HDP Diyarbakır milletvekili Altan Tan, temaslarda bulunmak üzere Gaziantep’e geldi. Partisinin il seçim koordinasyon merkezinde düzenlenen toplantıda konuşan Altan Tan, Türkiye’de büyük bir gerginliğin olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AK Parti hükümetinin Türkiye’deki gerginliği kendilerine siyaset yolu seçtiklerini ileri süren Tan, şunları dedi:
"Bu seçimlere çok önem veriyoruz. Türkiye’nin önümüzdeki 20 yılı bu seçimlere yönelik şekillenecek. Çünkü Türkiye’nin içinde malum çok büyük bir gerginlik var, çok büyük bir kamplaşma var. Türk, Kürt, dindar, laik, Sünni, Alevi yani Türkiye’nin ne kadar fay hattı varsa maalesef AKP, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bunları onaracağına, tamir edeceğine, Türkiye’de iç barışı sağlayacağına, yeni bir anayasa yapacağına, bu farklılıkları ve gerilimleri kendine bir siyaset yolu olarak seçti. İktidara gelebilmek için uzlaşma yerine çatışmayı, anlaşma yerine bozuşmayı bir siyaset tarzı olarak benimsedi. Bu tabi sadece Türkiye’nin içinde böyle değil. Türkiye’nin etrafı da böyle. İşte Suriye topyekun böyle, Rojava’sından Kobani’sinden Irak tarafına geçersek Kürdistan tarafından Şengal’e kadar, Filistin’e kadar Gazze’ye kadar bütün Ortadoğu bir yangın yeri. İçerideki bu çatışma uzun süre sürdürülebilir değil."
"TÜRKİYE’NİN KENDİ İÇ BARIŞINI SAĞLAMASI LAZIM"
Türkiye’nin kendi iç barışını mutlak olarak sağlaması gerektiğini ve bu noktada HDP'nin parlamentoda varlığına ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Tan, şöyle devam etti:
"Türkiye sonrasında Ortadoğu’ya örnek olacak şekilde politikalarını değiştirmesi, Ortadoğu barışına katkı sağlaması lazım. Peki bu nasıl olacak? Bugünkü iktidarın, bugünkü AKP’nin, cumhurbaşkanının ve başbakanın maalesef bunu becerebilme kabiliyetleri de yok, daha da önemlisi niyetleri de yok. Hani bazen insanın niyeti olur da birileri ona yardım eder ve Allah işini rast getirir ve o iş olur. Maalesef bugün o yetenek de yok ve o niyet de yok. İşte onun için bu seçimler çok önemli. HDP ciddi bir sayıyla parlamentoda temsil edilebilirse iktidarın şu an tüccar olduğu bu güç zehirlenmesi hastalığı inşallah tedavi edilir, Türkiye’de taşlar yerine oturur, daha doğru düzgün konuşulabilir, anlaşılabilir, müzakere edile bilinir ve bu şekilde Türkiye ‘su akar yolunu bulur’ misali daha sıhhatli, ayakları yerde iktidarlarla yönetilir."
"ÇEREZDEN BİRAZ DA FAKİR FUKARAYA DAĞITSIN”
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in makam araçlarının masraflarına ilişkin kullandığı 'çerez parası' tanımlamasını da eleştiren HDP'li Altan Tan, "Ciddi beyanatlara ciddi cevaplar vermek lazım, ama biri gayri ciddi konuşuyorsa veya polemik yapıyorsa sizin de sabrınız varsa ve keyfiniz yerindeyse ona aynı üslupla cevap vermeniz lazım. Şimdi Maliye Bakanı benim hemşerim. Onun köyüyle benim köyümün arasında bir köy var. Yani bu çerezden biraz da fakir fukaraya dağıtsın, bu kadar çok çerez, fındık, fıstık varsa böyle cevap verilir. Yani buna yoksa çok entelektüel, çok felsefi, çok siyasi cevaplar vermeye gerek yok. Bu üslup zaten başlarını yiyecek” diye konuştu.
(DHA)