HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, sıfır baraj ittifakında yer almayan HDP’nin baraj altında kalması durumunda demokrasi ayağının eksik olduğu bir parlamentonun oluşacağını belirterek, “Böyle bir şey eğer gerçekleşirse Türkiye yeniden bir erken seçime gitmek durumunda kalacaktır” diye konuştu.
Cumhuriyet'ten Mahmut Lıcalı'nın sorularını yanıtlayan Buldan şunları söyledi;
CHP, İYİ Parti, SP ve DP’nin oluşturduğu ittifakta HDP’nin yer almamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? - İttifaklar seçim dönemlerinde değerlendirmesi gereken mekanizmalardır. Bugün her partinin HDP’yi ittifakın dışında tutmak gibi bir anlayışı söz konusu. CHP’nin kurmuş olduğu ittifak elbette önemli. Sıfır barajın Türkiye’de yüzde 10 gibi anti demokratik bir seçim barajının olduğu bir dönemde yapılması önemli. Bir anlayış üzerinden tahlil edebilirsek, HDP’yi sürecin dışında tutmak, parlamento dışında tutmak gibi bir anlayışla karşı karşıyayız. Yapılan ittifakların çok daha kapsayıcı ve kucaklayıcı olması gerekiyordu. Bugün baraj yalnızca HDP için kurulmuş ya da korunmuş gibi bir izlenim var.
- Kürt kimlikli partilerle ittifak yapılmasına yönelik görüşmeler ne durumda?
Biz ilkeli ittifaklardan yanayız. Özellikle bölgede ve Türkiye’nin batısında yapılan ittifaklar bizim açımızdan önemlidir. Türkiye’nin doğusunda Kürt partileriyle gerçekleştirmiş olduğumuz bir ittifak var. Bu bizim için en ilkeli ittifaktır. Yine Türkiye’nin batısı açısından da demokrasi güçleri, sol, sosyalist çevrelerle yaptığımız ittifak çok anlamlıdır. Umarım bundan sonra baraj sistemi ortadan kalkar. Parlamentonun böyle bir çoğulculuğa ihtiyacı var. Kürt partileriyle görüşmelerimiz devam ediyor. Listeler hazırlanana kadar teknik anlamda yapılan görüşmeler var. İhtiyaç duyulduğu halde bir temsiliyet sağlanma talebi olduğunda bunu değerlendireceğiz. Biz bunu yalnızca bir seçim ittifakı olarak ele almıyoruz. Kürt halkının ulusal birliği bizim açımızdan önemlidir.
- Kürt partilerinin Hüda Par’ın da ittifaka dahil edilmesi yönündeki önerisini HDP nasıl karşıladı?
Hüda Par seçmeni elbette ki - seçmeni açısından söylüyorum - önemli bir tabandır. Bölge açısından ifade ediyorum; biz çok reddeden, kapıları kapatan bir durumda değiliz. Ancak geçmişte yaşanan bazı hatalar vardı. O hatalardan dolayı şu anda böyle bir şey mümkün gözükmüyor. Parti olarak söylüyorum. Böyle bir ittifak ya da işbirliği HDP açısından söz konusu değil.
‘2. TURU KONUŞMUYORUZ’
- HDP olası ikinci turda nasıl bir tavır izleyecek?
Birinci turda Selahattin Demirtaş etrafında kenetleneceğiz. Türkiye’de çok sevilen bir siyasetçi. Türkiye toplumuna güven veren, umut veren bir siyasetçi. Biz şu an ikinci turu hiç konuşmuyoruz, hiç tartışmıyoruz. Birinci turda Sayın Demirtaş’ın çıkması için bir çabamız olacak. İkinci tura kaldığı zaman Türkiye toplumundan Sayın Demirtaş’ı desteklemesi talebinde bulunacağız. Şimdiden ikinci turu tartışmaya başlamadık. Herkes farklı hesaplar yapıyor ama şunu da çok iyi biliyorlar: Kürtler’siz ve HDP’siz hiçbir çözüm olmayacak. Bir kilit parti konumundayız. İkinci tura kalacak iki kişi arasında elbette bir tercih yapmak durumunda kalacağız ama şu anda o tartışmayı yürütmüyoruz.
- HDP’nin baraj sorunu olup olmadığı tartışılıyor. 24 Haziran’da HDP parlamento dışı kalabilir mi?
7 Haziran’da böyle bir sorun vardı. 24 Haziran açısından da böyle bir söylenti var. HDP’siz bir parlamento Türkiye açısından büyük bir ayıp olacaktır. HDP demokrasiyi, insan haklarını, özgürlüğü ve barışı savunan tek partidir. Dolayısıyla HDP’siz bir parlamento Türkiye’de demokrasi ayağının eksik olduğu bir parlamento olacaktır. Böyle bir şey eğer gerçekleşirse Türkiye yeniden bir erken seçime gitmek durumunda kalacaktır. Türkiye toplumu bunu kabul etmeyecektir. Ben şuna inanıyorum. Türkiye halkları, HDP’yi barajın çok çok üstüne çıkaracak. Böyle bir heyecan var toplumda. Anketlerde yüzde 10’un altına düşmedik. Yüzde 10’un altında olmasak da biz yüzde 10’un altındaymışız gibi bir çalışma yürüteceğiz. Hem oylara hem sandıklara sahip çıkacağız. HDP’nin baraj meselesini Türkiye toplumunun çözeceğine inanıyorum. HDP’nin baraj altında kalması durumunda 70-80 milletvekilinin AKP’ye gideceğini hiç kimse göz ardı etmemelidir. Bugün AKP’den büyük rahatsızlık duyan kesimlere bu çağrıyı yapmak isterim.
- CHP’nin adayı Muharrem İnce’nin HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret etmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Görüşmesi faydalıdır. Bu yarış demokratik olmalıdır. Sayın Muharrem İnce’nin Sayın Selahattin Demirtaş’la görüşmesi; Sayın Demirtaş’ın Sayın Tayyip Erdoğan’la görüşmesi, Sayın Meral Akşener’le görüşmesi, Sayın Temel Karamollaoğlu’ya görüşmesi demokratik yarış çerçevesinde olması gerekenlerdir. Herkes bu hakkını kullanmalıdır. Her partinin ilkesel doğrultuları çerçevesinde bu görüşmelerin devam etmesi gerekiyor. Sayın Erdoğan gidip Sayın Demirtaş’ı ziyaret edecek mi? Sayın İnce’nin yapmış olduğu büyük bir inceliktir. Aynı inceliği diğer adayların da yapması gerekir diye düşünüyorum. Demirtaş’ın özgür olması ve bu kampanyayı kendisinin yürütmesi lazım.
- 24 Haziran’la sona erecek 26. yasama dönemini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir dönem bu kadar haksızlığın, ötekileştirmenin yaşandığı başka bir dönem olmadı. Büyük haksızlıklara uğradık. Cumhurbaşkanı’na hakaret dolayısıyla milletvekili arkadaşlarımız görevlerinden alındılar. Milletvekili arkadaşlarımızın bazıları dosyalarında hiçbir şey olmamasına karşın cezaevinde. Bu yalnızca HDP’ye ve Kürtlere yapılan bir uygulamaydı. Diğer partilerde Cumhurbaşkanı’na hakaretten dosyası olan birçok vekil var ancak bunlara dokunulmadı. 26. dönemde parlamento büyük bir ayıp yaşadı. 26. dönem utanç verici bir dönemdi. Umut ediyorum ki bundan sonra böyle utançları yaşamayız. 24 Haziran, siyasal yapının değişeceği bir seçim olacak. İlk kez başkan seçilecek. Biz başkanlık sisteminden değil, demokratik bir parlamenter sistemden yana bir parti olarak Türkiye’nin bu inançla HDP’ye oy vereceğine inanıyoruz.
'HERKES SANDIĞA SAHİP ÇIKMALI'
- Seçim güvenliği için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Seçim güvenliği konusunda partilerle görüşmelerimiz var. Özellikle CHP ve bölgedeki diğer partilerle görüşmelerimiz devam ediyor. Seçim güvenliği yalnızca HDP’yi değil, tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor. Seçim güvenliği adı altında çıkarılan yasaların polise ve askere çok büyük yetki verdiğini biliyoruz. Muhtemelen bu yetkileri kullanmaya çalışacaklar. Herkese hem sandığına hem de oyuna sahip çıkması çağrısı yapacağız.
- Bölge ziyaretleri gerçekleştirdiniz. Sokakta edindiğiniz izlenim nedir?
İnsanların büyük bir coşkuyla seçimlere hazır olduğunu gözlemledim. Yüksekova sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte uzun dönem acılar yaşayan bir ilçemiz. İnsanlar bize “Rahat olun, HDP’ye sahip çıkacağız” dediler. İnsanlar AKP’nin son dönemdeki uygulamalarından büyük rahatsızlık duyuyor. Milletvekillerinin tutuklu olması, belediye başkanlarının yerinden alınması ve yerine kayyımların atanması... Bu kentlerde büyük bir sahiplenmenin olduğunu gözlemledik. 24 Haziran’ın bir ders verme niteliğinde olacağını düşünüyorum.