Hamilelik döneminde artan enerji ihtiyacını karşılamak için karbonhidrat alımındaki yoğunlukla diş çürüklerinin de fazlalaştığını belirten Köprülü, "Halk arasında 'her hamilelikte bir diş kaybedilir' inancı yaygın, bu doğru değil; çünkü çürük, tekrarlanan asit atakları sonucu oluşur, tekrarlanan hamilelikle değil" dedi. Hamilelik döneminde vücuttaki hormonal değişimlere bağlı olarak dişeti hastalığına yatkınlık olabileceğini; ancak dişeti hastalığına neden olan asıl etkenin dişlerin yüzeyinden kaldırılmayan plaklar olduğunu vurgulayan Köprülü, "Hamilelik süresince etkin plak kontrolü ve dengeli diyetle diş ve dişeti korunmuş olacaktır" diye konuştu. Köprülü, bu dönemde düzenli diş kontrolü yapılması gerektiğini, hamileliğin ilk 3 aylık döneminin daha sinirli ve heyecanlı geçebileceğini, tedavi için en uygun dönemin ise 6. ay olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Köprülü, hamilelik süresince beslenmenin doğmamış bebeğin diş gelişimini etkilediğini de ifade ederek, bebeğin dişlerinin hamileliğin 3. ve 6. ayında gelişmeye başladığını anlattı. Köprülü, bu dönemlerde beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini, özellikle A, C ve D vitaminleriyle protein, kalsiyum ve fosfor alınmasına önem verilmesini istedi. "Hamilelik ve sonrası ağız bakımına dikkat edilmesi gereken özel bir dönemdir" diyen Köprülü, anne sağlığının yanı sıra bebeğin sağlığı için de diş bakımının önemli olduğunu belirtti. Köprülü, şöyle devam etti:
"Annenin ağız ve diş sağlığı, sürekli temas halinde olduğu bebeği için de önemlidir; hatta bu açıdan bütün aile bireylerinin ağız ve diş sağlığı önemlidir. Bu nedenle günde 2 kez florlu diş macunuyla dişleri fırçalamak, diş ipi kullanmak, dengeli beslenmek ve düzenli diş kontrolü yaptırmak gerekir."