Hamilelik sürecinde inanılan 12 yanlış bilgi!

Anne adayları hamilelik sürecinde oldukça strese girebiliyorlar. Bu süreç boyunca çevreden gelen doğruluğu bilinmeyen bilgiler de strese neden olan etkenler arasında yer alıyor. Bu bilgilerin büyükler tarafından doğru olduğu düşünülse de hiçbir doğruluğu bulunmuyor.

Anne adayı ve bebeğin sağlığı için hamilelik sürecinin iyi yönetilmesi gerekiyor. Oldukça heyecanlı bir bekleyiş olan bu süreç boyunca anne adayları çevre tarafından yanlış bilgilere maruz kalıp stres yapabiliyor. Fakat bu bilgilerin hiçbir doğruluğu bulunmuyor. Op. Dr. Şakir Volkan Erdoğan, gebelikte doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdi.

YANLIŞ BİLGİLER HAMİLELİK VE DOĞUM SÜRECİNİ ZORLAŞTIRIYOR

Gelişen teknoloji ve iletişim çağı ile birlikte her bilgiye ulaşmak çok kolaylaşmışken beraberinde getirdiği sorun hangi bilginin doğru hangi bilginin yanlış olduğu konusudur. Pek çok anne adayı da bazen bu bilgi kirliliği içinde stres yaşayabilmektedir. Gebelik sürecinde; gerek hormonların, gerekse anne olmanın verdiği sorumluluk ile anne adaylarının kafaları duyulan yanlış bilgilerle karışabilmektedir. Bu bilgiler her ne kadar masum gibi görünse de, hem gebenin konforunu bozmakta hem de strese yol açmaktadır. Bu mitler şöyle sıralanabilmektedir:

Reklam
Reklam

HER GEBE TÜM HAMİLELİK BOYUNCA EN ÇOK 7-9 KİLO ARASINDA ALMALIDIR

Genellikle gebe bir kadın hamilelik dönemini 8-12 kilo alır diye ortalama bir rakam vardır. Ancak gebelik döneminde alınan kilolar gebelik öncesi kadının kilosuna uygun olmalıdır; örneğin kilolu bir anne adayı ile zayıf bir anne adayının alması gereken kilo aynı olmamalıdır. Kilo alımı her kadına göre farklılık gösterebilir. Hamilelikte doktor kontrolünde kilo dengesinin doğru ayarlanması önemlidir.

MİDESİ BULANMAYANIN ERKEK ÇOCUĞU OLUR

Bilimsel olarak kız bebeklerin anne adayında daha fazla bulantı yaptığı yönünde bazı çalışmalar bulunmaktadır ancak bulantı olmayan her anne adayının çocuğu erkek doğmamaktadır.

GEBE SAÇ KESTİRİRSE BEBEĞİN ÖMRÜ KISA OLUR

Hamile kadınların saç kestirmesinde bir sakınca yoktur. Saç boyama konusunda ise dikkat edilmesi gereken tek konu boyadaki kimyasal maddelerdir. Bu nedenle saç boyası 12 haftaya kadar yapılmamalıdır.

BİR GEBE KOLLARINI HAVAYA KALDIRIRSA BEBEĞİN KORDONU BOYNUNA DOLANIR

Bu da yanlış bir bilgidir. Hamilelerin yaptığı hareketle kordon dolanması gibi bir durum söz konusu değildir. Bilimsel araştırmalara göre uzun kordonu olan bebeklerde kordon dolanması görülmektedir. Bu durum gebenin hareketine bağlı değildir.

Reklam
Reklam

HURMA YEMEK DÜŞÜĞE SEBEP OLUR

Gebelikte hurmanın doğumu başlattığına dair birçok çalışma mevcuttur. Yapılan çalışmalar genelde doğuma yakın dönemde düzenli hurma yenmesi ile ilişkilidir. Araştırmalara göre hurma doğumu başlatmakta etkili bir besindir. Yiyeceklerle ilgili olarak gebeliğe ilişkin söylenebilecek tek şey hiçbir besinin abartılı tüketilmemesi gerektiğidir.

BİR HAMİLE İSTEDİĞİ BESİNİ YEMEZSE, BEBEKTE O BESİNİN İZİ ÇIKAR

Gebelik boyunca her istenen şey tüketilmez. Örneğin sakatat, ağır metal ihtiva eden deniz canlıları, çiğ süt, çiğ et, çiğ balık ürünleri, sushi gibi besinler tüketilmemelidir. Bu tür gıdaların tüketilmemesi bebekte bir iz oluşturmaz ancak ciddi nöronal ve fiziksel hasarlara neden olabilmektedir.

HAMİLE KADIN SPOR YAPAMAZ

Gebenin çevresindeki kişiler tarafından en sık dile getirilen konulardan biri de anne adayının eğilmemesi, bir yere uzanmaması, koşmaması, dans etmemesi gerektiğidir. Rutin ve iyi giden bir gebelikte hareket kısıtlaması önerilmemektedir. Genetik olarak sağlıklı ve takiplerinde bir patoloji görülmeyen bir bebek için hareket etmenin sorun oluşturmayacağı bilinmektedir. Riskli gebeliği olan kadınlara da her hareket önerilmez. Genel anlamda dikkat edilmesi gereken gebeliğin ileri haftalarında, özellikle doğuma yakın ağır sporların yapılmasından kaçınılması gerektiğidir.

Reklam
Reklam

GEBELİKTE VAJİNAL MUAYENE DÜŞÜĞE NEDEN OLUR YA DA DOĞUMU BAŞLATIR

Bu bilgi anne adaylarının çok fazla dile getirdiği, jinekoloji uzmanlarının çok sık karşılaştığı bir konudur. Hatta pek çok anne adayı, anne ve bebek hayatının riskli olduğu durumlarda bile vajinal muayene konusunda direnç göstermektedir. Bu bilgi kesinlikle doğru değildir. Vajinal muayene bebeğe ya da anneye zarar vermemektedir, doğumu başlatmamaktadır.

GEBELİKTE CİNSEL İLİŞKİ BEBEĞE ZARAR VERİR

Cinsel ilişki bebeğe zarar vermez. Fakat vücudumuzun ürettiği prostoglandin maddesi rahim ağzının açılmasına ve kasılmalara neden olan bir maddedir ve bu madde erkek menisinde de bulunmaktadır. Bununla birlikte yapılan çalışmalarda cinsel ilişki ile doğum olayının başladığına dair bir kanıt bulunamamıştır. Bu veriler ışığında güncel bilgimiz cinsel ilişkinin hamileliğe zarar vermeyeceği yönündedir. Ancak gebelikte cinsel ilişki dönemleri konusunda mutlaka doktora danışılmalıdır.

DOĞUM İÇİN ACI EŞİĞİ YÜKSEK OLMAYAN DOĞUM YAPAMAZ

Doğum, acı eşiği ile ilgili değil, kadın olmak, anne olmayı istemek ve neslin devamını sağlamak ile ilgilidir. Acı eşiği yüksek insanlar tabi ki de acıyı daha az hissedeceklerdir ama bunun doğurabilmek ile ilgisi yoktur.

Reklam
Reklam

8 AYDAN KÜÇÜK DOĞAN BEBEK YAŞAMAZ

Gelişen tıp ve teknoloji ile günümüzde 22-24 hafta üzerindeki; 500 gr ve üzeri bebekler yaşayabilmektedir. Tabi ki bebek anne karnında ne kadar kalırsa ileride sağlıklı yaşama oranı o kadar artar. Erken haftada doğum, bebeğin kuvözde kalacağı süreyi ve bakım ihtiyacını artırmaktadır.

MİDE EKŞİMESİ BEBEĞİN SAÇLARIYLA İLGİLİDİR

Gebelik sürecinde anne adayında bir takım fizyolojik değişiklikler meydana gelmektedir. Bunlardan bir tanesi de mide içeriğinin özellikle ilerleyen gebelik haftaları ile yemek borusuna geri kaçması durumudur. Reflü adı verilen bu durumda yemek borusunun mideye girdiği yerde yanma ve ekşime hissi olur; bebeğin saçları ile ilgisi yoktur.

Anahtar Kelimeler: