Hasbahçe Söyleşileri

Tarihçi Yavuz Bahadıroğlu, "Eskidan sadaka taşları vardı. Zenginler gönüllerinden kopanı oraya koyar, fukaralar ihtiyaçları kadarını alırlardı" dedi.

Tarihçi Yavuz Bahadıroğlu, "Eskidan sadaka taşları vardı. Zenginler gönüllerinden kopanı oraya koyar, fukaralar ihtiyaçları kadarını alırlardı" dedi. Kağıthane Belediyesi tarafından ramazan etkinlikleri kapsamında düzenlenen "Hasbahçe Söyleşileri" kapsamında kurulan kitap fuarının konuğu olan Bahadıroğlu "Ramazan Kardeşliği" konusunda görüşlerini paylaştı. Ramazanın gönülleri birleştiren, paylaşım ve dostluğu arttıran manevi duygularından bahseden Bahadıroğlu, Osmanlı'da kardeşlik ve hoşgörü ikliminin hakim olduğunu vurguladı. Bahadıroğlu, ramazanın da insanın da kardeşlik anlamına geldiğini ifade ederek, "İnsan varsa kardeşlik var. Kardeşliği yok ederek barışı sağlayamazsınız. Ne güzeldi eskiden mahalle kardeşliği vardı. Herkes toplanır, acısını da sevincini de paylaşırlardı. Bugün de öyle olmalıyız. Gönül kapılarımızı açmalıyız. Evimizin kapıları da açık olsun. Gelsin misafirlerimiz. Onlarla birlikte yiyelim, içelim, muhabbet edelim" dedi. Osmanlı'da ramazan akşamlarında zengin konaklarının mutfaklarının imsak saatine kadar kapılarını kapatmadığını dile getiren Bahadıroğlu, Osmanlı dönemi ramazanlarını şöyle anlattı: "Dini, siyaseti, memleketi, milliyeti sorulmadan tüm gelenlerin karınları doyurulur, giderken de ellerine bir hediye tutuşturulurdu. Bu hediyenin adı diş kirasıydı. Misafir ağırlamak ve diş kirası konusunda konak sahipleri rekabet içindeydiler. Daha fazla hediye verenin evine daha çok konuk gelirdi. Amaç daha fazla konuk ağırlamak, daha çok insana yardımcı olmak ve daha fazla sevap kazanmaktı. Çünkü her misafirin on rızıkla geldiğine, birini yiyip dokuzunu bıraktığına inanmışlardı. Eskiden sadaka taşları vardı. Zenginler gönüllerinden kopanı oraya koyar, fukaralar ihtiyaçları kadarını alırlardı. Osmanlı zenginleri yardımsever ve misafirperverdi. Bir iftar sonrası şehrin zengin Müslümanlarından biri fakir mahallesine gider, bakkalın borç defterini açmasını ve birinci sayfadan onuncu sayfaya kadar tüm borçları toplamasını isterdi. Borçluların dinini, milliyetini ya da siyasetini sormadan borçlarını öderdi."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: