DİYARBAKIR, (DHA) - Selma Irmak "Şu anda bulunduğumuz süreçte, gerçekten bir çok şeyin olabileceği olumlu ve pozitif anlamda, her şeyin bir anda berhava olabileceği, havaya uçabileceği bir süreçtir. Yani iki ucu keskin bir bıçak gibi görüyorum süreci" dedi.
Hükümet ve HDP'nin İmralı heyeti, Abdullah Öcalan'ın hazırladığı çözüm süreci müzakere taslağını heyete vermesinden sonra yaklaşık bir haftadır sesizliğini korurken, HDP Şırnak Milletvekili ve DTK Eş Başkanı Selma Irmak, gelişmeleri DHA muhabirine değerlendirdi. HDP'li Selma Irmak, çözüm sürecinin kamuoyunda bir çok anlamda pozitif bir hava yarattığını belirtti. Irmak, zamanla bu umudun yerini güvensizliğe ve umutsuzluğa bıraktığını belirterek, "Şu aşamada, belki bugün itibariyle çok umutsuzum diyemem ama, seyir halinde eğer değerlendirecek olursak, umut seyri giderek düştü 2 yıl içerisinde. Yani devletin bu sürece yaklaşımı ne yazık ki; güven verici adımlar yerine hem söylem, hem pratik düzeyinde, hem politikalar düzeyinde daha çok bir yandan savaşa hazırlanan pozisyon içerisinde oldu" dedi.
NETAMETLİ SÜREÇ
Son iki yılda 60'a yakın gencin sokaklarda vurulduğunu, çok sayıda kalekol ve HES yapılmaya başlandığını ifade eden Irmak, barış dilinin yakalanamadığını söyledi. Irmak, "Bütün bunların toplamında şöyle bir soru geldi insanların aklına. Hükümet gerçekten samimi midir çözüm sürecinde? Bu soru sorulduğunda hükümet her seferinde samimi olduğunu ifade etti. Bu sayın Öcalan tarafından da dile getirildi. Aslında bir yerde bizi tutan da bu oldu. Dediğim gibi netameli bir süreç. Şu anda bulunduğumuz süreçte, gerçekten bir çok şeyin olabileceği olumlu ve pozitif anlamda, her şeyin bir anda berhava olabileceği, havaya uçabileceği bir süreçtir. Yani iki ucu keskin bir bıçak gibi görüyorum süreci" diye konuştu.
KENDİ OKULUMUZU KENDİMİZ AÇALIM
DTK Genel Kurulunda aldıkları belediyelerin Kürtçe eğitim veren okul ve kreş açılması ile ilgili kararını da değerlendiren Irmak, "Eğitim belediyelerin işi değil. Biz Kürtçe eğitime destek verilmesini ve Kürtçe eğitim kurumlarının oluşturulması yönünde teşvikin yapılması yönünde karar aldık. Yerel yönetimler, belediyeler bir kentin bütün temsilini yapan bir kurum ise, bir kentin parlamentosu ise, o parlamento o kentin ihtiyaçlarını karşılamak ile ilgili bir görev ile karşı karşıyadır. Bu anlamda önlerine böyle hedefler koyabilirler. Bunun nasıl yapabilirler. Belediyelerin kendi mevzuatlarında buna benzer hükümler var. Tam anlamı ile okul ve kreşler olmaz ama buna benzer uygulamalar ile bu çalışmanın yapılması mümkündür. Bir de 2015 yılını kentlerin kültürünün tanınması ve Kürtçe dili yılı olarak ilan etmek istiyoruz" dedi.