DİYARBAKIR (İHA) - Türkiye'nin en büyük yüz yarığı hastası olan ve doğuştan burnu ve dudağı olmayan Adem Can Polat adlı 2.5 aylık bebek, gözlerini dünyaya hala açamadı. Diyarbakır'ın Ergani İlçesi'nde doğduğu gün, geniş yüz yarığı nedeniyle Dicle Üniversitesi Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan bebek, doktorların gözetiminde duruyor.
Dünya tıp literatüründe bugüne kadar rastlanan 6 yüz yarığı hastasından biri olan Adem Can Polat adlı bebeğin, sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Doğuştan üst dudağı ve burnu olmayan, gözleri açılmayan 2.5 aylık bebek için doktorlar seferber oldu. Annenin gebelik döneminde kullandığı ilaç, geçirdiği herhangi bir hastalık ve akraba evliliği gibi nedenlerden dolayı bu tür yüz yarığı vakalarının görüldüğünü ifade eden Diyarbakır Dicle Üniversitesi Araştırma Hastanesi Plastik Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İbrahim Aşkar, "Bebeği sağlığına kavuşturmak için cerrahi yöntemlerle burun ve dudak yaptıktan sonra gözlerinin açılması için çeşitli operasyonlar gerçekleştireceğiz" dedi.
Adem Can Polat'ın, dünyadaki 6 yüz yarığı hastasından biri olduğunu belirten Aşkar, "Doğuştan görülen bu tip yüz yarıkları, oldukça seyrek görülmektedir. Bu hastalıkta dünya tıp literatüründe bugüne kadar 5 hastaya rastlanmıştı. Adem Can Polat ile birlikte hasta sayısı 6'ya çıktı. Hastalık görülür görülmez doktor gözetiminde izlenmeye alınmalı. Türkiye'nin en büyük yüz yarığı hastası olan Polat, hastanemize getirildiğinde 3 günlüktü, üst dudağı ve burnu tamamen yoktu. İlk etapta yarık dudağın ortasındaki 1 santimlik doku artığı halinde görülen yer, önceleri gözlerin arasında yarığın içindeydi. Yapılan ameliyatla onu önce aşağı çekerek, üst dudak oluşturmaya yönelik 2 aylık tedavi başlattık. Önümüzdeki günlerde bebeği cerrahi bir operasyondan geçireceğiz. Üst dudak ve burun oluştuktan sonra hastanın göz ameliyatına başlayacağız" şeklinde konuştu.
"AĞZINA BİBERONLA SÜT DAMLATIYORUZ"
Annenin gebe olduğu dönemde hastalık nedeniyle kullandığı ilacın yan etki yapması ya da akraba evliliği gibi nedenlerden dolayı doğumdan sonra problemli bebeklerin görüldüğünü dile getiren Doç. Dr. İbrahim Aşkar, "Hastayı incelediğimizde gerek annesi gerek babası yönünden herhangi bir problem bulunmadığı gibi akraba evliliği, hamilelik sırasında da herhangi bir enfeksiyon geçirmediği ve ilaç kullanımının olmadığı anlaşıldı. Dolayısıyla hastalığa sebep olarak açıklanacak bir neden bulunmamaktadır. Bebek erken hastaneye kaldırılmasaydı, bugün belki yaşayamazdı" dedi.
Çocuğun sağlığı için ne gerekiyorsa yapacağını ifade eden baba Remzi Yoldaş, "1.5 yıl önce askerden gelir gelmez evlendim. Bebeğimin doğuştan sakat kalmaması için akraba evliliğinden uzak durdum. Baba olma sevincini yaşamayı beklerken, çocuğun yüzünün bir kısmının olmadığı haberiyle yıkıldım. İlk başlarda 'Bebek yaşamaz' diye çok korktuk. Hastaneye kaldırdığımızda doktorlar bize bu hastalığa dünyada çok nadir rastlandığını, tedavinin de mümkün olabileceğini söylediler. Bebeği Yeşil Kart sayesinde hastanede tedavi ediyoruz. Mesleğim var, ancak askerden sonra iş bulamadım. Doktorların yazdığı ilaçları parasızlıktan dolayı bazen alamıyoruz. Bebeğin üst dudağı olmadığı için besin sıkıntısı çekiyor. Biberonla bebeğin ağzına süt damlatarak veriyoruz. Allah bize bu bebeği nasip etmiş, sağlığı için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Tek dileğimiz, bebeğin bir an önce sağlığına kavuşup dünyaya gözlerini açmasıdır" diye konuştu.
2.5 aylık olmasına rağmen hala gözlerini açamayan bebek, hareketli tavırlarıyla hastaların büyük ilgisini çekiyor.