HDP'li Beştaş: PKK ile ortaklığımız da yok, düşmanlığımız da

Meral Danış Beştaş, "PKK bir organizasyon, başka bir mekanizma, başka bir örgüt. Biz bir siyasal partiyiz. Bizim PKK ile bir ortaklığımız söz konusu değil" dedi.

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, AK Parti'nin açıkladığı seçim beyannamesine 'başkanlık sistemi'ni de koyduğunu hatırlatarak, "Başkanlık sistemininin Türkiye'ye yerleştirilemeyeceğini 7 Haziran, çok net bir şekilde gösterdi. Ama emir ve talimatlar içinde, mecburen seçim bildirgesine koymuşlar" dedi. PKK ile bir ortaklıklarının söz konusu olamadığını da söyleyen Beştaş, "Biz bir siyasal partiyiz. Bizim bir düşmanlığımız da yok, bir ortaklığımız da. Bizim durduğumuz yer bunu demokratik siyasetle çözmek" diye konuştu.

Reklam
Reklam

HDP Adana milletvekili adayları, düzenlenen toplantıda basına tanıtıldı. Burada konuşan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı, Adana Milletvekili ve adayı Meral Danış Beştaş, AK Parti'nin seçim beyannamesine 'başkanlık sistemi'ni de koymasını eleştirdi. Beştaş, şöyle konuştu:

"AKP bir seçim beyannamesi açıkladı ve garip bir şekilde Başkanlık sistemini de koymuşlar. Gerçi okuyunca şaşırmadım. Davutoğlu'nun bu kadar zavallılaşacağını düşünememiştim. Çünkü Başkanlık sistemini Türkiye'ye yerleştirilemeyeceğini 7 Haziran, çok net bir şekilde gösterdi. Ama emir ve talimatlar içinde, mecburen seçim bildirgesine koymuşlar. Çünkü Başkanlık sistemi ile bu ülkede diktatörlük sisteminin olacağını grafiklerle görüyoruz."

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Beştaş, PKK ile bir bağlarının olmadığını ve seçimde sandık güvenliklerini partilerin sağlayacağını, belirterek şöyle devam etti:

"PKK bir organizasyon, başka bir mekanizma, başka bir örgüt. Biz bir siyasal partiyiz. Bizim PKK ile bir ortaklığımız söz konusu değil. PKK kendi gündemi doğrultusunda çalışmalarını faaliyetlerini yürütüyor. Bizim faaliyetlerimiz ayrı. Bu konuda daha önce de açıklama yaptık. HDP'ye tam da bu sebeple hükümet, zarar vermeyi güdüyor. Bizim bulunduğumuz yer belli. Bizim bir düşmanlığımız da yok, bir ortaklığımız da. Bizim durduğumuz yer bunu demokratik siyasetle çözmek. Savaşla değil, halkın kendi geleceği hakkında özgürce karar vereceği bir ortamın yaratılması, bu politikanıniflas ettiği Türkiye'nin her kesimi tarafından kabul etmesi gerektiği noktasındadır. YSK seçim güvenliği ile ilgili bütün Türkiye'yi aslında biraz şaşırtan bir karar verdi. Ben bir hukukçu olarak mutlu oldum. Bu iyi bir şey. YSK'nın, bir kurumun Anayasa'nın arkasında durması çok önemli. Bu güvenliği partiler sağlayacak. Halkın iradesinin sandığa yansıması devletin sorumluluğu, ancak baskı ile değil. Partiler kendi arasında oy verme özgürlüğü konusunda çaba içinde olmalıdır."

Reklam
Reklam

FOTOĞRAFLI

Anahtar Kelimeler: