HDP Genel Başkan Yardımcısı Kürkçü:

KOCAELİ Genel Başkan Yardımcısı Ertuğrul Kürkçü, "TİB'e hepimizin internetine anında müdahale gücü sağlandı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Adalet Bakanlığı'na bağlandı. Şimdi de MİT doğrudan doğruya Başbakan'ın emrine, bir özel örgüte dönüştürüldü" dedi. Partisinin İzmit'te seçim irtibat bürosunun açılışında konuşan Kürkçü, AK Parti'nin bugüne kadar kredisini kullandığı barış sürecinin hiçbir yere doğru hareket etmediğini belirterek, sürecin olduğu yerde sallanan bir trend şeklini aldığını söyledi. Barış için AK Parti'ye muhtaç olmadıklarını, barışı halklar arasındaki diyalog ve ortaklıkla kuracakların ifade eden Kürkçü,"Beklentiler, barışın sağlanabilmesi için Kürt halkının haklarının tanınması, bütün ana dillere özgürlük tanınması, bugün Türkiye'de kutlanan dünya anadili gününde hala ana dilde bir eğitim dili olarak tanınmış değil, ana dilinde parasız eşit eğitim herkese sağlamış değil" ifadesini kullandı. Kürkçü, özgürlüklerin yeterince sağlanmadığını, cezaevlerinin hala devrimci yurtseverlerle, Kürt halkının politik sözcüleriyle dolu olduğunu savunarak, 10 bini aşkın siyasi tutuklu, 500'ü aşkın hasta hükümlü ve tutuklunun bulunduğunu kaydetti. Bunların cezaevlerinde bir bir hayatlarını kaybettiğini ve bununla ilgili hiçbir adımın atılmadığını belirten Kürkçü, "İfade özgürlüğü, partiler ve seçim yasasındaki değişiklikler... Bu beklentilerin hiçbiri karşılanmadığı gibi, giderek artan bir şekilde Türkiye'deki bütün kurumlar, AK Parti'nin cemaatle savaşının birer aracı olarak, birer kışlası olarak kullanılmaya başlandı" dedi. Kürkçü, önce internet özgürlüğünün elden alındığını savunarak, şöyle devam etti: "TİB'e hepimizin internetine anında müdahale gücü sağlandı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Adalet Bakanlığı'na bağlandı. Şimdi de MİT doğrudan doğruya Başbakan'ın emrine, bir özel örgüte dönüştürüldü. Tayyip Erdoğan, kendisini, çocuğunu, siyasi arkadaşlarını, birlikte bankaların ve kamu hazinesinin içini boşalttıkları, birlikte TOKİ'yi kendilerinin arpalığı olarak kullandıkları insanları, yakın dostlarını, akrabalarını hapisten sorgulamadan, soruşturmadan koruyacak diye, özgürlüğümüzden bir milim feda etmemiz, sadece ve sadece bizim 'çılgın' olmamızla mümkündür. Oysa biz çılgın değiliz. aklı başında, ne istediğini bilen insanlarız." Merkezden atanan vali, kaymakam ve jandarma komutanlarını istemediklerini ifade eden Kürkçü, "Halkın kendi güvenliğini, kendi yerel yönetimlerini sağlana, halkın eğitim ve sağlık hizmetlerini kendi yerel yönetimleriyle yapabileceğini dünya deneyimlerinden, Türkiye'nin deneyimlerinden biliyoruz" diye konuştu.