Netflix'in ilk Türk yapımı olarak tüm dünyada izleyiciyle buluşan Hakan: Muhafız'ın Zeynep'i olarak rol alan Hazar Ergüçlü, Marie Claire dergisine konuştu. 27 yaşındaki oyuncu, "Proje sana nasıl geldi?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Bu dizinin çekileceğini ilk olarak magazin haberlerinde öğrendim. Sürekli, "Çağatay Ulusoy'un Netflix'te yeni bir dizisi başlayacak" gibi söylentiler duyuyordum. Kadın karakter için bazı arkadaşlarım deneme çekimlerine gidiyordu."
"Karakterin seçildiğiyle ilgili sürekli haberler çıkıyordu. Bir gün beni de deneme çekimine çağırdılar. Sonra yönetmenle görüşmeye davet edildim. Gittim ve her şey birdenbire oldu. Bir anda, bu kakadar kolay bir şekilde kendimi işin içinde buldum. İnanamadım! Çünkü çok uzak görünüyordu. Çok mutlu oldum."
Çekimlerden de bahseden Ergüçlü, "Çekimler hızlı bir şekilde başladı. Bir anda dövüş dersleri almaya başladım. Ekiple ve yönetmenle çalışmaya; önceden mekanlara gidip prova yapmaya başladık. Çağatay'la ikili provalarımız oldu. Zeynep, dışarıdan bakıldığında, sert görünen ama içinde hassas, incinmeye müsait bir karakter. Küçükken annesini kaybetmiş ve Hakan'la en önemli ortak noktalarından biri bu. Bu durum onları hem yakınlaştırıyor hem de uzaklaştırıyor. Gelgitli ve didişmeli bir ilişkileri var" diye konuştu.
Ergüçlü, "İkinci sezon çekimleri ne zaman başlayacak? Üçüncü sezon olacak mı?" sorusunu, "İkinci sezonu çektik. Fakat ne zaman yayınlanacağını henüz bilmiyoruz. Üçüncü sezon ile ilgili şu anda hiçbir bilgimiz yok. İnşallah olur da bir an önce sete gireriz. Netflix ile çalışmak çok konforlu çünkü" diyerek yanıt verdi.
Ünlü oyuncu, "Dijital ortamdaki dizilerle ekrandakiler arasında farkları ise şu sözlerle anlattı: "Her şey tamamen yapım kalitesine bağlı. Bu doğrudan yansıyan bir etken. Televizyon dizilerinde bir reyting sistemi var. İki platformda da başka türlü bir rekabet var."
"Dijital ortamdaki diziler en fazla bir saat sürüyor. 25 dakika süren komedi yapımlar da var. Son derece tadında... Gereksiz hiçbir sahne yok. Kaliteli içerik izleyebiliyorsun. Biz oyuncular ve ekip açısından da yetiştirme derdi olmuyor. Dolayısıyla bir sahne üzerine oturup tartışabiliyoruz. Bu da işin kalitesini artırıyor. İşin bir formülü var. İzleyiciyi bağlayan şey de o formül ve matematik."