1918-2019 yılları arasında Hava Kazası Araştırmalarının İstatiksel Analizi adlı araştırma sonuçları hakkında bilgi veren İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Havacılık Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Deniz Göker, öğrencileriyle birlikte detaylı bir şekilde verileri topladığını belirtti. 2019-2021 yıllarında gerçekleştirilen araştırmada mekanik, psikolojik ve insan kaynaklı hataları birbiriyle karşılaştırarak çeşitli sonuçlara vardıklarını vurgulayan Göker, yaptıkları 100 yıllık veri analiziyle kazaların nedenlerine ulaştıklarını söyledi. Göker, “1970’lerin öncesinde teknolojinin az ilerlediği zamanlarda mekanik kazalar çok fazlaydı. 1970-1980 sonrası ise sivil havacılıkta rekabetin artmasıyla uçuş personeline baskı inanılmaz arttı. Bu da insan kaynaklı kazaların artmasına neden oldu” açıklamasını yaptı. Araştırmayı sadece sivil hava uçaklarına dair yaptıklarını ifade eden Göker, ilerde askeri uçakları da araştırmaya ekleyeceğini belirtti.
Küreselleşmeyle birlikte mekanik kazaların azaldığını ama insan kaynaklı kazaların arttığını söyleyen Doç. Dr. Ümit Deniz Göker nedenini şu şekilde açıkladı: “Çalışma süresinin artması, dinlenme süresinin az olması, sürekli uçuşların olması, uçaklarda motor yorgunluğu olması. Yani teknoloji gelişti ama havacılık sektöründe küresel anlamda da bir rekabet olduğu için 1970’li yıllardan sonra özellikle insan faktörlü kazalar daha da artmaya başladı.”
Günümüzde kazaların yüzde 50-60’ının mekanik, yüzde 20-30’unun ise insan kaynaklı olduğunu ifade eden Göker, “İstatistikte, eski dönemlerdeki mekanik kazaların sayısı daha çoktu ve bunu bugüne göre analiz ettiğimizde insan faktörlü kazaların oldukça arttığını görüyoruz” diye konuştu.
Araştırmada enlemlere göre kazaların da değiştiğini belirten Ümit Deniz Göker şu açıklamalarda bulundu: “Ekvatordan 12 derece yukarıda ve 38 derece enlemlerinde kaza oranları çok yüksek. Yüksek enlemlere doğru gittiğimizde ise azalıyor. İskandinavya gibi bölgelerde, mesela Norveç, Finlandiya, Kanada, Avusturya gibi Kutuplara yakın bölgelerde uçuş sayısının daha az olması kaza oranını azaltıyor. Orta enlemlerde Avrupa’da yani Almanya, Çek Cumhuriyeti, Hollanda, Türkiye gibi ülkelerin olduğu enlemlerde uçuşların fazla olması sebebiyle kaza oranı çok fazla.”
Mekanik ve insan hatalı kazaların ardından sebebi bilinmeyen kaza oranının yüzde 15 olduğunu belirten Göker, bu yüzde 15’lik kısım için İstanbul Ayvansaray Üniversitesi’nde makale çalışması yapacaklarını açıkladı. Bu seferki araştırmalarında meteorolojik kazaları da ele alacaklarını, böylece belki de yüzde 15’lik kısmın nedenine ulaşabileceklerini söyledi. İklimin sürekli değiştiğini belirten Göker, bunun da uçak kazalarına neden olabileceğini belirtti. Göker, ikinci makalelerine ‘iklim değişikliği ve güneş patlaması’ konularını da ekleyeceğini vurguladı.
Yaptıkları analizle ileriye dönük varsayım yaptıklarını ifade eden Ümit Deniz Göker, “2021’de yaklaşık 14 kaza olabileceğini varsaydık. Şu ana kadar 12 kaza oldu. Bu yüzden gerçeğe yakın bir yaklaşım oldu. 2023’te ise 19 ile en yüksek kaza oranını bekliyoruz” dedi. Kazaların büyük nedeninin ise yine mekanik değil, insan kaynaklı olacağını belirtti.
Kazaların azaltılmasında en büyük görevin insan kaynakları birimlerine ve işletmecilere düştüğünü vurgulayan Ümit Deniz Göker, “Çalışana gerektiğinden fazla yüklenilmemeli. Uyku düzeni ve çalışma ortamının çok iyi olması gerekliliğinin yanında, mobbing olmaması da çok önemli. Bunların önüne geçilmediği sürece kazaları önlemek çok zor” diye konuştu. Ayrıca pilotlara kullanılabildikleri uçaklarda seyahat görevi verilmesi gerektiğinin altını çizen Göker, “Diyelim ki pilot Rus uçağı kullanıyor ama siz ona Amerikan uçağını veriyorsunuz. İkisi çok farklı yapıdadır. Bu yüzden pilotun hata yapma şansı çok yüksektir. Pilotlara çok iyi eğitim de verilmesi gerekli” açıklamasını yaptı.
(DHA)