Hastanelerde tebdil-i kıyafet denetim

ANKARA (İHA) - Sağlık Bakanlığı, SSK'dan devraldığı 148 hastane ve 400'ü aşkın sağlık tesisini, 'tebdil-i kıyafet'le denetliyor. Görevlendirilen kurum müfettişlerinin yanı sıra bakanlığın üst düzey yöneticileri de rasgele belirledikleri hastane, sağlık ocağı ve 112 acil servis istasyonlarını teftiş ediyor.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Necdet Ünüvar ve Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Sabahattin Aydın'ın geçtiğimiz günlerde iki ayrı sağlık birimini denetledi. İlki İstanbul'da yapılan denetimler için, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na Devredilmesi Projesi kapsamında aynı zamanda İstanbul Bölge Koordinatörü olarak görev yapan Müsteşar Yardımcısı Aydın, önceki gün Paşabahçe Devlet Hastanesi adını alan SSK Paşabahçe Hastanesi'ne gitti. Başhekimle görüşmek üzere kadın görevlinin bulunduğu odaya giren Aydın, kendini tanıtmadan başhekimle görüşmek istediğini söyledi. Aydın'ın yüzüne bile bakmadan, "Başhekim yok" diyen kadın, önündeki bilgisayarla uğraşmayı sürdürdü. Kimliğini açıklamak zorunda kalan Aydın üzerinde, "Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı" yazılı kartviziti kadına uzatarak, başhekime geldiğinin bildirilmesini rica etti. Kartviziti okuyan sekreterin tavrı yine değişmeyerek, "Olur söylerim" cevabını verdi. Aydın'ın odadan çıkmasıyla birlikte makam şoförü kadının yanına gelerek, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı'nın ne anlama geldiğini anlatarak sitem etti.

Reklam
Reklam

Tebdil-i kıyafetle denetim uygulamasında 2. ilginç olay ise Aksaray'da yaşandı. Gece özel aracıyla Aksaray'a giden Müsteşar Ünüvar, ani bir kararla yol üzerinde bulunan 112 Acil Servis İstasyonu'na uğradı. Kapıda bekleyen çaycı, Ünüvar'a "Hayırdır gardaş gecenin bu saatinde ne işin var?" diye sordu. Kimliğini açıklamayan Ünüvar, geçerken uğradığını ve çay içmek için geldiğini söyledi. Gece yarısı gelen bu sürpriz misafire şaşıran sağlık personeli Ünüvar'ın Sağlık Bakanlığı Müsteşarı olduğunu bilmeden bir saate yakın sıkıntılarını anlattı. Daha sonra kimliğini açıklayan Ünüvar, dışarı çıkarken yine çaycıyla karşılaştı. Müsteşarı tanımayan çaycı, Ünüvar'ı "Ağabeyi yine gel, bizim de canımız sıkılıyor" sözleriyle uğurladı.