Hayvanlar aleminden ilginç bilgiler

İSTANBUL (İHA) - Yeryüzünde yaşayan hayvanlardan birçoğunun sahip olduğu özellikler, uzmanları bile şaşırtıyor. Bilim adamlarının yıllardır ateş böceklerinin ürettikleri kadar verimli ışık üretmek için uğraş verdikleri belirtildi. Ateş böçeklerinin ışıktan maksimum verim elde ettiklerini ve hiç enerji kaybetmediklerini ifade eden bilim adamları, "Ateş böcekleri, bu özellikleri nedeniyle yıllardır araştırma konusu olmuştur. Bir canlının ışık üretmesi, aynı zamanda da bu ışığın ısısından etkilenmemesi son derece şaşırtıcıdır. Çünkü günümüz teknolojisi ile gerçekleştirilen ışık üretiminde, mutlaka bir sıcaklık açığa çıkar ve bu sıcaklık da dışarıya ısı enerjisi olarak verilir. Dolayısıyla bu durumda ışık üreten canlıların kendilerinin de bu yüksek ısıdan zarar görmeleri gerekmektedir. Oysa ışık üreten canlılar kendi ürettikleri sıcaklıktan hiç etkilenmez. Çünkü genellikle bu canlılar ışık ürettikleri sırada çok fazla miktarda bir sıcaklık da açığa çıkmaz. Soğuk ışık denen bir tür ışık üretirler. Vücut sistemleri buna uygun olarak tasarlanmıştır" dedi.

Reklam
Reklam

ATEŞİNDEN ETKİLENMİYOR Bilim adamları, ateş böceklerinin vücutlarının içinde gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar sonucu yeşil-sarı ışıklar ürettiklerine dikkat çekerek şunları söyledi: "Haberleşme ve çiftleşme mesajı verebilmek için bu ışıkları kullanan ateş böceklerinde türe göre ışıldama uzunluğu değişir. Ayrıca bazı türlerde, dişiyi cezbetmek için önce erkek ateş böceği ışıldarken, bir diğerinde çağrıyı dişi ateş böcekleri yapabilir. Bazı türler ise ışıklarını kendilerini düşmanlarına karşı savunmak için kullanır. Saçtıkları ışık aynı zamanda düşmanlarına tatlarının kötü olduğu mesajını da iletir."

Ateş böceklerinin yanı sıra birçok deniz altı canlılarının da kendi ışıklarını kendilerinin ürettiğine dikkat çeken bilim adamları, "Birçok canlı türü kendi ışıklarını kendileri üretir. Her birinin ışığı üretim şekli, kullanım alanı, süreleri ve üretilen ışığın cinsi gibi özellikleri birbirinden çok farklıdır" diye konuştu.

HERKÜL SOLUCAN Bilim adamları, Lumbricus terrestris isimli bir solucan türü hakkında yapılan araştırma sonuçlarını da şöyle açıkladı: "Bu solucan, toprak içinde 70 cm. kadar derinlere inerek çember veya elips kesitli yollar açıyor. Bir hektarlık alanda 25 tonluk kütleyi yüzeye getiren solucan, bu suretle toprağı 5 cm.'ye kadar kabartmış olur. Ağırlığı birkaç gram olan solucan, kendisinin 50 ila 60 katı ağırlıktaki kütleyi de harekete geçirebiliyor. Bu, 100 kg. ağırlığındaki bir sporcunun 5 tonu hareket ettirebilmesi ile eşdeğer. Solucanın bu kadar güç bir işi başarması, vücudunu saran enine ve boyuna kaslar sayesinde gerçekleşiyor. Hayvan, vücudunun ön kısmındaki kasları büzerek incelir ve yoklayarak bulduğu küçük bir deliğe başını sokar. Sonra boylamasına kaslarını çalıştırarak vücudunun ön bölümünü şişirir ve böylece deliği genişletir. Bunları yaparken de sürekli karnını doyurur ve sürekli olarak ilerler."

Reklam
Reklam

SİBİRYA SEMENDERLERİ Sibirya semenderleri (Hynobias Keyserlingii) hakkında araştırma yapan bilimadamları ise bu ilginç canlı hakkında şu bilgileri veriyor: "Donmuş toprakların metrelerce derinliklerinde yıllarca kaldıktan sonra buzları çözülür ve normal yaşama döner. Bu canlıların - 500 derecede bile yaşayabildikleri saptanmıştır. Sibirya semenderlerinin tek problemleri ani donmadır. Bu canlıların soğuğa alışmak ve antifiriz maddelerini üretmek için zamana ihtiyaçları vardır. "Antifriz maddeleri" semenderin kanındaki hücrelerde bulunan suyun yerine geçerek, dokuların keskin buz kristallerinden zarar görmesini önler. Bazı hayvanlar bu işlemleri yaparken donmamak için glikoz kullanırlar. Sibirya semenderinin bu mekanizmasının nasıl işlediği ise tam olarak bilinmemektedir."

GAZELLERİN VÜCUTLARINDAKİ ÖZEL SOĞUTMA SİSTEMİ İnsanların soğutma aygıtlarını, hayvanlardan esinlenerek geliştirdiklerini anlatan bilim adamları, bu konudaki en ilginç örneğin 'gazel' ismindeki Afrika'nın en hızlı koşan bir hayvanı olduğunu söylüyor. Bilim adamları," İnsanlar soğutma sistemlerini çok yakın bir dönemde keşfetmiş, teknolojinin ilerlemesi ile birlikte de bugünkü modern haline getirebilmişlerdir. Ancak soğutma sistemlerini ilk keşfedenler insanlar değildir. Doğadaki sıcakkanlı her canlının vücudunda ısı kontrolü için gereken bir mekanizma mevcut. Bu canlılar vücutlarında bir soğutma sistemi ile birlikte yaratılmışlardır. Buna örnek olarak Afrika'nın hızlı koşan 'gazel'i gösterilebilir. Gazel yaşamını sürdürebilmek için düşmanlarından kaçmak zorundadır. Başka bir savunma aracı da yoktur. İşte bu kaçma anında gazelin vücut ısısı çok yükselir. Fakat gazelin hayatta kalabilmesi için beyninin vücudundan daha serin olması gerekir. Bu yüzden hayvanın beyninin serin tutulması için başının sağ tarafında, kendine has bir soğutma sistemi gelişmiştir. Buna benzer sistemlere birçok hayvan türünde de rastlanır" dediler.

Reklam
Reklam

Bilim adamları özetle, bu canlılara kullanabilecekleri nitelikleri Allah tarafından verildiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Bu sistemlerin devamlılığını sağlayan elbette canlıların kendileri değildir. Tesadüfler sonucunda ışık üretebilecek ve bu üretimi yaparken canlının kendine hiçbir zarar vermeyecek kompleks organların ortaya çıkması da mümkün değildir. Işık saçan tüm canlılar Allah'ın üstün yaratma sanatının delillerindendir. Allah sonsuz bilgi, akıl ve kudretinin delillerini, yarattığı canlılar vasıtasıyla bizlere tanıtmaktadır."