ANKARA (İHA) - Sağlık Bakanlığı, yapılan tüm uyarılara rağmen yıllardır hastanelerde yaşanan 'rehin alma' olaylarını kökünden bitirmek için bu kez kararlı bir şekilde düğmeye bastı.
Bakan Akdağ, parası olmadığı için hastanelerde rehin alınan, cenazesi alıkonulan veya senet imzalatılan vatandaşlara sahip çıkarak, "Bunları yapan hastane yöneticileri hakkında yasal işlem uygulayacağız" dedi. İHA muhabirine özel açıklamalarda bulunan Bakan Akdağ, hastanelerde yaşanan 'rehin alma' olaylarını önlemek için kendi imzasıyla hazırlanan genelgenin 81 il sağlık müdürlüğüne gönderildiğini söyledi. Türkiye'de SSK, Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve Yeşil kartlı olmak üzere vatandaşların yüzde 70'inden fazla bir kısmının sağlık sigortasına sahip olduğunu hatırlatan Bakan Akdağ, "Biz şunu istiyoruz; hasta acile başvurduğunda ya da hastaneden çıkarken bir dayatmanın peşine düşmeyelim" dedi.
Ödeme gücü bulunan ve yoksul olmayanların tahakkuk ettirilen faturayı ödemek zorunda olduğunu ifade eden Bakan Akdağ, bunun için devlet alacakları için yapılması gerekenleri uygulamanın yeterli olduğunu kaydetti. Hastanelerde kimsenin mağdur edilmemesi ve rehin alınmamasını istediklerini anlatan Bakan Akdağ, şunları söyledi: "Hastaların rehin alınması, cenzelerin alıkonulması ya da bir takım evrak ve senetlerin imzalatılmasını gereksiz görüyoruz. Bunlar hasta ve yakınları ile hastane yöneticileri arasında bir takım gergin durumların oluşmasına yol açıyor. Bu uygulamamızın yaşanan gerginlikleri büyük ölçüde ortadan kaldıracağına, hastane yöneticisinin işini vatandaşın işiyle birlikte kolaylaştıracağına inanıyoruz".
"Bu genelgeden sonra hastanelerde rehin alma olaylarının yaşanacağını sanmıyorum" ifadesini kullanan Bakan Akdağ, "Bazı münferit hadiseler olursa mevzuat gereği görevliler hakkında yasal işlem uygularız" diye konuştu.
'REHİN ALMA' GENELGESİNDE NELER YAZIYOR? Sağlık Bakanı Recep Akdağ imzasıyla 81 ilin sağlık müdürlüğüne gönderilen genegede şu ifadelere yer veriliyor: "Bakanlığımızca, sağlık kurumlarında hiçbir hastanın tedavi faturalarının ödenmemesi gerekçe gösterilerek taburcu edilmemesine veya taburcu süresinin uzatılmasına müsamaha gösterilmeyecek, aksine hareket eden tüm ilgili ve sorumlular hakkında gerekli kanuni işlemler derhal uygulanacaktır. Hastanelerin acil servislerine başvuran hastaların sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın konunun tıbbi etik ve insani yönü gözönüne alınarak, gerekli tıbbi müdahalelerinin hemen yapılması, acil hastalarla ilgili idari ve mali işlemlerin tıbbi işlemleri geciktirmesine kesinlikle mahal verilmemesi sağlanmalıdır. Diğer yandan, sosyal güvencesi olmayan hasta ve hasta yakınlarının mağduriyetinin önlenmesi ve sağlık kurumlarının tahsil edilemeyen hastane giderlerinin takibi açısından, sosyal güvencesi olmayan hastaların hastanelere ilk müracaatında adres bilgilerinin tam ve güvenli olarak temin edilmesi, taburcu esnasında, hizmet bedeli olarak düzenlenen fatura hakkında hasta ve/veya hasta sahibinin bilgilendirilmesi, taburcu işlemlerinin geciktirilmeden yapılması, ödeme yapılmaması halinde, tahsilat işlem ve takiplerinin tedavi ve taburcu işlemlerinden tamamen bağımsız olarak, genel hükümler doğrultusunda ve ödenmeyen fatura üzerinden yapılması gerekmektedir. Ayrıca herhangi bir senet veya taahhütname alınması yoluna gidilmemesi uygundur. Konuya ilişkin yayımlanan ilgi (b) Genelgemiz yürürlükten kaldırılmış olup, keyfiyetin tüm sağlık kurum ve kuruluşlarına bildirilmesi ile konuya gerekli hassasiyetin gösterilmesi ve titizlikle takibini önemle rica ederim".