Kaplan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında "Yargı paketi" ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
HDP'nin özgürlükleri, hukuku, adaleti savunurken, buna ilişkin teklifler verirken, hükümetin dikta yasalarını getirip "güvenlik paketi" olarak halka yutturmaya çalıştığını savunan Kaplan, "Bu paketin içinde soyadı değişikliğiyle ilgili düzenleme var. Bunun ne alakası var bu kanunda. Jandarma İçişlerine bağlanacak diyorlar. Sivil generaller mi jandarmayı yönetecekler? JİTEM mi ihtiyaç duydunuz? Bizi karanlık günlere mi getirmek istiyorsunuz?" diye konuştu.
Güvenlik diyerek hak ve özgürlük kırıntılarının da alınmak istendiğini öne süren Kaplan, baskı yasalarının çözüm olmadığını herkesin bildiğini söyledi.
Hükümetin, kendisine oy vermeyen yüzde 60'ı makul şüpheli olarak gördüğünü savunan Kaplan, "Vatandaşı makul şüphe adı altında 24 saat içeri atacak. Mahkeme kararı olmadan evini basacak. Savcı isterse bu süreyi mahkeme kararı olmadan 48 saate kadar çıkaracak. Türkiye'yi hapishaneye mi çevirmek istiyorsunuz? Bütün Türkiye'de olağanüstü hal mi uygulamak istiyorsunuz?
Molotofu suç sayacaklarmış. Zaten suç. Taşlar da silah. Memleketin her tarafı taş. Bu taşları ne yapacaksınız? Taşlara ne ceza vereceksiniz. Bu güvenlik paketleri çözüm süreciyle çok ters.
AK Parti Hükümet'i bu güvenlik kafasıyla freni patlak kamyon gibi yokuş aşağı iniyor. Birinin onlara dur demesi gerekiyor çünkü bu yolun sonu uçurum. Biz demokratik kanalları açmaya çalışıyoruz hükümet diktanın yollarını açmaya çalışıyor. Hükümeti akılını başına almaya çağırıyoruz?"
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın, Peşmerge'nin sınırdan geçişinin tezkere kapsamında olmadığını söylediğinin anımsatılması üzerine, "O tezkereye gider imza verirsen, sonra Peşmerge gelince 'ben vermedim' dersin. Bal gibi verdin, hadi oradan. Daha bugün Karatepe'de Türkmenleri katlettiler. Sen git önce onlara yardım et" dedi.
Kaplan, bir başka soru üzerine, "IŞİD Kobani'nin içine girse bile Kobani'yi alması mümkün değildir. 40 milyon Kürdün tükürüğünde boğulurlar" ifadesini kullandı.