Hanefi Bostan: “memur, Öğretmen Ve Akademisyenin Maaşı Eridi”

Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, 2011-2012 yılları arasında memura yapılan zammın son 10 yılın kötü zammı olarak nitelendirdi. Bostan, “Sendikamızın Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yaptığı “Alım Gücü Araştırması” 2011 ve 2012 yılının Kasım ayları arasında geçen 1 yıllık sürede memurların alım gücünün azaldığı gerçeğini gözler önüne serdi” dedi.

Memur, öğretmen ve akademisyen maaşlarının eridiğini ifade eden Bostan, “2012 yılında gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmelerinde, memur maaşlarına enflasyon hedefine paralel olarak yüzde 4+4 artış teklif edilmiş, yandaş sendikanın desteği ile de hükümet, bu oranı uygulamayı başarmıştı. Türkiye Kamu-Sen ise yapılacak maaş artışlarında mutlak surette zorunlu tüketim harcamalarının dikkate alınması ve ekonomik büyümeden de memurlara pay verilmesi gerektiğini ısrarla vurgulamıştı. Türkiye Kamu-Sen, enflasyon oranı paralelinde yapılan maaş artışının gerçekte sıfır zam anlamına geldiğini, ülkedeki ekonomik büyüme rakamlarının da hesaba katıldığında, memur maaşlarının artıyor görünmesine rağmen aslında azaldığını bilimsel gerçekler ışığında ortaya koymuştu. 2012 yılının sonuna gelindiğinde ortaya çıkan ekonomik görüntü Türkiye Kamu-Sen’in tespit ve önerilerinde ne denli haklı olduğu bir kez daha görüldü” şeklinde ifade kullandı.

Yapılan “Alım Gücü Araştırması” sonuçlarına değinen Bostan, “Sendikamızın Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yaptığı ‘Alım Gücü Araştırması’ 2011 ve 2012 yılının Kasım ayları arasında geçen 1 yıllık sürede memurların alım gücünün azaldığı gerçeğini gözler önüne serdi. Son bir yıl içinde doğalgaza yüzde 29,3; trene yüzde 27,1; şampuana yüzde 25; oduna yüzde 21,2; elektriğe yüzde 20; vapura yüzde 19, sabuna yüzde 18; kömüre yüzde 15,9; tavuk eti, fasulye ve tıraş bıçağına yüzde 15; deterjana yüzde 13; mazota ve benzine yüzde 12; mutfak tüpüne ve okul masraflarına yüzde 10 zam geldi. Bu artışlarla birlikte bir ailenin zorunlu harcamaları için gerekli miktar olarak belirlenen yoksulluk sınırı ortalama yüzde 9; açlık sınırı ise ortalama yüzde 10,2 yükseldi. Maaşlarına 6’şar aylık dilimler halinde olmak üzere yüzde 4+4 zam yapılan memur maaşları ise zorunlu harcama kalemlerine gelen artışlar karşısında eridi ve 2012 yılını bir önceki yıldan daha zor şartlar altında geçirdi” diye ifade etti.

“MEMURUN ALIM GÜCÜ DOĞALGAZ KARŞISINDA YÜZDE 9,3 AZALDI.”

Bostan, “Buna göre bir memur, 2011 yılında maaşı ile 1940 metreküp doğalgaz alabilirken bu rakam 2012 yılında 1760 metreküpe düştü. Böylece memurun alım gücü doğalgaz karşısında yüzde 9,3 azaldı. Benzer şekilde 2011 yılı maaşı ile 5356 kilovat elektrik kullanma imkânına sahip olan bir memurun maaşı 2012’de ancak 5183 kilovat elektrik kullanmaya yetti ve alım gücü yüzde 3 oranında düştü.

Bostan, “Bütün ürün fiyatlarındaki değişimler dikkate alındığında, memur maaşı yoksulluk sınırı karşısında ortalama yüzde 0,8; açlık sınırı karşısında ise yüzde 2 değer kaybetmiş oldu. Memur maaşlarının enflasyona yenik düşmesinin yanında, 2012 yılında ekonomik büyümenin tahminler doğrultusunda yüzde 3 olarak gerçekleşeceği düşünüldüğünde, memurların pastadan aldıkları payın yüzde 5’e varan oranda azalacağı görüldü. Vatandaşın cebine yansımayan ekonomik büyümenin, kimseye bir faydası olmayacaktır. Daha doğrusu tabana yayılmayan büyüme hormonludur; vücudun bir organı sürekli gelişirken, diğer organlar aynı kalıyorsa, burada bir arıza var demektir. Bu büyümenin bünyeye zarar vereceği aşikârdır” dedi .

Memura yapılan zammı son 10 yılın en kötü zammı olarak nitelendiren Bostan, “2012 yılında gerçekleşen zamlara baktığımızda yetkili sendika tarafından toplu sözleşmede iyi temsil edilemeyen memurların son 10 yılın en kötü zammını aldığını söylemek yanlış olmayacaktır. Bu nedenle 2013 zam oranları revize edilmeli, araştırma görevlisinden profesörüne kadar bütün akademik personele, öğretmenlere ve ek ödeme verilmeyen bütün memurlara mutlaka ek ödeme yapılmalıdır” şeklinde ifade kullandı.