KARS (İHA) - Kars'tan, sol bacağında "Alt ekstremitede tıkayıcı arter hastalığı" teşhisiyle 1 yıl önce Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aziziye Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen ve burada da aynı teşhis konulan Erol Yeşilbağ'ın, "yanlışlıkla" sağ bacağının kesildiğini iddia etmesinin ardından huhuki süreç başladı.
Bayrampaşa Mahallesi'nde ikamet eden Erol Yeşilbağ (62), sol ayağındaki ağrılar ve yorulma nedeniyle Kars Devlet Hastanesi Ortopedi Servisi'nde sağ ve sol ayaklarından tomografi çekildikten sonra Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aziziye Araştırma Hastanesi'ne gittiğini burada da çekilen tomografilerde aynı bulgulara rastlanıldığını söyledi. Aziziye Araştırma Hastanesi Kardiyologu Prof. Dr. Sebahattin Ateşal'ın, muayenehanesinde muayene ettiği ve 26 Mayıs 2005 tarihinde 367444 protokol numarası ile yatış işlemlerinin gerçekleştirildiğini de belirten Yeşilbağ, "sol bacakta iki damarın tıkalı olduğu" teşhisiyle rahatladı. Aynı serviste çalışan Dr. Musa Hacıoğlu'nun sol ayağına anjiyo yaptığını, anjiyo sonrası ameliyat hazırlıklarının yapıldığını, 8 Haziran'da da sol bacağından ameliyat edilerek stent takılmasının kararlaştırıldığını da vurgulayan Yeşilbağ, Kardiyolog Prof. Dr. Sebahattin Ateşal başkanlığındaki ameliyat heyetinin 8 Haziran günü ameliyat ederek sol ayağına stent taktığını anlattı.
Yeşilbağ, ameliyatın ardından sağ bacağında şiddetli ağrıların oluşmasıyla, beş gün içinde simsiyah hale geldiğini, 14 Haziran 2005 tarihinde ortopedi doktorları tarafından diz üstünden ayağının kesildiğini, aradan 13 ay geçmesine rağmen olayın şokunu üzerinden atamadığını söyledi.
Erol Yeşilbağ daha sonra şöyle konuştu:
"Kars'ta filmim çekildi ve sol bacağımda damar tıkanıklığı olduğu söylendi. Sonra Erzurum'a havale ettiler. Erzurum'da Sebahattin doktorun muayenehanesine gidip muayene oldum. Sonra beni yatırdı ve aynı gün akşamı da anjiyoya aldı ve sol bacağımda iki damarın tıkalı olduğunu sağ ayağımda bir şeyin olmadığını söyledi. Gün verdiler ve 15 gün sonra ameliyata aldılar. Sol ayağıma stent koydukları zaman sağ ayağımın damarını patlatmışlar benim bir şeyden haberim yoktu. Ondan sonra sağ bacağımda şiddetli ağrılarım başladı. 5 gün boyunca hastanedeki bağırtım ve gürültüm ortalığı karıştırdı. Sonra da operasyona alarak sağ ayağımı kestiler. Ayağımı kesip kesmeyecekleri konusunda benden imza bile almadılar ve sormadılar bile. Bir hafta sonra gelip eşimden imza almışlar. Olaydan sonra kendimi kötü hissediyorum. Şu anda benim yaşantım bitmiş durumda. İnsanlara baktıkça içim eriyor. Ne namazıma gidebiliyorum, ne bir hayır işine gidebiliyorum ne de komşumun cenazesine gidebiliyorum. O kadar çökmüşümki maddi manevi her şeyden mahrum kalmışım. Çok zoruma gidiyor. Tekerlekli sandalyenin üzerinde kalmışım. Götürüp getirenim bile yoktur. Her gün ağlıyorum, ağlamadığım gün yoktur. Bir bugün ağlayamadım o da saatim dolmamış ondan olsa gerek. Her gün yatağa girip ağlıyorum.
Eşim bir taraftan ben bir taraftan ağlayıp duruyoruz. Burada bir yangın olsa kendimi kurtarmaya gücüm yok, yanıp gideceğim. Ne kalkabilirim ne de kaçabilirim. Keşke kolumun biri olmasaydı, gözümün biri olmasaydı da ayağıma bir şey olmasaydı. Çok zor durumdayım"
Erol Yeşilbağ, avukatı Onur Gündoğdu aracılığıyla Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'na ameliyatı gerçekleştiren Aziziye Araştırma Hastanesi Kardiyologu Prof. Dr. Sebahattin Ateşal ve Dr. Musa Hacıoğlu aleyhine suç duyurusunda bulundu. Gündoğdu, soruşturmanın tamamlanmasının ardından ameliyat ekibi hakkında tam yargı ve tazminat davası açacaklarını söyledi.
Avukat Onur Gündoğdu daha sonra şunları söyledi:
"Erol Yeşilbağ Erzurum Araştırma hastanelerinde sol bacağında ki yorulma nedeniyle tedavi görmüş bu tedavi esnasında müdahaleler, tetkikler bütün işlemler yapılmış.
Tüm tetkik ve incelemelerde sağ bacak sağlam gözüküyor. Fakat tedavi sürecinde gelişen bir ihmal veya hata sonrası tahminimiz, amplikasyon kesilme anında olan bir hatayla sağlam olan sağ bacağının kesilmesi. Bununla ilgili olarak Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığına gerekli şikayetimizi ve suç duyurumuzu yaptık. İdari tam yargılı davamız devam ediyor. Hukuksal mücadele bu boyutu ile devam ediyor. Bu esnada tabi ki müvekkilin manevi çöküntüsüne siz de tanık oldunuz. Aynı şekilde maddi kaybı söz konusu. Bu nedenle açtığımız hukuk davasının sonuçlanmasını bekliyoruz. Dava bu haliyle yargıya intikal etmiştir sonucunu bekliyoruz. Müvekkilin bize vermiş olduğu evraklar ve elinde ki evraklar ve aynı zamanda müvekkilin operasyon anındaki CD'lerini değerlendirdiğimiz zamanda müvekkilin sağ bacağının ampütasyona kadar hiçbir şekilde sorun arz etmediğini gördük. Hekim arkadaşlarımıza danışıp dosyayı incelediğimizde de sağ bacağının herhangi bir soruna tabi olmadığı ampütasyonu gerektirir bir soruna tabi olmadığını gördük. Tabi bu bizim değerlendirmemizdir bunun sonucunu mahkeme verecektir. Fakat ampütasyonun sağ bacak üzerinde yapılması, müvekkilin sağlam bacağının kesilmesiyle birlikte muhtemelen yine de kesilecek olan sol bacağının bırakılması müvekkili 2 bacağından birden etmiştir. Biz bu değerlendirmeyi yaptıktan sonra zaten hukuksal mücadele sürecini başlattık"