1944 yılından İkinci Dünya Savaşı’nın son zamanlarında Amerikalı genç B-29 pilotu Maj Claude Hensinger, mürettebatıyla birlikte Japonya, Yowata üzerindeki hava akınından kaçarken uçaklarının motoru ateş aldı. Hensinger ve mürettebat uçaktan atlamak zorunda kaldı. Hensinger paraşütüyle kayalıkların oldupğu bir alana atladı ve güvenli bir iniş gerçekleştirerek kurtuldu. Aldığı küçük yaraların dışında genel durumu iyiydi. Hensinger atladığı bölgenin iklim koşullarından kurtulmak için paraşütünü yastık ve battaniye olarak kullandı. O anlarda hayatının en önemli eşyası bu paraşüttü.
Hensinger’ı atlayış yaptığı yerde Çinli bir adam buldu ve güvenli bölgeye götürdü. Güvenli bölgede bir süre kaldıktan sonra evine döndü ve hayatını kurtaran paraşütünü hiçbir zaman unutmadı. Paraşütü ona hayatı ve kurtulduğu gece izlediği yıldızları anımsatıyordu.
Hensinger evine döndükten sonra ise eskiden yakın arkadaşı olan Ruth isimli bir kadınla ilişki yaşamaya başladı. 1 yıllık ilişkinin ardından ona evlenme teklifi etti. Evlenme teklifi sırasında yüzük yerine paraşütünü kullandı ve “Bu benim hayatımı kurtaran paraşüt bununla kendine gelinlik yapmanı istiyorum” dedi.
Ruth bu ilginç evlenme teklifi karşısında bir süre şaşkınlığı gizleyemedi ancak romantizm ağır bastı. Hensinger’ın teklifini kabul etti ve gelinliğini dikmesi için bir terzi aramaya koyuldu. Claude ve Ruth Hensinger, 19 Temmuz 1947’de evlendiler.
Gelinliğe dönüştürülen paraşüt 25 yıl sonra Ruth ve Claude’un kızının da nikah elbisesi oldu. 1990’ların başında bir kurumun İkinci Dünya Savaşı’ndaki paraşütleri sergileyeceğini öğrendiğinde, Ruth sergi küratörüyle görüşerek gelinliğin de sergilenmesini teklif etti. Hayat veren paraşüt şimdi gelinlik olarak müzede sergileniyor.