından değerlerinin incelenmesi gerekir.
Eğer gebe kalmak istiyorsanız öncelikle yumurtlama döneminizi takip edin. Bu genelde adet döneminizden itibaren 12-14-16. günler olarak bilinir. Bu günlerde cinsel ilişkiye girmek diğer dönemlere göre gebelik oranınızı artıran bir durumdur. Hamile kalmak için yapılması gerekenler arasında, cinsel ilişki sonrasında direkt olarak ayağa kalkmamak da yer alıyor. Spermlerin yumurtaya ulaşabilmelerine yardımcı olabilmek için döllenme süresince düz bir şekilde ancak belinizden itibaren daha yüksek bir pozisyonda durarak bekleyin.
Eğer sigara alkol gibi kötü alışkanlıklarınız varsa bu alışkanlıkları bir an önce bırakmanızı tavsiye diyoruz. Uzmanların yaptıkları araştırmalara göre bunlar hem anne sağlığını, hem de bebeğin; hem zihinsel hem de fiziksel olarak gelişimini geriletip, zarar veriyor. Özellikle gebe olduğunuzu henüz öğrenmediğiniz süreçlerde bu daha sık rastlanılan bir durumdur. Kaslarda bulunan sinirlerin yıpranmasına neden olduğu için, genelde anne adaylarının düşük tehlikesi yaşamasının nedenleri arasında en etkilisi sigara oluyor. Kasların güçsüz olması yüzünden bebek rahime tutunamıyor. Gebe kalmayı düşündüğünüz ve bunun için uğraştığınız zamanlarda direkt olarak bu alışkanlıklardan kurtulmalısınız.
Tein ve kafein, özellikle çayda ve kahvede fazlaca bulunan maddelerdir. Bu maddeleri aslında hepimiz günlük hayatta bol bol tüketiyoruz. Ancak anne olmak isteyen anne adayları için bu iki madde yumurta kalitesini düşürdüğü için uzak durulması gerekenler arasında yer alıyor. Planlı bir şekilde gebe kalmak istiyorsanız mutlaka olabildiğince minimum şekilde tüketmeye özen gösterin.
Annelerin görmezden geldiği ancak gebelik sürecinde önemli bir rol oynayan adet döngüsünde, doktorunuza oluşabilecek tüm risklere dair ipucunu veren bir detaydır. Adet döngünüzü mutlaka takip edin. Ve hangi günler, ne aralıklarla olduğunuzu ve miktarını bir yere not edin. Yeri geldiğince doktorunuz sizlerden bu bilgiyi isteyerek oluşabilecek risklere karşı önlem almanıza yardımcı olacaktır.
Partnerinizin de bu süreçte dikkat etmesi gereken birtakım hususlar vardır. Özellikle ağır sporlar yapmaması ve bununla beraber kötü alışkanlıklarından kurtulması gerekebilir. Cinsel birliktelik sonrasında spermlerin kalitesini bozacak ve yumurtaya kadar ilerleme hızını kesecek faktörlerden uzak durun. Tampon ya da genital bölge için kullanılan ürünler bu dönemde zarar verebilir. Olabildiğince kimyasal ürünlerle ve sert cisimlerle temastan kaçının. Aksi halde spermlerin kalitesi bozulabilir.
Anne adayıysanız ya da sadece bu konuyu düşünüyorsanız, mutlaka sağlığınıza dikkat etmeli ve bu dönemde ilaç kullanamayacağınız için de ihtiyacınız olan vitamin ve mineralleri olabildiğinde doğal yollardan almalısınız. Mevsiminde yetişen meyve ve sebzeleri tüketmeli, bununla beraber kalsiyum, B12 gibi oldukça önemli olan vitamin içeren besinleri tüketmelisiniz. Düzenli ve sağlıklı beslenmek çocuğunuza yapacağınız en iyi yatırım olacaktır.
Eğer gebelik haricinde ancak gebeliği etkileyen hastalıklarınız varsa hamilelik öncesinde bu hastalıklara yönelik tedaviye başlayın. Çünkü bu hastalıklar için ilaç kullanmanız ya da başka tedavi yöntemi seçmeniz gerekebilir. İlaç kullanmak ya da kimyasal bir tedavi yöntemi bebeğe zarar verebilir. En ufak bir diş tedavisi bile bebeğe zarar verebilecek bir durumken, bu detayı kesinlikle gözardı etmeyin. Genel bir sağlık taramasından mutlaka geçin.
Hormonların dengesini sağlayan ve vücudunuzun daha dinç olmasına yarayan bir diğer önlem de spordur. Eğer yaşınız ve diğer faktörler herhangi bir sporla uğraşmanıza elverişli ise mutlaka düzenli olarak spor yapın. Eğer bu elverişli şartlarınız yoksa da düzenli olarak yapacağınız egzersizler sayesinde yine bu hareketliliği sağlayarak sağlığınızı koruyabilirsiniz. Bu aynı zamanda gebelik sürecindeki ağrılarınızın da azalmasına ve ani sancıları kontrol altına almanıza yarayacaktır.