Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş:

HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, bütün dünya ülkeleri sanayileşirken 1950'lerde Türkiye'nin karanlık oda haline geldiğini belirterek, "Hrant Dink'i, Muhsin Yazıcıoğlu'nu, Adnan Menderes'i kim şehit ettiyse, 12 Eylül'ü, 27 Mayıs'ı, 28 Şubat'ı kim yaptıysa karanlık oda onlar işte" dedi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Biga İktisadi İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen "Küresel Medeniyet Krizi ve Çıkış Yolu" konulu konferansa katılan Kurtulmuş, batı medeniyetlerinde üstün ırk görgüsünün olduğunu belirterek, "Modern dünya bu acılara bağlı hale gelmiştir" diye konuştu.

Numan Kurtulmuş, geçmiş kuşakların aslında daha ileri olduğunu da belirterek, "Antalya'da Kaş, İzmir'de Efes gibi yerler var ve bundan yıllar önce kurulmuşlar. Çevremize baktığımızda bile yeni evler çirkin, eski evler güzeldir. Şimdi söyleyin kim daha ileri? Bütün mimarlar bir araya gelip Süleymaniye Camii gibi bir cami yapsınlar da görelim. Yıllarca uğraştık, Kocatepe Camii'ni yaptık. Ancak Süleymaniye Camii'nin hem estetik hem de mimari açıdan onda biri bile değil. Aramızda başörtülü arkadaşlar görüyorum. Bundan 3-4 yıl önce üniversitelerde bunları görmek imkansızdı. İşte bu Fransız tipi laikliktir. Dinle ilgili işleri devlet işlerine karıştırmamak. Ancak Obama yemin töreninde İncil'e elini koydu ve laiklik elden gitmedi. Bütün dünya ülkeleri sanayileşirken 1950'lerde Türkiye karanlık oda oldu. Türkiye 1961'den sonra kendi otomobilini üretecekti ancak karanlık oda devreye girdi ve Türkiye otomotiv sanayisini kuramadı. Sene olmuş 2012, hala yerli otomobil üretmekten bahsediyoruz. Atı alan

Üsküdar'ı geçti ve işin ilginç olanı o karanlık oda daha sonra Türkiye'de Anadol marka bir otomobil üretiyor ve halkımız onu almak için çok büyük maliyetlere giriyordu. İnsansız uçaklar var İsrail'den aldığımız. Türkiye kendi Heron'larını üretti İsrail'den daha kaliteli ve ucuza. Ancak o karanlık oda yine devredeydi. Türkiye anlaşma masasından kalkmak zorunda kaldı. Şimdi soracaksınız, 'Kim bu karanlık oda?' diye. Onu da söyleyeyim size. Hrant Dink'i, Muhsin Yazıcıoğlu'nu, Adnan Menderes'i kim şehit ettiyse, 12 Eylül'ü, 27 Mayıs'ı, 28 Şubat'ı kim yaptıysa karanlık oda onlar işte" dedi.

"MAYIN TARLALARI RUSYA İLE AMERİKA'YI AYIRIYOR"

"Mutlak batıcılık" diye bir kavramın olduğunu da dile getiren Kurtulmuş, "Bizde modernizm kıyafet olarak anlaşılmıştı. TRT radyosunda Türk sanat müziği çalınamadı. Benim köylüm bilmem kimin senfonisini dinlemek zorunda kaldı. Bizim modernleşmemiz için onlar ne dinliyorsa dinlememiz, onlar ne giyiyorsa giymemiz gerekti. Sayın Demirel Kars'ta herkesi bir salona doldurdu. Senfoni Orkestrası konçerto çaldı ve bittiğinde ayağa kalkıp " İşte çağdaş Türkiye" dedi. Kimse de kalkıp, "Bizim bir uçak mühendisimiz var mı?" diye sormadı. Nevzat Tandoğan Ankara'da valiyken köylülerin Ankara'ya şalvarla girmesi yasaktı. Jandarma makasla kesiyordu şalvarları. Sözde Batılılaşacağız. Modernleşme uğruna Türkiye'de camilerden 18 yıl, "Tanrı uludur" diye ses yankılandı. Neden? Çünkü onlar öyle istedi. Modernleşme uğruna Batı'yı taklit ettik. "Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur" sözü ile duvarların arasına sıkıştık. Son zamanlarda Suriye ile olan mesele, Türkiye'yi içe kapatma politikasıdır. Türkiye ile Suriye arasında olan mayın tarları kardeşi kardeşten ayıran değil, Rusya ile Amerika'yı birbirinden ayıran mayın tarlalarıdır. Filler tepişiyor. İnşallah aşağıdaki çimenler ezilmez" ifadelerini kullandı.

Konferansın sonunda HAS Parti Biga İlçe Başkanı Adem Kahraman Kurtulmuş'a çiçek takdim ederken, Doç. Dr. Bünyamin Bacak da bir plaket sundu.