Hava Harp Okulundaki askeri öğrencilerin davası

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin 2'si er, 70'i Hava Harp Okulu öğrencisi olmak üzere 72 sanığın yargılanmasına devam ediliyor

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin 2'si er, 70'i Hava Harp Okulu öğrencisi 72 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesince Bakırköy Adalet Sarayı’nın Konferans Salonunda yapılan duruşmaya, 14 tutuklu sanık ile 2 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.

Duruşmada, Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Hazine ve Maliye Bakanlığı avukatları da hazır bulundu.

Cumhuriyet savcısı, daha önceki celse mahkemeye sunduğu mütalaasını tekrar ederek, Milli Savunma Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının davaya müdahilliklerinin kaldırılmasını talep etti.

Reklam
Reklam

Mahkeme, suçtan doğrudan zarar görmedikleri için Milli Savunma Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının müdahilliklerinin geri alınmasına karar verdi.

Duruşma, sanıkların beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.

- Mütalaadan

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin, 2'si er, 70'i Hava Harp Okulu öğrencisi 72 sanığın yargılandığı davaya, esas hakkındaki mütalaasını 23 Kasım 2019’da mahkemeye sundu.

Mütalaada, sanıkların darbe faaliyetine katıldıkları detaylı bir şekilde anlatılarak, darbe girişimi günü Yalova Meydan Komutanlığında bulunan 70 askeri öğrencinin rütbeliler tarafından daha önceden seçilip bir listeye isimlerinin yazıldığı, bu öğrencilerin kalkışmanın yaşandığı akşam saat 23.00 sıralarında 3 rütbeli komutan eşliğinde (Bu 3 komutan daha önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı) 2 sanık er askerin kullandığı otobüslerle İstanbul'a götürüldüğü aktarıldı.

Söz konusu listede isimleri okunmayan öğrencilerin Yalova Hava Meydan Komutanlığında bırakıldıkları anlatılan mütalaada, "İstanbul'a intikal ettirilecek Hava Harp Okulu öğrencilerinin isimlerinin önceden belirlendiği ve listelendiği, her komutanın kendi sorumluluğu altındaki öğrencileri yakından tanıdığı (öğrencinin geçmişi, kabiliyeti gibi) dikkate alındığında, isimleri önceden hazırlanan listede yazılı bulunan öğrencilerin muhtemelen atışı iyi olan, sessiz, sakin, emre itaat eden ve emirleri sorgulamayan öğrenciler oldukları değerlendirilmiştir." denildi.

Reklam
Reklam

Mütalaada, bu öğrencilerin darbe girişimi günü saat 22.15 sıralarında içtimaya çağrıldığı, sanık Yüzbaşı Mesut Metin Kazancı'nın içtima alanında bulunanlara hitaben "emre itaatin önemi" hakkında konuşma yaptığı anlatılarak, Kazancı'nın, askerliğin temelinin emre itaat olduğunu, şimdiye kadar planlı eğitim yapıldığını, bundan sonra plansız eğitim yapılacağını ve bunun zor olacağını söylediği belirtildi.

Hava Harp Okulu personeline verilmek üzere 20 sandık içerisinde 20 bin G-3 tüfeği fişeğinin depodan çıkartıldığı vurgulanan mütalaada, 70 Hava Harp Okulu 2. sınıf öğrencisi sanığın 3. Filo Kol Komutanı Yüzbaşı Mesut Metin Kazancı ile 3. Filo Takım Komutanları Teğmen Harun Ay ve Teğmen Burhanettin Koyuncu'nun emir-komutası altında araçlarla Yalova Hava Meydan Komutanlığından hareket ettikleri, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne ulaşamadan Kavacık'da yakalandıkları anlatıldı.

Mütalaada, olay yerinde toplanan vatandaşların askeri personele yönelik tepkileri nedeniyle otobüsler içerisinde bulunan askeri personelin silah ve mühimmatlarla Ümraniye Çakmak Polis Merkezi Amirliğine intikal ettirildikleri vurgulandı.

Reklam
Reklam

Mütalaada, Yeşilköy Hava Harp Okulu'nda görevli olan ve Tatbiki Eğitim Kampı için Yalova Hava Meydan Komutanlığında bulunan sanıkların takviye amacıyla Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne, Sabiha Gökçen Havalimanı'na, Digitürk binasına, TRT Ulus binasına, Avea Genel Merkezi'ne, İstanbul Valiliğine ve Atatürk Havalimanı Kulesi'ne gitmeyi hedefledikleri aktarıldı.

Esas hakkındaki mütalaada, darbe girişimi sırasında Hava Harp Okulu öğrencisi olan 70 sanığın ''Anayasa'yı ihlal'' suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Mütalaada, darbe girişimi sırasında askeri öğrencileri İstanbul'a taşıyan otobüslerde şoförlük yapan 2 er hakkında ise atılı suçu işleme kasıt ve iradelerinin olmadığı ve olayın bu aşamasında hataya düşürüldükleri gerekçesiyle ayrı ayrı ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi istendi.