HDP'den 'yeni parti sinyali' veren Ayhan Bilgen'e yanıt: 'Temennimiz, fikirlerinin iktidara payanda olmaması'

Kobani olayları soruşturması nedeniyle Kars Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan ve tutuklanan Ayhan Bilgen'in sosyal medya hesabından "yeni parti sinyali" olarak yorumlanan mesajlarına HDP'den, "Temennimiz odur ki Bilgen'in söylediği fikirler bu iktidara payanda olmasın" yanıtı geldi.

Kobani olayları soruşturması nedeniyle Kars Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan ve tutuklanan Ayhan Bilgen'in sosyal medya hesabından "yeni parti sinyali" olarak yorumlanan mesajlarına HDP'den, "Temennimiz odur ki Bilgen'in söylediği fikirler bu iktidara payanda olmasın" yanıtı geldi.

Tutuklandıktan sonra, Belediye Başkanlığı'ndan istifa eden ve bu süreçte partisi HDP'ye yönelik eleştirileri ile dikkat çeken Ayhan Bilgen, 18 Ocak'ta sosyal medya hesabından, "Türkiye'de yeni bir fikir ve tarza ihtiyaç var. Bunun düşünsel ve toplumsal zeminini oluşturmak gerekiyor. Bunun yeni bir siyasi partiye dönüşme ihtimali, göreceği ilgi ve imkanlarla ilgilidir" açıklaması yaptı.

Reklam
Reklam

Bilgen'in bu açıklaması kulislerde "yeni parti sinyali" olarak yorumlanmıştı.

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin Bilgen'in "yeni parti sinyali" olarak yorumlanan son mesajına ilişkin sorusunu yanıtladı.

Bilgen'in HDP'de siyaset yaptığı için iktidarın hedefi olduğunu belirten Oluç, Bilgen'le uzun yıllardır siyaset yaptıklarını ve önümüzdeki dönemde de sürdüreceklerini belirti.

Oluç, "Ayhan Bilgen'in sözünü ettiği yeni fikirler her zaman gelişebilir, yepyeni fikirlerle karşılaşabiliriz. Bunlar zaten partimizde mevcut olan ve ilk günden beri tartıştığımız fikirlerdir. Geniş bir toplumsal zemine sahip fikirlerdir. Bu yüzden iktidarın hedefi haline gelmektedir HDP" dedi.

'Temennimiz odur ki...'

Bilgen'in eleştirilerinin "kıymetli" olduğunu ve fikir alışverişinde bulunmaya devam edeceklerini belirten Oluç, şu görüşleri dile getirdi:

"En başından beri söyledik, kendisinin eleştirileri bize güç verir, bizi büyütür. Her eleştiri bizim için demokratik bir tartışma demektir.

Reklam
Reklam

"Ama temennimiz odur ki Bilgen'in ifade ettiği fikirler bu iktidara payanda olmasın ve iktidar tarafından kullanılmasın. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz ki, Ayhan Bilgen bugün cezaevindeyse bu iktidarın Kars'a kayyım ataması, onu siyasi rehin olarak tutması ve siyasi çalışmasını engellemesi sebebiyledir."

'AKP tabanından oy alır'

Bilgen'in çıkışları, HDP yönetimi tarafından dikkatle izleniyor. HDP kulislerinde, Bilgen'in daha önce de partiye yönelik eleştirileri anımsatılırken, yeni parti kurması halinde bunun "hangi tabandan oy alacağı"nın da değerlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor. Bilgen'in bir parti kurmasının, HDP'yi böleceği için "AKP'nin işine yarayacağı" yorumları yapıldığına dikkat çeken HDP'li bir siyasetçi, Bilgen'in muhafazakar tabandan oy alacağına işaret ediyor:

"Bilgen, parti içinde muhafazakar kesimi temsil eden bir isim. HDP'den, Bilgen'in kuracağı bir partiye ya da başka bir partiye oy kayması son derece sınırlı olur. Ama Bilgen, asıl bölgedeki muhafazakar Kürt seçmenden oy alma potansiyeline sahiptir. Bu da bir yandan DEVA Partisi, bir yandan Gelecek Partisi'nin bölgede talip olduğu AKP oylarına, yeni bir ortak anlamına gelir."

Reklam
Reklam

HDP'yi 'Tersine Türkiyelileşmekle' eleştirmişti

Geçen yıl Ekim ayında tutuklanan Ayhan Bilgen, cezaevinden avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamalarla, partisi HDP'ye yönelik eleştirileri ile dikkat çekmişti.

Bilgen, HDP'nin kurulurken, Türkiyelileşme ile Türkiye toplumunun Kürtler dışındaki farklı mağduriyet sahibi kesimleriyle empati yapılması ve ortak mücadele yürütülmesinin hedeflendiğini, ancak gelinen noktada "Tersine Türkiyelileşme" yaşandığını savunmuştu:

"Kamuoyundaki yaygın kanaatin aksine HDP'nin genişleme sorunları Kandil, İmralı ya da geçmişte sanıldığı gibi cezaevlerinden müdahaleden çok, kendi yönetiliş biçiminden kaynaklanmaktadır" diyen Bilgen, sözlerini şöyle sürdürmüştü:

"Sadece son iki kongre süreci ve aday belirleme süreçlerine kimin, neden, hangi dayatmalarla müdahale ettiğine bakılırsa sorunun tam da benim 'tersine Türkiyelileşme' diye tarif ettiğim kişisel hesaplarla bir siyasi mücadeleyi kontrol altında tutma eğiliminden kaynaklandığı görülecektir."

Reklam
Reklam