Hamilelik kadının yaşamı boyunca geçirdiği en önemli evrelerden biridir. Bu dönemde 10-12 kilo alan anne adayının beslenme ihtiyacı artar; çünkü artık onun hem kendi hem de bebeği için beslenmesi gerekir.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Esra Küçük, hamilelikte meyve ve sebze ağırlıklı beslenmeye ağırlık verilmesi gerektiğini belirterek, fazla alınan kilonun hem anne adayı hem de bebek için tehlike oluşturacağını dile getiriyor. Op. Dr. Küçük, konuya ilişkin şunları söylüyor:
"Anne adayının, hamileliği süresince 10 kilo alması yeterlidir. Bir canlı taşıdığını düşünerek abur cubur tüketmek ve dengesiz beslenmek, en azından doğumun zor olmasına ve anne adayının hareketlerinin kısıtlanmasına neden olur. Dengeli beslenerek 10 kilo alındığında ise bunun 3.5 kilosu bebeğe, 650 - 900 gramı plasentaya, 2.5 - 3.5 kilosu hücreler arası sıvı ve kan hacmine, 400 gramı da göğüslerin büyümesine gider. Geri kalan yaklaşık 1 kilo 600 gram, anneye yağ dokusu olarak kalır. Hamilelik sona erdiğinde de anne fazla kilolarından kurtulmak için rejim yapmak zorunda kalmaz."
Hamileliğin ilk belirtileri, genellikle sabahları meydana gelen baş dönmesi ve mide bulantısı şikayetleri oluyor. Bu şikayetlerin artması, kadınların beslenmesini de etkiliyor. Op. Dr. Küçük, sözlerine şöyle devam ediyor:
"Mide bulantısı ve kusma şiddetli olursa, hamile kadın bir şey yiyip içmez. Bu durumda, vücuttaki proteinlerde ve kan hacminde azalma ile birlikte böbrek yetmezliğine kadar varan sonuçlar ortaya çıkabilir. Dolayısıyla, kusmanın yoğun olduğu dönemlerde bolca su içilmeli, meyve yenilmeli ve sebze yemeklerine rağbet edilmelidir. B6 vitamini bu dönemin kolayca atlatılmasını sağlıyorsa da, doktora sormadan almamak gerekir. Gece yatmadan önce yenilen yağsız bir tost ya da birkaç bisküvi, sabahları görülen mide bulantısını giderir."
HAMİLELİK DÖNEMLERİNE GÖRE BESLENME
Doktorlar, 9 ay 10 gün süren hamileliği anne ve bebek açısından üç aşamada değerlendiriyor. Buna göre; 0-3 aylık dönem birinci aşama, 3-6 aylık dönem ikinci aşama, 6-9 aylık dönem ise üçüncü aşama oluyor. Op. Dr. Esra Küçük, söz konusu aşamalar hakkında şu bilgiyi veriyor:
"Hamileliğin ilk üç ayında bebeğin organları oluşmaya başlar. Bu nedenle bu dönemde rejim yapmak veya aşırı beslenmek yanlıştır. Bebeğin beyin ve omurgasının yeterince gelişmesi için bu dönemde folik asit bakımından zengin olan gıdalar alınmalıdır. Aksi takdirde bebek, omurgası yeterince gelişmemiş olarak doğabilir. Folik asit, koyu yeşil yapraklı ve kök sebzelerin yanı sıra meyvelerde bolca bulunur. Hamileliğin dördüncü ve altıncı ayları arasındaki dönem, fiziksel ve duygusal olarak en rahat dönemdir.
Hamileliğin ilk dönemlerindeki kusma, bulantı gibi şikayetler ortadan kalktığından, beslenmede ve hareketlerde belirgin bir rahatlama olur, iştah artar. Dikkatli ve dengeli beslenilmediğinde kolay kilo alınır. Bu aylarda bebeğin gelişimi daha hızlıdır. Bu nedenle balık, et, kuru baklagiller, süt, yoğurt, meyve ve sebze gibi mineral, vitamin ve protein bakımından zengin gıdalar alınmalıdır. Kahvaltıda da sofradan yulaflı ve kepekli kahvaltı gevrekleri eksik edilmemelidir. Hamileliğin altıncı ayından itibaren bebeğin kemiklerinde gelişme başladığından kalsiyum ihtiyacı artar.
Anne adayı bu dönemde her gün pastörize süt, peynir ve pastörize yoğurt yemelidir. Fasulye, ekmek, tahıl ve sardalye gibi kılçığıyla beraber yenilebilen balıklarda kalsiyum bolca vardır. Yeterli kalsiyum alınmadığında, kadınlarda kemik erimesi görülebilir. Hamileliğin yedinci ayından itibaren anne adayı günde 300 kalori fazladan almalıdır. Bu ihtiyacını da meyve, tahıl, pirinç ve patatesten karşılayabilir."