UĞUR ULU - Bursa'da, 7 senesi eşiyle olmak üzere yaklaşık 18 yıldır lastik tamirciliği yapan kadın, kendisini hayata bağlayan mücadele azmiyle takdir topluyor. Müşterilerinin, "lastikçi abla" olarak tanıdığı, sermayesi bijon anahtarı, levye ve kriko olan kadın, bir akaryakıt istasyonunun yanındaki dükkanında çalışarak hemcinslerine örnek oluyor. Lastik tamircisi Halime Doğan (38), 1996 yılına kadar eşi Recep Doğan ve iki çocuğuyla İstanbul'da yaşıyordu. Onun evinde yaptığı poğaçaları küçük bir tezgahta satan eşi, ailesini geçindiriyordu. Recep Doğan'ın tezgahı bir süre sonra belediye tarafından kapatıldı. Aile, bir akrabalarının çağrısı üzerine 1996'da Bursa'ya yerleşti ve gazete ilanıyla buldukları lastikçi dükkanının yanındaki evde yaşamaya başladı. Doğan çifti ve çocukları, söz konusu dükkanda birlikte çalışarak geçimlerini sağlıyordu. Ailenin bu düzeni, baba Recep Doğan'ın 2003 yılında bel fıtığı hastalığına yakalanmasıyla bozuldu. Bunun üzerine Halime Doğan, çalışmayı tek başına sürdürdü. Eşi son yıllarda kamyon şoförlüğü yapmasına rağmen lastikçiliği bırakmayan kadın, müşterileri tarafından "lastikçi abla" olarak tanınıyor. - "Ustanın kadın olduğunu görünce iş yaptırmak istemezlerdi" Halime Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşi rahatsızlanınca işi tek başına üstlendiğini söyledi. Bu kararını eşine anlatınca onun, "Bu işi yaparken ben zorlanıyorum, sen nasıl yapacaksın kadın başına. Haydi yazın yaptın, kışın soğukta nasıl dayanacaksın" dediğini aktaran Doğan, şöyle devam etti: "Ben de eşime, 'Allah kolaylığını verir. Kendime inandığım için yaparım. Sen nasıl dayanıyorsan ben de dayanırım' dedim. Zaten her tekniği bildiğim için iş konusunda bir sıkıntı yok. Lastikçiliği yalnız yapmaya başladığımda 5-6 ay çok zor geçti. Pes etmeyi düşünen bir insan değilim. Ne olursa olsun başarmam gerektiğine inandım. Başlangıçta dükkanıma gelen müşterilerden bazıları, ustanın kadın olduğunu görünce iş yaptırmak istemedi. Lastiğe krikoyu vururdum, müşteri 'Telefon geldi, gitmem lazım' diye numara yapardı. Güvenmediği için gidiyordu. Müşteri gidince kendi kendime sorardım; 'Demek ki cesaret veremiyorum ki insanlar da korkup gidiyor' derdim. Kendimi toparlamaya çalışırdım. 'Daha dik durmam, biraz daha canlı konuşmam lazım' diye düşünürdüm. Müşterim ikinci defa geldiğinde, 'Abla beyin yok mu, beyini çağır' derdi. 'Ben yapıyorum' dediğimde, 'Tamam abla, sen işi biliyorsan yap' derdi. İşi yaptıktan sonra da 'Helal olsun' diyerek çevresindeki kişilere tavsiye ederlerdi. Beni böyle desteklediler. Zaman geldi bir kişi, bin kişi oldu". - "Ezilen kadınlardan biri olabilirdim" Müşterilerinin, yaptığı işi beğendiğini anlatan Doğan, bu meslekte 18 yılını doldurduğunu dile getirdi. "Helal olsun", "İşte örnek kadın", "Ne güzel, ekmeğini çıkarıyor" gibi olumlu geri dönüşler aldığını vurgulayan Doğan, imkanı olduğu sürece işine devam etmek istediğini bildirdi. Doğan, çalışmak isteyen kadınlara mesaj vererek, herkesin yapabileceği bir iş olduğunu belirtti. Hiçbir kadının mağdur olmaması gerektiğini söyleyen Doğan, "Gözümü açmasaydım, bir adım atmasaydım ben de ezilen kadınlardan biri olabilirdim. Belki de evde konuşma hakkım bile olmazdı. İnsanlarda çalışma azmi olması gerekiyor. 'Nasıl olsa beyim getiriyor, ona kanaat edeyim' değil, bir destek bir destektir. Çalışınca evinde daha çok huzur oluyor. Senin de bir şeylere katılma şansın oluyor, söz hakkın oluyor" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz