HDP'li Baydemir, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Halkın ihtiyacının barış olduğunu belirten Baydemir, en büyük görevlerinin barışı inşa etmek olduğunu ifade etti. Baydemir, "Tarım ve hayvancılıkta büyük potansiyel var. Üretim için gerekli olan su, güneş, toprak mevcutken, Urfa çok büyük elektrik işkencesi çekmektedir. Günde 5-6 saate varan elektrik kesintilileri ile tarımsal sulamada büyük sorun yaşamaktadır. Bir taraftan sulu tarımı teşvik eden bir hükümet politikası var, diğer yandan sulu tarım yapmak için gerekli enerji sorunu var" ifadelerini kullandı.
Çiftçilerin yaşadığı başka bir sorununda tarımsal üretim için alacakların bloke olduğunu belirten Baydemir, "Çiftçiler elektrik borçları nedeniyle adeta rehin alınmıştır. Urfa'da 27 sulama birliği bulunmaktadır. Bu birliklerin elektrik borcu nedeniyle bölgedeki tüm çiftçileri alacakları tarımsal destekleri bankalarda bloke edilmiştir" şeklinde konuştu.
Meclis Başkanlığı seçimlerine ilişkin olarak Baydemir, "Sonuçları itibariyle hayırlı olsun. Umuyorum ve diliyorum ki parlamento yasama faaliyetlerini yürütürken, Parlamento Başkanlığı'nın duruşu, çoğulculuğun sesinin yansımasına katık sağlayan bir performans olur. HDP'nin başından beri duruşu çoğunluk başkanlığından ziyade çoğulculuğun ittifak ile seçebileceği başkanın çıkması idi. İmtihan geçilmedi. Demokrasilerde yasama, yürütme organı ayını partiden olmamalı. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Meclis Başkanlığı aynı partiden olduğu bir şekillenme çoğulculuğu ifade etmeye yetmemektedir. Doğru bir sınav verilmedi” diye konuştu.
MHP'nin tavrına yönelik olarak Baydemir, "Parlamento dinamiği içerisinde muhalefet kendi içinde bir başkan çıkarabilirdi. MHP'nin duruşuyla Parlamento Başkanlığı AKP'ye armağan edilmiştir” şeklinde konuştu.
Baydemir, koalisyon beklentisine yönelik olarak ise şunları söyledi:
"Halkların Demokratik Partisi 80 parlamenterlerle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulunuyor. HDP'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde olması büyük bir fırsattır. Barışın inşası için büyük bir fırsat, şanstır. Eğer bizim bulunacağımız bir yerde, başka siyasi parti bulunmuyorsa, Biz Parlamento'dayız, kendileri Parlamento'yu mu terk edecekler? Biz kapıyı hiç kimseye kapatmayacağız.”