Besinler, göz sağlığımız için büyük önem taşıyor. Çoğumuz balık veya havuç yemenin gözlere iyi geldiğini duymuşuzdur. Veya göz kapağımızda arpacık çıktığında; çay ile kompres veya sarımsak sürmek gibi uygulamaları çoğumuz denemişizdir. Peki bunlar gerçekten doğru uygulamalar mı?
Acıbadem Göz Sağlığı Merkezi´nden Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Banu Coşar göz sağlığımıza besinlerin etkileriyle ilgili halk arasında mit haline gelmiş 8 konu ile ilgili bilgi verdi:
1. Balıktaki Omega 3´ü Vücut Daha Kolay Kullanıyor
Balık tüketimi ile alınan omega-3 yağ asitlerinin; görmeyi tehdit eden “yaşa bağlı sarı nokta hastalığı” ve kadınlarda “göz kuruluğu” riskini azalttığını gösteren bazı veriler mevcut. Omega-3’ten zengin balıklar arasında ton balığı, somon, uskumru, ringa, alabalık ve sardunya yer alıyor. Balık yağı hapları da, balık tüketiminin yerine geçiyor. Omega-3 yağ asitlerini bol içeren diğer besinler ise keten tohumu, ceviz ve koyu yeşil yapraklı sebzeler. Ancak, balıktaki omega-3’ün vücut tarafından kullanımı daha kolay oluyor.
2. Havuç, Göz Sinirlerine İyi Geliyor
Havucun gözlere faydalı olduğu ve gece görüşünü artırdığı yönünde yaygın bir inanç vardır. Gerçekten de havucun içindeki beta-karoten (A vitamini), gözün retina (sinir) tabakasında ışığı algılayan hücreler için gereklidir. “Rod” ve “kon” ismi verilen bu ışık algılayıcılar, ciddi A vitamini eksikliğinde fonksiyon görmez ve gece körlüğü oluşur.
Arpacık ve şalazyon (yağ kisti), göz kapağında şişlik yapan ve birbiri ile karıştırılan hastalıklar. Her iki hastalıkta da kirpik diplerindeki yağ bezlerinin kanal ağzı tıkanıyor. Ancak şalazyonda sadece tıkanıklık oluyor; arpacıkta ise tıkanıklığa ek olarak, mikrobik iltihaplanma söz konusu. Arpacığın tedavisi sıcak pansuman, antibiyotikli damla ve pomad ile yapılıyor. Şalazyonda ise bu tedaviye kortizonlu damlalar da ekleniyor.
Sarımsağın içindeki sülfid bileşenlerinden “alisin”in antibakteriyel etkisi biliniyor. Ancak günümüzde pek çok antibiyotikli/kortizonlu damla ve pomad varken, sarımsak sürmek tavsiye edilen bir uygulama değil.
Çayla kompres ise, çay yüzünden değil, sıcak etkisi ile arpacığa ve şalazyona iyi geliyor. Hiç çay kullanmadan, sadece sıcak su ile kompres yapın.
4. Salatalık Şişen Gözlere İyi Geliyor
Ancak göz altı şişliklerini azaltmak için en etkin yol sabahları doğrudan soğuk kompres yapmak: Bunun için, buz veya eczaneden aldığınız soğutucu jel poşetlerini kullanabilirsiniz. Soğuk kompres, göz çevresindeki damarları büzerek göz altında biriken ödemin (şişliğin) azalmasını sağlıyor. Ama tabii göz altı torbaları çok belirginse, kalıcı çözüm ancak “blefaroplasti” denen operasyonla sağlanabiliyor.
Badem yağı (“almond oil”) içerdiği antioksidanlar nedeni ile pek çok göz çevresi kreminin ve makyaj temizleyicinin içinde bulunuyor. Ancak badem yağının kirpikleri uzattığını gösteren bilimsel bir çalışma yok. Kirpikleri gürleştirdiği bilinen tek madde, bazı göz tansiyonu ilaçlarının içinde bulunan “prostaglandin anologları”. Ama göz tansiyonu hastası değilseniz, sakın bu göz damlalarını kullanmayın çünkü kontrolsüz göz damlası kullanımının istenmeyen başka yan etkileri de var.
6. Parlak Gözler İçin Sakın Limon Sıkmayın
Asla böyle bir uygulama yapmayın. Limonun gözleri parlatan bir etkisi yoktur. Aksine limonun içindeki sitrik asit ve düşük pH yüzünden gözleriniz kızarır, yanar ve tahriş olur.
Gözler için özel olarak üretilmiş vitamin hapları mevcut. Bu vitamin kombinasyonları, yaşa bağlı sarı nokta hastalığının ileri evreye geçme riskini %25 oranında azaltıyor. Yaşa bağlı sarı nokta hastalığı, yaşlılıkta görme kaybına en sık yol açan hastalıklardan biri. Sarı nokta hastalığının ilerlemesini yavaşlatıcı etkiye sahip formulasyon şöyle:
C vitamini 500 mg
E vitamini 400 IU
Beta-karoten 15 mg
Çinko oksit 80 mg
Kuprik oksit 2 mg
Şimdilik herkese değil, sadece yaşa bağlı sarı nokta hastalığı olanlara göz için ekstra vitamin kullanımı tavsiye ediliyor.
Göz sağlığı için beslenmenizde şu basit değişiklikleri yapmak faydalı:
Omega-6 yağ asitlerinden zengin pişirme yağları yerine daha az omega-6 içeren zeytinyağını tercih edin. (Balıkta bol bulunan omega-3 yağ asitlerinin aksine, omega-6 yağ asitleri sağlıklı değil.)
Bolca balık, meyve ve sebze tüketin.
Doymuş yağlar ve margarinden kaçının.
Kızartılmış besinlerden kaçının.
Özetle, bolca yeşil yapraklı sebze, haftada 2 porsiyon balık, fındık, sarı/turuncu meyve ve sebze tüketimi; vücut sağlığınız için olduğu gibi göz sağlığınız için de yararlı...