Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, ülkedeki cari açığın endişe verici boyutlarda olduğunu belirterek, "Türkiye, tarihinin 2011’den sonraki en büyük cari açığı ile karşı karşıyadır. 65 milyar doları bulan bu açığın nasıl finanse edileceği ise başlı başına bir sorundur" dedi.Bostan yaptığı yazılı açıklamada Türkiye'nin 65 milyar dolarlık cari açığı değerlendirdi.Cari açığın bir ülkenin ürettiğinden fazla harcaması anlamına geldiğini belirten Bostan, "Başka bir ifadeyle ülkeye giren döviz ile ülkeden çıkan döviz arasındaki farktır. 2013 yılı itibarı ile Türkiye, tarihinin 2011’den sonraki en büyük cari açığı ile karşı karşıyadır. Ortaya çıkan ve 65 milyar doları bulan bu açığın nasıl finanse edileceği ise başlı başına bir sorundur. Cari açık ancak doğrudan sermaye girişi, ihracat, özelleştirme ya da sıcak para ve borçlanma yoluyla kapatılabilmektedir.İdareciler, cari açığı kapatmak için en doğru yol olan üretimi artıramamış, ithalattan daha fazla ihracat yapılmasını sağlayamamıştır. Buna karşın kolay yolu yani özelleştirme, sıcak para ve borçlanmayı tercih etmiştir. 12 yıldır yok pahasına özelleştirilen kuruluşlar cari açığı kapatmaya yetmemiş, sürekli büyüdüğü iddia edilen ülkemiz ekonomisinde dışarıya sattığımız malların tutarı, yurt dışından ithal ettiklerimizi karşılayamamıştır" dedi.Bugüne kadar özelleştirilen kuruluşlardan 58,5 milyar dolar gelir elde edildiğini söyleyen Bostan, "400 milyar doların üzerinde yeni borç alınmıştır ama bu paranın 300 milyar dolardan fazlası yalnızca borç faizine yani faiz lobisine ödenmiştir. Bu dönemde özelleştirilen kurumlar, fabrikalar, satılan madenler, kullanıma açılan, talan edilen ormanlar, araziler, devredilen limanlar sonunda ekonomiye doğrudan katkı sağlayacak kamu işletmesi de kalmamıştır. Ekonomiyi rant ve faiz lobisine teslim eden yetkililer, ağır vergi yükünü ise vatandaşlarımızın omuzlarına yüklemiştir. Ülke ekonomisi üretime, istihdama dayanmayan tüketime bağlı bir büyümeye endekslenmiş, dolayısıyla da yurt dışından aldığımız malların tutarı sattığımız ürünlerin tutarını kat be kat aşmıştır. Yanlış politikalar nedeniyle hem sahip olduğumuz kaynaklar tüketilmiş, elimizden çıkmış hem de borçlarımız ve dışarıya bağımlılığımız artmıştır" ifadelerini kullandı.Türkiye'de ekonominin her yıl büyüdüğünün iddia edildiğini ancak buna karşın cari açığın sürekli arttığını ifade eden Bostan, şunları söyledi:"Kısaca Türkiye, ithal ürünlerin işgali altında ürettiğinden fazla tüketen, kazandığından fazlasını harcayan bir ülke haline gelmiştir. Elimizdeki kaynaklar memura, işçiye, emekliye, dar gelirliye harcanacağına yandaşlara peşkeş çekilmektedir. Üretim yerine tüketim özendirilerek başka ülkelere kaynak aktarılmaktadır. Özelleştirme gelirleri ve yeni alınan borçlar, faiz lobisini mutlu etmektedir. Ülkemiz bir yılı daha zararla kapatmıştır. Bu kısır döngü kırılmadığı, ekonomi üretime, yatırıma, istihdama ve refaha yönlendirilmediği takdirde ülkemiz ekonomik olarak işgal altında kalmaya devam edecektir."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz