Hamileliğin 7. haftasında bebekler dokunmayı hissetmeye başlıyor

Erken doğum hem bebekler hem de anneleri için zorlu ve yorucu bir sürecin başlangıcı oluyor. Bu sürecin sağlıklı ve güvenli bir şekilde ilerlemesi bebeğin gelişimi için büyük önem taşıyor. Fakat bebek daha anne karnına düştüğü anda onunla kurulan iletişim, bebeğin anne karnında sağlıklı, duygusal açıdan doyduğu, duyurularını geliştiren bir süreci sağlıyor.

Memorial Antalya Hastanesi Çocuk, Yenidoğan Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Aşkın Güra Bayık “17 Kasım Dünya Prematüre Günü” nedeniyle, anne karnındayken bebek ile kurulan iletişimin prematürelik sürecine katkıları hakkında bilgi verdi.

DOKUNMA DUYUSUNU GELİŞTİRMEK SİZİN ELİNİZDE

Rahim tartışmasız fetüsün gelişmesi, büyümesi ve beslenmesi için en mükemmel ortamdır. Duyusal sistemler gebelik boyunca gelişir. Anne karnında gelişen bebeğin ilk oluşan duyusu “dokunma duyusudur”. Bebek daha 7 buçuk haftalık iken dokunma duyusuyla hissetmeye başlar. Dokunma duyusunun başladığı ilk bölge ağız çevresi ve yanaklardır. Gebeliğin 12. haftasından itibaren dokunma duyusunu algılayan sinirler hızla gelişmeye başlar ve yaklaşık 32. haftada bebeğin kafasının tepesi dışında tüm vücut bölgeleri dokunma duyusunu hisseder hale gelir. Anne karnında derin dokunuşlar ve sıcaklık hissi dokunma duyusunun gelişmesini sağlayan en önemli uyarılardır.

Reklam
Reklam

SİZ KARNINIZA DOKUNDUKÇA KENDİNİ GÜVENDE HİSSEDİYOR

  1. haftadan itibaren elastik olan rahim, tüm gün sarılma ve masaj gibi hareketlerin hissedilmesinin gelişimini sağlar. Kucaklanma ve sarılma duyusu ile bebek vücudunu kıvrık pozisyona getirir, ellerini orta hatta birleştirir. Parmaklarını emer ve bu şekilde kendini güvende hisseder. Rahim içindeki sabit ve nötr olan sıcaklık da güven duygusunu arttırır. Son aya gelen bebek iyice büyüdüğü için rahim duvarına sık sık değer ve dışarıdan yapılan okşama da dokunma duyusunu arttırır. Dokunma bebeğin güven duygusunu güçlendirir.

HAMİLEYKEN AYAKTA HAFİF SALLANARAK BEBEĞİNİZİ MUTLU EDEBİLİRSİNİZ

Anne karnındaki su bir cismin ağırlığını 50 kat azalttığı için, amniyo sıvısındaki bebek, kendini 1/50 kat daha hafif hisseder. Yer çekimi azalmış bir ortamda sürekli sallanma hareketinin olması da onu sakinleştirir. Dolayısıyla annenin hafif sallanarak bebeğine bu güvenli ortamı hissettirmesi, bebeğin daha huzurlu bir büyüme sağlayabilir. Özellikle erken doğmuş bebeklerde, çıktığı güvenli anne karnı ortamından zorlu kuvöz sürecine geçmek onlar açısından çok zorlu bir süreçtir. Karnınızdaki sıcaklığı ve korunma duygusunu, alışık olmadığı yeni çevresinde de aramaya devam eder.

Reklam
Reklam

PREMATÜRE BEBEKTE ANNENİN SÜREKLİ TEMAS HALİNDE OLMASI GEREKİYOR

Tek hamileliklerde eğer 37 haftadan önce doğum yapılırsa bu erken doğum sayılır. Fakat çoğul hamileliklerde bunun kesin belirlenmiş bir süresi yoktur. 24 ve 34. haftalarda normal dışı belirtiler görülüyorsa, bebeğin erken doğma riski söz konusu olabilir. Prematüre doğumlarda anne ile ten teması sağlanarak göğsünde tutma pozisyonuna kanguru pozisyonu denir. Bu pozisyon dokunma ve sıcaklık duyusunu harekete geçirir. Benzer şekilde kuvöz içerisinden çıkartmaya imkanı olmayan prematürelerde annenin ellerini kuvöz içerisine sokarak bebeğine dokunması, okşaması, masaj yapması birçok yönden bebeğin gelişimini hızlandırmaktadır. Bebeğe bol bol sevgi gösterilmesi ve hayata güvenle tutunmasını sağlamaya çok yardımcı olur.