Amerika Birleşik Devletleri’nin Alabama eyaletine bağlı Florence şehrinde yaşayan 22 yaşındaki Bertha, sağlığını ciddi anlamda tehdit eden bir bağımlılıkla mücadele ediyor. Kendisi oje içmekten büyük zevk alıyor. Bertha’nın oje içme bağımlılığı 5 yıl öncesinde bir güzellik salonunda başladı.Ojenin kokusunun kendisine çekici geldiğinden söz eden Bertha, kendisini tadına bakmaktan alıkoyamadığını itiraf etti. Hatta ojenin tadının hoşuna gitmesinden sonra bu durum bir bağımlılığa dönüştü.
Günde 5 şişe oje tüketen Bertha bir haftada yarım litreden fazla içiyor. Ojenin sümüksü bir hissi olduğundan söz eden Bertha, gırtlağını ve midesini yakmasından büyük haz aldığını belirtiyor. Ojeleri bazen yudumluyor, bazen ise oje fırçası ile diline sürüyor. Eğer gün içinde çok oje içmediğini düşünüyorsa ise Bertha, şişeyi tek seferde içiyor. Bertha son 5 yıl içinde 130.4’ten fazla oje içiyor. Evinde yaklaşık 50 şişe oje saklayan Bertha, haftada yaklaşık 75 dolarlık bir bütçeyi ojeye yatırıyor.
Annesi Sunshine, Bertha’nın oje almak için her şeyi yaptığını, kendisinin ve kızının ojelerini çaldığını söyledi. Ojelerin tadının rengine göre değiştiğini söyleyen Bertha'nın favorisi mavi renkliler. Ayrıca içinde sim olan her ojenin de en sevdiği olduğunu belirten Bertha, “Oje içince hem midem ışıldar hem de cildim” dedi.
Oje içmesinin vücudunda yarattığı zararların yanı sıra Bertha, dişlerini ve dudaklarını da asetonla temizliyor. Renkli ojeler dişlerine bulaşınca kulak çubuğuna bir miktar aseton damlatıp temizleyen Bertha'ya göre asetonun tadı oldukça çirkin.
Oje, mumyalama, plastik ve patlayıcı sektörlerinde kullanılan kimyasalları içeriyor. Bu kimyasallar üreme sorunlarına, nörolojik hastalıklara ve kansere neden oluyor.
Bertha 1 yıl öncesinde bebeğini kaybettiğini itiraf etti. Bu kaybın ardından ise bağımlılığı tam anlamıyla kontrolden çıktı. Bertha, sevgilisiyle kavga ettiğinde, iş yerinde bir problem çıktığında ya da üzgün olduğunda hep oje içme isteği duyuyor.Bertha, “Oje benim umudumu yerine getiriyor” diyerek bağımlılığını özetledi.