Konu çocuk ve eğitim olunca anne babaların kafası karışıyor. Çocuğunuz adına yapacağınız anaokulu seçimi en az meslek ve eş seçimi kadar önemli… Çünkü artık okulların büyük çoğunluğu çocukları ana kucağından alıp, hayatın kollarına bırakıyor. Peki, okul seçerken nelere dikkat edilmeli?
Eskiden anne babaların böyle dertleri yoktu! Çocuklar 7 yaşına gelince eve en yakın okula gönderiliyordu. Günümüzde, okul öncesi eğitimin önemi konusunda bilinç arttıkça anneler babalar şaşırıyor. Neredeyse, okul seçme meselesi çocuk doğar doğmaz başlıyor. Çocuğunuz adına yapacağınız anaokulu seçimi en az meslek ve eş seçimi kadar önemli. Bilfen Anaokulları Koordinatörü Damla Özyiğit, "Çünkü artık okulların büyük çoğunluğu çocukları ana kucağından alıp, hayatın kollarına bırakıyor. Çocuk anaokulunu, ilkokulu hatta liseyi aynı kültürün içinde yoğrularak bitiriyor” diyor.
"İki araba, bir bebekten ibaret değil!
”Tercih edilecek okulun bu eğitim yolculuğunda çocuğa kazandırmayı hedefledikleri büyük önem taşıyor. Okul öncesi eğitimin sadece ‘iki araba, bir bebekle' yürütülemeyecek kadar özel yılları içerdiğini vurgulayan Özyiğit yapılan araştırmaların, bu dönemde çocuğun edineceği bilgi ve tecrübelerin, onun tüm hayatını etkilediğini gösterdiğini hatırlatıyor. Özyiğit, şu bilgileri veriyor:"Mesela, bu dönemde çocuk şekil zemin algısı içeren etkinliklerle çalışacak ki, okumayı söktüğünde B ve D harflerini birbirine karıştırmasın, okuduğunu anlayabilsin. Uzamsal ilişkilerle çalışacak ki ileride 3 yerine E harfi yazmasın. Nesneler ya da olaylar arasındaki ilişkileri bulma ve açıklama çalışmaları yapacak ki bir ilişkiden yola çıkarak diğer ilişkideki eksik ögeyi bulabilsin, matematiksel düşünmeye başlasın. Bütündeki detayı yakalama çalışmaları yapacak ki görme keskinliği gelişsin, ileride odaklanması gereken noktayı detaylardan arındırarak algılasın. Ardıl ilişkiler, örüntülerle çalışacak ki ileride bir kurala göre ritmik sayma (ikişer ikişer, beşer beşer) yaparken ilişkiyi anlayabilsin. Sezgisel düşünme gerektiren etkinliklerle çalışacak ki, ileride tahmin yeteneği güçlü bir birey olabilsin. Planlama becerisi gerektiren etkinliklerde çalışacak ki, ileri de zamanı iyi değerlendiren, bilgiyi transfer edebilen, planlama becerisi yüksek bir birey olabilsin.”Kendi gelişimsel sınırlarına uygun ve oyun içinde yer verilen bu tür etkinliklerle çalışan çocuk, okul öncesi yıllarda bilgiyi doğrudan almayı değil nasıl öğreneceğini öğrenen bir birey olma yolunda ilk adımlarını atıyor.
Okulun "eğitim felsefesi” olmalı
Tercih edilecek okulun eğitim sistemi yanında, rehberlik sisteminin nasıl işlediği de önem kazanıyor. Rehberlik biriminin; çocuğun gelişimini, çocuğun bireysel ve grup içindeki davranışlarını, güçlü ve desteklenmesi gereken yönlerini veli ile objektif olarak paylaşması, çocuğun gelişimini destekleyici, kaliteli zaman geçirebilme önerilerinde bulunması gerekiyor. Çocuğun okulda bulunacağı süre içinde yanında yer alacak öğretmenlerin bilgi ve donanım düzeyi bir diğer önemli nokta. Öğretmenlerin eğitim ve birikimi ne olursa olsun, kurumun onlara sağladığı hizmet içi eğitim seminerlerinin de büyük önem taşıdığını söyleyen Damla Özyiğit, "Bilin ki sürekli eğitim alan öğretmenler gelişmeleri ve yenilikleri takip ediyor, çocuğunuza onun gelişimine uygun bir yaklaşımla eğitim veriyor demektir.Okulun fiziksel şartları göz ardı edilmemelidir. Ama unutmayın ki, çocuğunuz için o fiziksel şartları eğitim ortamına dönüştürecek olan, yine onun öğretmenleri ve kurumun eğitim felsefesidir” uyarısında bulunuyor.
Gideceği okulun ilköğretimde devamlılığının olması da oldukça önemli!
Özyiğit; anaokulundan başlayıp ilköğretimde devam eden eğitim yolculuğunda çocuğun, aynı kurumda eğitim alabilmesinin gelişiminin kaldığı noktadan kesintisiz olarak devam edeceği anlamına geldiğini hatırlatarak, "Tercih edilecek okulun, eğitimden genel işleyişe kadar bir sisteme ve kurumsallaşmış bir yapıya sahip olması, çocuğu merkeze alması, onu tüm yönleriyle geliştirirken bireysel farklılıklarını göz ardı etmemesi, profesyonel şekilde yürütülen rehberlik hizmetleri sağlaması, öğretmenlerin gerekli donanım ve tecrübeye sahip olması ve ilköğretimde de devamlılık sağlaması çocuğunuz için tercih yapma kriterlerinizi oluşturmalıdır” diyor.