Hayatınızda Duymadığınız, Ama Aslında Çok Popüler Olan 5 Dini İnanç

Hindistan'dan, Çin'den, Nijerya'dan, Japonya'dan, Filipinler'den, ve hatta İngiltere'den ve Amerika'dan milyonlarca insan bu dinlere inanıyorlar.

  1. Jainizm

Jainizim dini, bundan tam 2500 yıl önce (evet, Hz. İsa'dan da epey önce) Hindistan'da kurulmuş. Şu anda çoğunluğu Hindistan'da olmak üzere tam 4 Milyon inananı var.

Çok tanrılı bir din olan Jainizm'de üç kavram yasak; şiddet, kesinlik, ve sahip olmak. Bu üç ana prensibin yanı sıra dürüst olmak, hırsızlık yapmamak, bekaret ve materyalizme uzak olmak da Jainizm'in diğer prensipleri.

Jainizm'de şiddet karşıtlığı Ahimsa olarak adlandırılıyor. Ancak en temel ihtiyaçlardan biri olan beslenme ihtiyacı da aslında şiddete (hayvanları, bitkileri öldürme) dayalı olduğu için, Jainizm Ahimsa'yı hiyerarşik bir sıralama ile çözmüş bulunmakta. Piramitin en üst tepesinde insanlar bulunuyor, hemen ardından hayvanlar, bitkiler ve son olarak böcekler geliyor. Jainizm piramitinde üstte yer alanlar, alttakileri öldürebiliyorlar...2. Aladura

Batı Afrika'da konuşulan Yoruba dilinde 'Dua Eden İnsanlar' anlamına gelen Aladura, 1918'de Aladura Nijerya'da bir Hristiyan tarikatı olarak kurulmuş. Anglikan kilisesi ve Afrika geleneklerinin bir karışımı olan bu inanış; çok geçmeden 1 Milyon inananı olan bir din haline gelmiş. Üstelik takipçileri yalnızca Batı Afrika'da da değil, İngiltere'de ve Amerika Birleşik Devletleri'nde de mevcut.

Reklam
Reklam

Aladura inancına mensup olan insanlar, dua etmenin hastaları iyi eden bir gücü olduğuna, rahiplerin bir görevinin de insanları iyileştirmek olduğuna inanıyorlar, ki bu aslında dünyada hala var olan 'üfürükçülük' kavramının ta kendisi. Ancak bir yandan büyücülüğe de karşılar işte...

Bu iyileştirme ritüelleri de bir ilginç; yaklaşık bir metre boyunda bir demir sopa tutan rahip, hastalara bu sopa ile dokunuyor ve türlü dualar okuyor. 3. Kaodaizm

1926'da Vietnam'da kurulan Kaodaizm, tek tanrılı bir dini inanış. Bu inanca mensup insanlar adının kısaltması Cao Đài olan, tüm evreni yaratan tek bir tanrıya inanıyorlar. Bu tanrının uzun ismi de hakikaten uzun; Cao Đài Tiên Ông Đại Bồ Tát Ma Ha Tát. ''En Büyük Güç, Kadim Ölümsüz ve Büyük Bodhisattva''.

Konfüçyanizm, Taoizm, Budizm ve Katolik Hristiyanlığın bir karışı olan Kaodaizm, dini simge olarak da Ying Yang'in; tanrının sol gözünü temsil eden, maskülen ve zengin tarafın işareti olan Yang kısmını kullanıyor. Tek tanrılı bir din olmasına karşın; Julio Sezar'ı bile aziz ilan eden enteresan bir din Kaodaizm.

Reklam
Reklam

Bu dini inanışın en büyük amacı, hoşgörüsü çok daha yüksek bir dünya kurabilmek. Dinin kurucusu Ngô Văn Chiêu'nun bu konudaki açıklaması da şu şekilde; ''...Birçok din olduğu için, insanlar şu anda uyum içinde yaşayamıyorlar. Bu yüzden bu dinlerin iyi yanlarını birleştirip, insanları tek bir inanış altında toplanmaya davet ediyorum.''4. Birleşik Kilise

1954 yılında Güney Kore'de kurulan Birleşik Kilise, Güney Kore, Japonya ve Filipinler'de 3 Milyon'u aşkın bir inanan kitlesine sahip.

Basitçe, Hristiyanlık inancının yeniden yorumlanması olan Birleşik Kilise, mesih olarak kurucusu olan ve 2012 Aralık ayında hayatını kaybeden Sun Myung Moon'u kabul ediyor ve onun ''İlahi Prensip'' adı verilen doktrinlerini izliyor.

Reklam
Reklam

İlahi Prensip, İncil'den yola çıkan fakat bambaşka yorumlar getiren bir doktrin. Bu doktrine göre, herşeyin yaratıcısı olan tanrı; hem kadın hem de erkek tarafına sahip ve merkezinde aşkı bulunduran bir varlık. Bu yüzdendir ki, Birleşik Kilise'nin en büyük etkinliği, toplu düğün törenleri oluyor :)

Üstelik bu düğün törenlerinde, farklı dinlere mensup insanların da evlenmesi serbest.5. Falun Gong

Bahsettiğimiz dini inançlar arasında en genç olanı da, henüz Miley Cyrus ile yaşıt olan Falun Gong.

1992 yılında Çin'de Li Hongzhi tarafından kurulan Falun Gong, Budizm, Taoizm, Konfüçyanizm ve Geleneksel Çin Geleneklerini aynı potada eriten bir dini inanış.

Meditasyonu merkezine alan Falun Gong, spiritüel enerjinin negatif hisleri hem fiziksel hem de ruhsal olarak atarak ön plana çıkarılabileceğini, ve bunun için bazı egzersizler olduğunu söylüyor.

Reklam
Reklam

Çin Hükümeti tarafından en çok eleştirilen din olan, ''zararlı bir tarikat'' olarak adlandırılan Falun Gong'un öğretilerinin, yukarıda sıraladığımız ve hep iyiliği güzelliği öğütleyen diğer 4 dinin aksine; zorla çalştırma, psikiyatrik taciz ve işkence gibi kötü kavramlarla direkt bağlantısı bulunmakta.

Hatta, 2006 yılında bazı Falun Gong mensuplarının organ ticareti kurbanı olmaları, Çin Hükümeti'nin söylemlerini destekler nitelikte. Hatta bu suçlamaları düşürebilmek için birçok Falun Gong mensubu, İnsan Hakları sözcülüğüne soyunmuş durumdalar.