Hdp'den Antalya'da Sağduyu Çağrısı

Mehmet ÇINAR / ANTALYA, HDP Antalya Milletvekili Saruhan Oluç ve Antalya İl Eşbaşkanı Zarife Atik, son zamanlarda HDP parti binalarına yönelik saldırılar ve siyasal süreçle ilgili HDP Antalya il binasında basın toplantısı düzenledi. 7 Haziran seçiminden sonra akıl tutulması yaşandığını savunan Zarife Atik, Türkiye'de ilk defa halklar ve demokrasinin kazandığını, ama Recep Tayyip Erdoğan'ın başkan olamamasının Türkiye'yi başka bir boyuta taşıdığını söyledi. Günde ortalama 10 kişinin öldüğü ve evlere acı düştüğünü belirten Atik şöyle konuştu:
"Özellikle bizi bu barış ortamından çekmek istiyorlar. Seçim öncesi ve sorası HDP kurumları saldırıya uğramaktadır. En Son Alanya'da oldu. Polis cenazesiyle gerginlik oluştu. Polisin ailesi 'böyle bir gösteri istemiyoruz' demesine rağmen Alanya'da ırkçı bir yaklaşım sergilendi. Bizler Türkiye'de barışın dilini kullanmaya devam edeceğiz. Alanya'da herkes, Kürtler çok tedirgin. Gergin, çatışmalı ortam istemiyoruz."
OLAYLAR KABUL EDİLEMEZ
Milyonlarca turistin geldiği önemli bir turizm merkezi olan Antalya'nın son günlerde için için tahrip edilmeye çalışıldığını belirten Saruhan Oluç, Alanya'da başlatılan olayların yavaş yavaş diğer ilçeler ve hatta Antalya merkeze yayılmaya çalışıldığını kaydetti. Sosyal medyadaki izlenimlere göre pazar günü için de bir hazırlık yapıldığına dikkati çeken Saruhan Oluç, Alanya'da HDP Alanya ilçe örgütü, HDP üyelerine, Kürt yurttaşlar, esnafa ve dükkanlarına saldırılması, linç teşebbüsünde bulunulmasının asla kabul edilemeyeceğini söyledi.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAK
Bu olayların 'kasten adam öldürmeye teşebbüsten kasten yaralamaya, bir partinin siyasi haklarını engellemek, mala zarar verme, hakaret, ayrımcılık, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek' gibi suçları barındırdığını belirten Oluç, bu olayları hem Alanya'nın hem de Antalya'nın toplumsal yaşamını olumsuz etkileyecek çabalar olarak nitelendirdi. Oluç, bu konuda gerekli suç duyurularında bulunulacağını dile getirdi.
SAĞDUYU ÇAĞRISI
Antalya'nın Türkiye ve dünya ölçeğinde marka şehir olduğuna değinen Oluç, G20 Zirvesi, Expo 2016 gibi uluslararası organizasyonların Antalya'da yapılacağını hatırlatarak şunları söyledi:
"Bütün bunlara baktığımızda, uluslararası marka değerini ciddi ölçüde yaralayacak gelişmelerdir. Antalya'nın can damarlarına yönelmiş saldırılardır ve bu açıdan da kabul edilemez. Antalya'nın kozmopolit, demografik yapısını bozmaya yönelik saldırılardır ve bu açıdan da kabul edilebilir değildir. Dolayısıyla bu gelişmelerin sonlandırılması gerektiğini düşünüyoruz ve bir sağduyu çağrısı yapıyoruz."
ANTALYA MODEL BİR KENT
Birçok il ve ülkeden insanın yaşadığı Antalya'da herkesin ortak, huzurlu, barış içinde yaşamak istediğini anlatan Oluç sözlerini şöyle sürdürdü:
"Antalya'yı bu açıdan bir model, örnek kent haline getirmektir önemli olan. Biz dolayısıyla onlarca yıldır burada yaşayan, seçmenimiz olan ya da olmayan bütün yurttaşlarımızın bu beklentilerine cevap verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sağduyu çağrımızı bir kez daha yineliyoruz. Tedirginlikleri giderecek her türlü önlemi alacağız. Demokratik önlemlerin gerçekleşmesi için adımlar atacağız."
MHP DAHİL SİYASİLERLE GÖRÜŞÜLDÜ
Bu olayların yatıştırılması ve sağduyu için 16 Ağustos'tan beri mülki amirlerle hem Ankara hem Antalya düzeyinde görüşmeler yaptıklarına değinen Oluç, il başkanları ve milletvekilleri düzeyinde AK Parti, CHP ve MHP ile de bu görüşmelerin gerçekleştirildiğini söyledi. Oluç şöyle dedi:
"Demokratik siyasetin devamı açısından tutum almaları gerektiğini ifade ettik. Antalya'daki bütün sivil toplum örgütleri, yöre dernekleri, meslek örgütleri, ticaret ve sanayi odalarının hepsiyle görüştük ve aynı talepleri ilettik. Onlara kaygılarımızı, duruşumuzu anlattık. Onların da söylediklerini dinledik. Bizim gördüğümüz, hiç kimse bu gelişmelerin bu şekilde sürmesi doğrultusunda bir anlayışa sahip değil. Tam tersine bu tür saldırıların ortamı son derece gereceği, yaralayacağı konusunda anlayışa sahipler. Umuyoruz kendi üyelerini örgütlerini de bu konuda uyaracak, uyarmaktadırlar. Ve bu tip saldırılar içinde, demokratik siyasete sahip çıkan ve sürdürmeye çalışan siyasi partilerin hiçbiri yer almayacaktır.