Hdp Eş Genel Başkanları Gündemi Değerlendirdi

Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “Öcalan ile herkesin görüşmesi gerektiğini, bu...

Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “Öcalan ile herkesin görüşmesi gerektiğini, bu tartışmaları kendisine sorarak bu süreçte kendisinin görüşlerinin ifade etmesinin Türkiye kamuoyu açısından daha sağlıklı olacağını düşünüyorum” dedi.HDP Eş Genel Başkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, HDP Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek gündeme dair açıklamada bulundu. Bir gazetecinin ‘Görüntüler, Abdullah Öcalan’ın söyledikleri doğru mu, onaylıyor musunuz?’ sorusu üzerine Kürkçü, böyle bir tartışmayı yersiz ve saçma bulduklarını belirterek, “Abdullah Öcalan’ı irtibatsızlaştırmaya çalışmak barışa hizmet etmez, savaşa hizmet eder. Savaştan da Türkiye’nin hiçbir çıkarı olmadığını biliyoruz. O nedenle bu tartışmaya girmeyi bile yersiz buluyoruz. Herkes elindekini istediği gibi yayınlamakta özgür, bizde bu topa girmekte hiç arzulu değiliz. Siyasi sonuç doğmayacağını biliyoruz. Biz hiçbir şey istemiyoruz. Biz bu konuda ilgilenmiyoruz” şeklinde konuştu.“Bazı gazetecilerin İmralı’ya gideceği yönünde haberler yansıdı. Bazı isimler geçiyor. Adalet Bakanlığı’nın bu konuda hangi aşamada, Öcalan’ın bu anlamda bir talebi var mı?” şeklinde soruya da Tuncel, şu yanıtı verdi:“Heyet adaya gidip tartışmalar yürütüyorlar. Bu tartışmaların hepsinde, başka kesimlerle, gazetecilerle, sivil toplum örgütleriyle, akil insanlarla hatta akademisyenlerle tartışmak istediğine dair görüşleri var. Bu konuda HDP Eş Başkanları olarak çok uzun süredir başvurumuz var. Daha önce Sadullah Ergün o zaman başvurularımıza cevap verilmedi. Yeniden başvurular yaptık, cevap bekliyoruz. Öcalan ile herkesin görüşmesi gerektiğini, bu tartışmaları kendisine sorarak bu süreçte kendisinin görüşlerinin ifade etmesinin Türkiye kamuoyu açısından daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.”İşçi Partisi’nin yayınlamış olduğu görüntüleri değerlendiren Tuncel, “15 Şubat uluslar arası komplonun yıl dönümü. Bu komployu gerçekleştirenler aslında Türkiye’de Kürt-Türk çatışmasını yaratmak istemişlerdi. Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesinde dönemin Başbakanı, ‘Abdullah Öcalan’ı niye bize verdiler biz anlamadık’ demişti. Bunun uluslararası bir komplo olduğu, Orta Doğu’da bir çatışmanın Kürt-Türk çatışması yaratılmak istenildiği çok net ortaya çıkmıştı. Öcalan, Türkiye halklarının barışı, demokrasi için ve Kürt sorunu konusunda çaba harcadı. Kendisinin görüşleri savunmasında da var. Sadece görüntüler montajlayarak vermişler. Burada önemli olan Öcalan bir barış lideri olmayı da başarabilmiştir. Dünyada biz görüyoruz ki müzakere süreçlerinde bir barış lideri olabilmenin çok önemi var. Çözüm iradesini gösterecek, bir halkı hareketi, bir sözüyle harekete geçirecek bir liderin olması çözüm sürecinin başarıyla gelişmesi konusunda önemlidir. Öcalan’ı irtibatsızlaştırmaya çalışmak ya da bu tip şeylerle kasetlerle toplumda, sanki halk üzerinde bir negatif etki yaratmak isteyenlere bence gidip Kürt halkına gidip sorsunlar. Öcalan, Kürt halkının kalbinde büyük bir sevgi kazanmıştır. Öcalan’ın görüşlerini, tartışmalarını, kendi hareketine yönelik eleştirilerini, önerilerini hepsi biliyor” dedi.Tuncel, sözlerine şöyle devam etti:“Bu görüntüler üzerinden tartışma yaparsanız, yani gerçek ya da değil tartışması üzerine tabi bu oynanma olmuş. Kürt gençleri de Devlet Bahçeli üzerinde oynamışlar, o zaman da siz ona diyebilir misiniz? Devlet Bahçeli böyle demiş ya da yarın Tayyip Erdoğan başka şeyleri üzerinde bir oynama olursa. Birileri şunu istiyorsa çözüm süreci bitsin, savaş yeniden başlasın, ölümler yeniden olsun diye bekliyorsa, bunun cevabını da Türkiye halkı verecek.”“Örgüt üyeleri Türkiye’yi terk etmeye devam ediyor mu?” şeklinde soru üzerine Tuncel, “Bütün bunlar müzakere süreci ile alakalı, devlette çok söz vermişti. 8 komisyon kuracaktı müzakere gelişecekti. Hiçbir şey yapmadı. Müzakere süreci karşılıklı olur. Bu süreç başladığında üç aşamalı süreçten bahsediliyordu. İlk iki süreci aslında güven artırıcı adımlar olarak nitelendirmek lazım. Birisi örgütün yapması gerekendi, diğeri ise devletin. Örgüt kendi üzerine düşeni yaptı, ateşkes ilan etti. Militanların bir kısmını yurtdışına çekti. Ellerindeki esir askerleri bıraktı ama Türkiye bunun karşısında hiçbir adım atmadı. Bütün yapılan demokratikleşme paketine baktığımızda karşılıklı güven artırıcı adımlar, yani devletin de bu savaşın bitmesini istediğine dair güven artırıcı adımları atması gerekir. KCK tutukluları hala cezaevinde. Yasa değişikliğinde ne var; 5 yıla indiriyor ve 5 yıl tutuklamayı nerdeyse zorunlu hale getiriyor. İnsanları siz cezalandırıyorsunuz. Kabul edilebilir bir durum değil. Müzakere dediğiniz şey bütün ülkelerde uzun soluklu olmuş, biz bunun daha da kısalmasını istiyoruz. Karşılıklı adımlarla olacak bir durum. En son görüşmede Öcalan kendisinde eğer böyle devam ederse, hükümet adım atmazsa benimde yapacağım bir şey kalmıyor diye uyarısı da var” diye konuştu.İmralı’ya gidecek gazetecilerin listesi olup olmadığı sorusu üzerine Tuncel, “Kim gitmek istiyorsa, hangi gazeteci gitmek istiyorsa bunu bir filtreye tabi tutmadan gitmesinin olanaklarının sağlanması, her kesimden insanların gitmesinin sağlamanın daha demokratik olacağını düşünüyoruz. Bizim yaklaşımımız bu. Bir liste var mı, kim gidecek, kim gitmeyecek bunu çok fazla bilmiyorum. Bu kapının açılmasının önemli olacağını düşünüyorum. En azından bu tartışmalara birebir yürütmek” dedi.“Paris katliamı ilk olduğunda net olarak çözüm sürecine yönelik katliam olarak değerlendirdik” diyen Tuncel, “Zaman içerisinde Ömer Güney’in Türkiye’ye gelip gidiyor olması, bazı ilişkilerin olması ilk günden itibaren yansıyan bir durumdu. Devlete bu konudaki sorunluların açığa çıkarılması konusunda sorumluluk sahibi olduğunu ifade ettik. Ömer Güney aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, dolayısıyla bu konuda diğer 3 katledilen 3 kadında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Böyle bir planlamanın olduğu ifade ediliyor. MİT bunu yalanladı ama bu belge bizden çıkmış ama bizden değil gibi tuhaf bir açıklama yaptı. Bu konuda somut Kürt kamuoyunu ikna edecek bir açıklama yapmadı. Türkiye’yi zan altında bırakan bir durum. Bunu açığı çıkarması gereken hükümettir” diye konuştu.“Öcalan’ın genel afla, demokratikleşme paketiyle bu sürecin çözülemeyeceği, demokratik bir sözleşmeye gidileceği yönünde açıklamaları olduğu söylendi. Sizde böyle bir tartışma var mı?” sorusu üzerine Tuncel, şunları söyledi:“Bugün görüşmelerin nasıl ilerleyeceği, nasıl olacağı takvime bağlanmış değil. Hangi yasal adımlar atılacak, karşılıklı irade var mı yok mu? Bütün bunlar olmadan af tartışmanın kendisi de mesele. Çünkü kim kimi affedecek. Öcalan bunu şimdi söylemiyor, daha önceki görüşmelerde de bunu ifade etmişti.”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: