Hdp Kadın Grubu Toplantısı

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, yeni Anayasa tartışmaları ile ilgili şöyle...

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, yeni Anayasa tartışmaları ile ilgili şöyle konuştu: “Biz yeni demokratik Anayasanın halk muhatabıyız. Bu süreç içinde eğer bir Anayasa yapılacaksa, diktatörlük isteyenler, demokrasi isteyenlerin muhataplarıyla yapılacak. Bizim yerimiz ve tarafımız belli.”HDP Kadın Grup Toplantısı TBMM’de düzenlendi. Grup toplantısında konuşan Eş Genel Başkan Yüksekdağ, Hrant Dink’in ölüm yıldönümü olduğuna dikkat çekerek, “9 yıl boyunca Hrant için, adalet için, barış için, özgürlük için mücadele eden, bu karanlığın içinde ışık olmaya çalışan halklarımız bu yürüyüşü sürdürdü. Hrant’ı katledenler, göstermelik yargılamalarla, tetikçilerin derdest edildiği bir operasyonla bu davanın üzerini örtmeye çalıştı. İşin siyasi sorumlularının, katliamın siyasi nedenlerinin açık olduğu bir davada sorumlular gizlendi, azmettirenler, talimat verenler korundu, kollandı” diye konuştu.Aydınlara, bilim insanlarına dönük infaz yapıldığını öne süren Yüksekdağ, şunları söyledi:“İşte bunlardan birisi de Tahir Elçi. O günden beri barış güvercinleri tedirgin. Barış güvercinleri gökyüzüne kanat çırpmaktan tedirgin de olsalar, ürkseler de ‘barış’ demekten vazgeçmeyecekler. Eğer barış güvercinleri avcı kuşların önüne atılıyorsa ve o kuşlar kan dökmek hareketini bu kadar sınırsızca harekete geçirebiliyorlarsa, bütün bir memlekette barış güvercinlerinin uçtuğu, halkımıza barışın müjdelendiği bir güne ulaşmak mümkün olmayacak.”Seve, Fatma ve Pakize isimlerindeki kadınlardan bahseden Yüksekdağ, bu isimlerin sokağa çıkma yasağı sırasında ölen 81 kadından üçü olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:“Biz, o kadınların yaşam enerjisini, ölüme karşı yaşamı savunan direnci sahiplendik ve sahipleneceğiz. Seve’nin, Fatma’nın, Pakize’nin direncini mücadelesini, katlederek, öldürerek yok ettiklerini sandıkları o kadın direnişini ve yarında sahiplenmeye devam edeceğiz. Çocukların, kadınların katledildiği özellikle kadının hedeflendiği iktidar ayakta duramaz. Kadın yaşamdır, bir bütün olarak yaşamdır, insanlıktır. Kadın insanlığın kadim değerlerinin üretildiği, toplumsal yaşamın var edildiği yaşam ağacının köküdür, suyudur.”Yüksekdağ, bugün çoluğuyla çocuğuyla milyonlarca insanın hafızasına, bilincine bu vahşetin kazındığını anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:"Kazınmış gerçeği hiçbir biçimde silemezsiniz. Bu zulümle iktidarı ayakta tutamazsınız. Bugüne kadar 162 sivil yaşamını yitirdi. 20 Temmuz’dan bu yana 425 sivil adı konulmamış savaşta katledildi. 425 sivilin 8 ay içinde öldüğü bir memlekette nasıl teröre karşı mücadeleden bahsedersiniz? Bu ablukaların, sokağa çıkma yasaklarının ve şiddet politikasının tastamam halka karşı operasyon olduğunu söyledik ve söylemeye devam edeceğiz. Gerçeğin izini şuradan veya buradan bir parçasının gösteririz diye korkmayın efendiler. Bu iz insanlığa ve halkların barışına yaklaşmak için sizi kurtaracak.”Yüksekdağ, HDP’li bir milletvekilinin hedef gösterildiğini iddia ederek şunları söyledi: “Bizlerin üzerimize cenazeleri taşımaktan kan kokusu sindi. Kan kokusu yıkanırsın geçer. Bu iktidar üzerine sinen laneti hiç bir biçimde temizleyemeyecek. Başbakan bir vekilimizi hedef gösterdi. Feleknas Uca. O da yasama faaliyeti yürütmesi gereken, halkın sorunları ile mücadelesini Melis’e taşıması gereken milletvekilimiz her gün dört bir yanda cenazeler kaldırmak için seferberlik halinde, morgların önünde, çatışma alanlarında, saldırıların olduğu yerlerde canlı kalkan haline gelmişler. Bir milletvekilimizi ‘ailelerin cenazeleri kaldırtmamakla tehdit etmekle’ itham etti. Başbakanlık düzeyinde yalan söylemeyin. O milletvekilimiz orada bile yok. İkincisi, milletvekillerimizi o morgların kapısında durmaya mecbur edenler sizlersiniz.”Şırnak ve Hakkari valiliklerinin taşınmasına ilişkin olarak ise Yüksekdağ, sözlerine şöyle devam etti:“Güvenlik gerekçesiyle Şırnak il yapılmış. Orduyu, garnizonu, karakolu doldurdunuz, ama halk gerçekliği, demokrasi mücadelesini ve çözmediğiniz sorunlar bugün önünüze çıktı. Bugün il yaptıkları Şırnak’ı Cizre’ye taşıyarak, başka bir taşıma formülüne çözüm üreteceklerini sanıyorlar. Hakkari’yi Yüksekova’ya, Şırnak’ı Cizre’ye taşıyacaklar, doldur boşalt taşı yöntemiyle sorunu çözecekler. HDP’ye oy veren 6 milyon insanı nereye taşıyacaksınız? Milyonlarca insan gittiği yere direnişi götürür.”Akademisyenlerin imza kampanyasına değinen Yüksekdağ, direnmenin en güzel yolunun söz olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:“Biz sonuna kadar sözümüzü söyleyeceğiz. Sözümüz nefesimizdir. Akademisyenler barış için bu sözü söylemiştir. ‘Siz aydın değil karanlıksınız’ diyenler dönüp aynaya baksın. Biz, bugün akademisyenler, bilim insanlarına, edebiyatçılara, sözünü söyleyen insanlara, ‘gidin hendek kazın, dağa çıkın’ diye siyasi zihniyete karşı asla geri adım atmayacağız. Biz nerede olduğumuzu, olacağımızı kendimiz belirleriz. Biz her yerdeyiz.”Yeni Anayasa konusunda ise Yüksekdağ, “Biz, yeni demokratik Anayasa’nın halk muhatabıyız. Bu süreç içinde eğer bir Anayasa yapılacaksa, diktatörlük isteyenler, demokrasi isteyenlerin muhataplarıyla yapılacak. Bizim yerimiz ve tarafımız belli” dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: