Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, "Hamilelik döneminde bel fıtığı genetik olarak çocuğa da geçer mi, bebeğe herhangi bir zararı olur mu?" sorusuna tüm ayrıntılarıyla açıklık getirdi. Kilo artışı, büyüyen bebekle birlikte omurgaya uygulanan baskının fazlalaşması hamilelik döneminde bel fıtığı riskinin artmasında etkili olur. Ancak bu dönemde ortaya çıkan bel fıtığının çocuğa geçmesi mümkün değildir.
BEL FITIĞI VE GENETİK
Bel fıtığı oluşmasının genetik bir yönü vardır. Çünkü yapılan bilimsel çalışmalarda belirlenmiş bir genin yapısında belirli değişikliğin bulunduğu kişilerde şiddetli disk dejenerasyonu görüldüğünü ortaya konmuştur. Disk dejenerasyonu ise bel fıtığını başlatan süreçtir. Öyleyse bu annenin bebeği ileride büyüyüp yetişkin insan olduğunda, genetik olarak bel fıtığına daha yatkın olacaktır. Yani bel fıtığının ortaya çıkma ihtimalinin yüksek olması genetik olarak çocuğa geçebilir. Çocuğun annesi ya da babasında bel fıtığı sorunu olması bu çocuğun ileride mutlak surette bel fıtığı olacağı anlamına gelmez, ancak bel fıtığına yatkın olacağı anlamına gelir.
HAMİLELİKTE ORTAYA ÇIKAN FITIK BEBEĞE ZARAR VERİR Mİ?
Hamilelik döneminde ortaya çıka bel fıtığının doğrudan bebeğe zarar vermesi söz konusu değildir. Ancak bel fıtığı teşhisi konulurken Röntgen gibi bebeğe zarar verecek görüntüleme yöntemlerinin kullanılmaması gerekir. Bu noktada MR bebeğe zarar vermeyecek bir görüntüleme yöntemi olarak öne çıkar.
Hamilelikte ortaya çıkan bel fıtığında öncelikli olarak istirahat ve egzersiz ile tedavi tercih edilir. Anne adayının ilaç kullanması gereken durumlarda ise ilaçların hamileliğe uygun olarak seçilmesi gerekir. Sadece ciddi derecede ilerlemiş kabul edilebilecek acil durumlarda ameliyat önerilir. Bu durumda da bebeğe zarar vermemek için spinal anestezi tercih edilebilir. Hamilelikte ortaya çıkan bel fıtığının bebeğe doğrudan bir zarar vermesi söz konusu olmasa da teşhis ve tedavi yöntemlerinin beyin-sinir cerrahı ve kadın doğum uzmanı işbirliği ile belirlenmesi ortaya çıkabilecek sorunların önlenmesi açısından çok yararlıdır.
Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan
Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı