Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Başkanı Nesrin Çıtırık, sokak hayvanlarını kısırlaştırmanın kırsala yayılması gerektiğini belirterek, "İlçelerdeki hayvanların ilçe dışına çıkmasını engellemeliyiz. Her ilçe kısırlaştırma merkezini yapmalı." dedi.
TBMM Hayvan Haklarının Araştırılması Komisyonu, AK Parti Tekirdağ Milletvekili Mustafa Yel başkanlığında bugün ikinci toplantısını yaptı.
Komisyona bilgi veren Doğa Derneği Genel Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç, Merkez Av Komisyonunda yaban hayatındaki tüm türlerin sesi olabilecek uzman ve akademisyenlerin oy hakkının olması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin kuşlarla ilgili üç önemli göç yolundan birinin üzerinde bulunduğunu anımsatan Kılıç, bu kuşlardan özellikle iri boyutlu olanların elektrik hatlarına çarptıklarını, ya elektrik çarpmasıyla ya da hızlı çarpma sonucu ölümler meydana geldiğini ifade etti.
Bu konuyla ilgili belirli kanuni düzenleme yapılması gerektiğini belirten Kılıç, "Bizim mevzuatımızda hedef dışı türlerin bir tanımı da yok. Hedef dışı türlerin listesinin olması, bu türler yakalandığında serbest bırakılması gerektiği mevzuatımızda yer almalı. Deniz kaplumbağası, yunuslar, köpek balıkları bu kapsamda. Bunlar ağlara yakalandığında ya teşhir amaçlı dükkanlara getiriliyorlar ya bir kenarda bırakılıyorlar." diye konuştu.
Kılıç, meşeliklerin korunmasıyla ilgili de çalışma yapılması gerektiğini söyledi.
-"Devasa barınaklar çözüm olmadı"
Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Başkanı Nesrin Çıtırık, 2004 yılında çıkarılan Hayvanları Koruma Kanununun en önemli eksikliğinin, ilgili bakanlığın belediyeler üzerinde yaptırım yetkisini içermemesi olduğunu dile getirdi.
Dünyada örnek olan bu kanunun idari yaptırım içermediği için 15 yıldır uygulanamadığını belirten Çıtırık, "Bakanlığın belediyelere yaptırımının olmaması, Hayvanları Koruma Kanunu'nun en büyük eksikliğidir. Yoksa kanun çok güzel, mis gibi bir kanun. Cezada karşılığı olmadığı için belediyelerimiz bu kanunu uygulamadılar. Bakanlık da yaptırım yetkisi olmadığı belediyeleri çalıştırmayı başaramadı." dedi.
Türkiye'deki belediyelerin sadece 234'ünün barınak kurduğunu, kalan bin 100 küsür belediyenin "Türkiye’nin, TBMM’nin gözünün içine baka baka vurduğunu, öldürdüğünü, zehirlediğini, canlı canlı gömdüğünü" öne süren Çıtırık, şu değerlendirmedi bulundu:
"Kısırlaştırma işlemi yeterince yapılamadığı için hayvanlar bir taraftan ürüyorlar bir taraftan da öldürülüyorlar. Bir üretim ve katliam döngüsü var. Devasa barınaklar çözüm olmadı. İstanbul'da yaşanan sorunlar, devasa barınakların çözüm olmayacağının en önemli örneğidir. Şu anda İstanbul ormanları hayvan kaynıyor. Köpekler kendileri gitmediler ormanlara. Bunlar ormana atılıyor. Ormanda yavru köpekler yaban hayvanları tarafından, yavru yaban hayvanları yetişkin köpekler tarafından yeniliyor. Kanun, yaptırım içermediği için belediyeler bu sorunu çözmüyorlar.
Asıl kısırlaştırma kırsallarda olmalı çünkü hayvanları kırsala bırakıyorlar. Kısırlaştırmayı kırsala yaymak lazım. İlçelerdeki hayvanın ilçe dışına çıkmasını engellemeliyiz. Her ilçe kısırlaştırma merkezini yapmalı."
Empati Platformu Temsilcisi Barış Şengül, 2016 yılında 451 bin hayvanın deneylerde kullanıldığını belirterek, bununla ilgili önlem alınması gerektiğini vurguladı.
Hayvanların deneylerde kullanım çokluğunun "makaleler ve uluslararası dergilerde yer alma çabası" olarak açıklanabileceğine dikkati çeken Şengül, "Hayvanların yaşam hakkı, insanların vicdanına bırakılamaz. Komisyonun helal olan ile yasal olanı buluşturmak gibi zor bir görevi var." ifadesini kullandı.
Komisyon Başkanı Mustafa Yel, Merkez Av Komisyonunda sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin daha fazla temsilinin sağlanması için komisyon olarak çalışmalarının olacağını kaydetti.