Eskişehir’de 2 kedinin vahşice katledilmesinin sebep olduğu infial sürürken, hayvanseverler, gelinen noktada hayvanları koruma konusunda eksik kalındığının altını çiziyor.Eskişehir Valiliği Yerel Hayvan Koruma Görevlisi ve Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Eskişehir Temsilcilisi Ayten Tutkun, sosyal medya araçları sayesinde insanların hayvan hakları hususunda daha duyarlı olmaya başladığını ve hayvan hakları meselesinin görünürlülüğünün arttığını belirtti. Hayvanlara karşı işlenen suçların yasalarca ’kabahat’ kabul edilmesinin vahşetlerin tekrarlanmasına yol açtığını vurgulayan Tutkun, "2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı hayvanları koruma kanun ve yönetmeliğinde sahiplenme şartları ve sorumlulukları tanımlanmış olmasına rağmen uygulaması ve denetimi doğru dürüst yapılmamakta. Kanunun kabahatler kapsamında olması, kanun uygulayıcıların sadece yazılı şikayet olduğunda veya basında yer aldığında harekete geçmesi hayvanlara karşı işlenen suçların cüzi idari para cezaları kesilerek geçiştirilmesi hayvanların yaşam hakkını korumadığı gibi kamu vicdanını da yaralamakta" şeklinde konuştu.Kabahat değil, suç sayılmalıHayvana yönelik şiddet, kötü muamele ve istismarın ’yere tükürmek’ ile aynı kapsamda değerlendirilmesinin büyük bir yanlış olduğunu belirten Tutkun;"Erzincan’da bir askerin orduevinde kediyi döverek öldürmesi, bir öğretmenin sahiplendiği yavru köpeği arabanın arkasına bağlayıp sürükleyerek öldürmesi, yavru köpeğin üzerine ayağını koyarak poz vermesi, Ağrı’da yaşlı bir adamın tekmeleyerek yavru köpeği öldürmesi, Eskişehir de geçtiğimiz yıllarda üniversite öğrencisi tarafından kedinin işkence edilerek öldürülmesi , bir avukatın silahla köpeği vurması gibi olaylar sadece gün yüzüne çıkarabildiklerimiz. Ve en son yine Eskişehir’de üniversite öğrencisi Abdullah Ç’nin hayvan korumacıların sokaktan kurtardığı kedileri sahiplenme adı altında edinip ardından katlederek çöpe atması vahşeti var. Mevcut kanunla bunları yapan kişilerin çoğuna komik idari para cezaları kesildi ve yaptıkları kabahat sayıldı. Yere tükürmek, balkondan halı silkelemek ya da kapalı alanda sigara içmek gibi"Suç sayılmadığı için sabıka kaydına işlenemiyorHayvana yönelik işlenen suçların kayda geçirilmemesinin de sosyal sorunlara yol açtığını dile getiren Tutkun, "Bir suç işlediyseniz mahkemece yargılama sonucu durum kesinleştiyse suçunuz sabıka kaydına işlenir. Suçun niteliğine göre tutuklama ya da dönüşen hapis cezası alabilirsiniz ya da ileride başka bir suç işlediğinizde suçunuz tekerrür ettiğinden daha da ağırlaştırılmış ceza almanıza ya da infazınızın yanmasına neden olabilir. Fakat suç hayvanlara karşı işlendiğinde dikkat etmemiz gereken şeyler farklıdır. Örneğin bir servis şoförü, öğretmen, işçi, memur mesleklerinden birine sahip herhangi bir kişi altı ay önce bir hayvana tecavüz ettiyse; bir köpeğe eşeğe kediye hatta tavuğa, keçiye cinsel saldırıda bulunduysa, işkence yaptıysa bunu bilme şansınız yok. Tek bilme şansınız şahsın sabıka kaydı. Kayıt altına alındıysa durumun görülme olasılığı var ancak mahkemeler nezdinde hayvana kötü muamele suç değil ’kabahat’ olarak algılandığından yargılama olmuyor ve işledikleri bu ’kabahatten’ dolayı sabıka kaydına işlenmiyor. Tüm bilimsel veriler istatistikler de gösteriyor ki insanlar suç işlemeden önce ilk denemelerini en zayıf halka olan hayvanlarda deniyorlar. Sonra sırasıyla çocuklar engelliler ve kadınlar geliyor. İşe alırken adli sicil kaydında her suç görebildiği halde hayvana her türlü sadist muamelede bulunan kişi maalesef o kayıtta görünmüyor" ifadelerini kullandı."Hayvanı zehirlemiş bir aşçının elinden yemek yiyor, servis şoförüne çocuklarımızı teslim ediyoruz"İşlenen suçların cezasız kaldığı sürece toplumun tamamını tehdit eden sorunlar yaratacağını belirten Tutkun; "Bu suçları işleyen kişiler kabahat üstü yakalansalar bile güvenilir kişi diye seçilip ruhsat alıyor, işe alınıyor, yetkilendiriliyor. Ödeyeceği sembolik idari para cezasını da ödemesi için kolaylık sağlayıp cezanı peşin fiyatına 4 taksitle dahi ödeyebilirsin seçeneği sunuluyor. Kapalı alanda sigara içen kişi nasıl mahkeme karşısına çıkıp yargılanmazsa, nasıl ki durum idari para cezası ile geçiştirilirse hayvana sadistçe yapılan işkencenin faili de aynı şekilde değerlendiriliyor. HAYTAP olarak sunduğumuz yasa teklifi bir türlü meclisten geçmiyor. Hayvanlara kötü muamele eden insanların sabıka kaydına bu durum işlenmeli. Üç gün önce hayvanı zehirlemiş bir aşçının elinden yemek yiyoruz, servis şoförüne çocuklarımızı teslim ediyoruz. Maalesef her yaştan, her meslek grubundan olabilecek insanlar hayvanlara işkence edebiliyor, zehirleyebiliyor, öldürebiliyor ve hiçbir suç işlememiş gibi aramızda geziyor. Bu güne kadar ülkemizde yaşananlara bakıldığında eğitimli eğitimsiz fark etmeksizin içlerinde ’doktor, avukat, polis, öğretmen, üniversite öğrencisi, genç, yaşlı, kadın, erkek’ hepsi var" dedi."Hayvanlara karşı işlenen suçlar kabahat sayılmaktan çıkarılmalı"Yasa tasarılarının bir an önce dikkate alınması gerektiğini yineleyen Ayten Tutkun son olarak; "Sorunun sadece eğitim ile çözülemeyeceğini düşünüyorum. Hayvanlara karşı işlenen suçlar kabahat sayılmaktan çıkarılmalı. Kişilerin psikolojik tedavi görmeleri sağlanmalı ve bu insanlar yargılanabilmeli ki suç en aza indirilebilsin" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz