Halkların Demokratik Kongresi (HDK) heyetinin Karadeniz ziyareti Samsun'da sürüyor.
BDP İstanbul milletvekilleri Sebahat Tuncel ve Sırrı Süreyya Önder, Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ile İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel ve Halkların Demokratik Kongresi Eş Başkanı Fatma Gök'ten oluşan Heyet, OMTEL Otel'de basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısı öncesi otel önünde geniş güvenlik önlemi alındı. Otele girenler ve araçlar, kimlik kontrolü yapıldı.
BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, toplantıda yaptığı konuşmada, dün Sinop'ta yaşanan olayları değerlendirdi.
"Karadeniz gezisine Sinop'tan değil de Artvin'den başlasaydık aynı şey orada da olabilirdi" diyen Kürkçü, şu ifadelerde bulundu:
"Bugün Karadeniz ziyaretimizin üçüncü günündeyiz. Halkların Demokratik Kongresi çalışanları, bileşenleri bir araya geleceğiz. Türkiye'yi sarmakta olan değişim sürecinde bizim çıkış önerilerimizi görüşeceğiz. Hem sosyal, hem özgürlük ve barış konusunda sürüp giden mücadeleye katkıda bulunmak için çaba gösterenlerle çabalarımızı birleştireceğiz. HDK Karadeniz'de bir temas inceleme ve müzakere süreci başlatmayı çok önceden karar vermişti. 15-16 Ekim 2011'den beri Türkiye'nin bütün özgürlük güçlerini bir araya getirmek için çaba gösteriyor. Dünkü yaşanan olayın medyada tartışıldığını biliyoruz. Bunun farkındayız. Bu bizi Samsun'a gelmekten alıkoymadı. Biz hedeflerimizi kendi bildiğimiz gibi elde etmek için çaba gösteriyoruz. Sinop'ta barışın demokratik ve eşitlikçi bir tarzda gerçekleşmesini sürdürmek isteyenlerin savaştan beslenmek isteyen ultra milliyetçilerin, ırkçıların Karadeniz halkının barış fikri ile temas etmesinin önünü kesmek istenmesiydi. Sinop'tan değil de Artvin'den bu geziye başlasaydık aynı şey orada da olabilirdi. Bu kızıştırılmış insanlara karşı herhangi bir düşmanlık beslemiyoruz. Onun arkasındaki zihni ortaya çıkarmak istiyoruz. Bu zihin Türkiye'nin yukarıdan aşağıya zorbalıkla yönetilen, zalimane, bir yönetime geri dönüş için çaba gösteren azınlık şiddet hareketinin planlayıcıları olduklarını biliyoruz. 12 Mart'ın, 12 Eylül'ün arkasında bunlar vardı. Türk halkına karşı zalimane savaşı sürdüren bunlardı. Bütün yargısız infazların suikastların her türlü katliamların arkasındaki bunlardı. Bunlar gladyodur, uluslararası saldırı çetesidir. Bunların yedikleri insan eti, içtikleri insan kanıdır. Bunların faaliyetlerinin bizim yolumuzu kesmesi düşünülemez. Ama etkisi altına aldıkları insanları, halkı aydınlatmak, akla ve barışa davet etmek için çabamızı devam ettireceğiz. Burada olma sebebimiz budur."
-"Karadeniz halkı barışa hazır"-
BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de HDK'nın Türkiye'de daha özgürlükçü, daha eşitlikçi yeni bir yaşamın mümkün olduğuna inanan insanların oluşturduğu bir bileşen olduğunu dile getirdi.
İki yıldır Türkiye'nin her yerinde çalıştıklarını söyleyen Tuncel, "Kendimizi anlatıyoruz. Karadeniz'de de bunu anlatıyoruz, İnsanların alternatifi var, insanların alternatifi olduğunu, bu alternatifin de kendisi olduğunu söylüyoruz. Bütün halklarla bir aradayız. Biz Türkiye'nin gasp edilen demokrasi kültürünü eşit bir şekilde yaşayacağına inanıyoruz. Karadeniz halkı barışa hazır. Biz bunu gördük. Türkiye'nin demokrasi güçlerine yönelik baskı var. Bunu gördük. Ama yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.
İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel de, HDK'nın ülkede ne yapmak isteğini anlatmak ve Karadeniz halkının düşüncelerini anlamak istediklerini belirtti.
Sinop'ta yaşananların istenilmeyen bir manzara olduğunu ifade eden Tüzel, şöyle devam etti:
"Slogan atan genç insanların da bizleri dinlemesini isterdik. Bu mümkün olsaydı daha da kanlı sürecin önünü kesmek mümkün olacaktı. Vatan bizim vatanımız, Türkiye biziz, biz Türkiyeyiz. Şehitler bizim şehitlerimiz. Yanlış anlamadan, inkardan kaynaklanan bir anlayışın sonucunda bu insanlar öldü, yeni kanlar dökülmesin istiyoruz. Biz halkların kardeşliğinin barışın olacağına yeniden inanıyoruz. Bu doğrultuda buradayız."
-"Hiçbir şey bizi barış yolundan döndüremeyecektir"-
BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, toplumun "barışı isteyenler ve istemeyenler olarak ikiye ayrıldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Toplum bir çok noktada ayrışabilir, Ancak Türkiye toplumu bir biri ile helalleşmek zorundadır. Bunun günü gelmiş çatmıştır. Barışı isteyenler ve istemeyenler olarak toplum ikiye ayrılmıştır. Öncelikle devlet içindeki çatışma çatışmayı ortaya çıkarmıştır. Devletin içinde barışın gelmesinden rahatsız olan özel kuvvet, gladyo rahatsız olmuştur. Türkiye halkı bunu biliyor. Bu sefer sökmeyecektir. Hiçbir şey bizi barış yolundan döndüremeyecektir. Herkes, 'sırası mıydı, zamanı mıydı, Karadeniz'den mi başlanmalıydı -' diyor bize. Biz bunu şiddetle reddediyoruz. Barışa dönük en heyecanlı halk buradadır. Ama organize güçler de buradadır. Sinop'tan dönmek istemedik. Savaş tellallarına pirim vermek istemedik. Sürece devam edeceğiz."
Muhabir: Mehmet Kumcağız / Dilek Sezen
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz