Konuyla ilgili açıklama yapan Cevrioğlu, sigara içen annelerin bebeklerinin, dolaşım sisteminden daha az oksijen aldığını kaydetti. Gebelikte sigara içilmesinin özellikle düşük doğum riskini artırdığına dikkat çeken Cevrioğlu, "Sigara içen annelerin bebekleri, içmeyen annelere oranla yaklaşık yüzde 5 ile yüzde 10 daha düşük doğum ağırlığıyla doğmaktadır. Sigaranın kendiliğinden düşük oranlarını da yüzde 40 civarında arttırdığı bilinmektedir. Sigara kullanımının kesilmesi durumunda, sayılan olumsuz etkilerin bir çoğundan korunabilmektedir. Gebeliğin son üç ayında sigara kullanımının kesildiği durumlarda bile, 'düşük doğum ağırlıklı bebek' doğumunun önüne geçilebileceği kanıtlanmıştır" dedi.
ÖLÜM ORANLARI DAHA YÜKSEK
Sigara kullanımının, gebelerde erken doğum eylemini uyarabildiği gibi gebelik kesesi zarlarının da erken yırtılmasına yol açabileceğini belirten Cevrioğlu, "Bahsedilen bütün bu olumsuzluklara bağlı olarak, sigara içen annelerin bebeklerinde, gebelik ve doğum sonrasındaki ölüm oranları, sigara içmeyenlere göre daha yüksektir" diye konuştu.
Sigara içen annelerin bebeklerinde astım, bronşit ve benzeri solunum yolu rahatsızlıklarının daha fazla görüldüğünü vurgulayan Cevrioğlu, "Bunun yanı sıra okul çağına geldiklerinde matematiksel zeka yönünden arkadaşlarına oranla daha geride kalmaktadır. Sigaranın süt verimini azaltarak emzirmeyi olumsuz etkilediği, bu nedenle sigara içen annelerin genelde daha kısa süreli emzirdiği saptanmıştır. Son zamanlarda yapılan araştırma sonuçları, sigara içen annelerin bebek ve çocuklarında lösemi, lenfoma gibi kanserlerin daha sık görüldüğünü ortaya koymuştur" dedi.
Yard. Doç. Dr. Serhan Cevrioğlu konuşmasında, sigara ve alkolün ana rahmindeki yaşamdan itibaren birey ve toplum sağlığı için tehdit oluşturan maddeler olduğunu belirterek, anne adaylarının konuya daha duyarlı yaklaşmaları tavsiyesinde bulundu.
AFYON (İHA)