HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu ve HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, TBMM'de basın toplantısı düzenleyerek, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. ABD'nin, PYD'ye ağır silahlar göndermesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'ye yapacağı ziyaretle ilgili HDP'li Sancar, şunları söyledi:
"PYD'ye, YPG'ye silah konusu bize göre Türkiye'de yanlış tartışılıyor. Öncelikle orada Suriye'de IŞİD'e karşı son derece etkili mücadele yürüten Suriye Demokratik Güçleri diye bir yapı var. Bu yapı başından beri koalisyonlar birlikte çalışıyor. İçinde YPG'nin varlığı var bu biliniyor. Şimdi cumhurbaşkanının ABD ziyareti iptal edilsin, edilmesin gibi yapılan tartışma asıl meseleyi örtüyor. Asıl mesele hükümet ve cumhurbaşkanının Suriye konusundaki tercihleri Türkiye'ye çok ağır bir bedel olarak yansımıştır. Yanlış tercihlerde bulunmuşlardır. Kürtleri düşman olarak gören anlayış bu yanlışın temel sebebidir. Dolayısıyla tartışılması gereken şey Suriye politikasının kökten değiştirilmesidir. Suriye politikasında Kürtleri tehdit, hasım gibi gören anlayış ülke içinde de barış ve demokrasiyi sağlamayı iyice zorlaştırmış barıştan uzaklaşmamıza yol açmıştır. Türkiye'nin hem içinde hem Suriye'de Kürt meselesi birbirine bağlıdır. Her ikisinde de Türkiye'nin takınması gereken tavır diyalog, müzakere ve ortak hedef için yol bulmaktır. Barış için demokratik çerçevede birlikte yaşamak için bir politika oluşturmaktır"
"YÜZ BİNLERİN SAYGI DUYDUĞU İNSANA HAKARETTE BULUNMAK KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL"
HDP Grup Başkanvekili Kerestecioğlu, bir televizyon programında Mustafa Kemal Atatürk'e yapılan ve soruşturma konusu olan hakarete ilişkin şöyle konuştu:
"Politik söylemin, eleştirinin hakaretle bağdaşmadığını düşünüyorum. Bizim söylemlerimizde hakaret yer alamaz. Hele Türkiye'de yüz binlerce insanın saygı duyduğu ve kurucusu olarak kabul ettiği bir lidere böyle bir hakaret ve özellikle de cinsiyetçi söylemler üzerinden, annesi üzerinden böyle bir hakarette bulunmak hiçbirimiz için kabul edilebilir değildir. Biz politik eleştirinin adabına göre doğru dürüst yapılmasından yanayız. Bu hangi cenahtan olursa olsun, kim tarafından yapılırsa yapılsın böyle yapılması gereken bir şeydir. Atatürk'ün annesine karşı da böyle yapılması gerekir. Söylenen şey kadınlar olduğunda erkekler tarafından ortam başka bir söyleme dönüşmekte. Bütün bu bilinçaltı ve bilinç üstü her türlü algı ortaya çıkmakta. Biz özellikle de bu cinsiyetçi söylemi reddediyoruz."