İlham Aliyev Bulvarı yakınında boş alanda düzenlenen nevruz kutlamalarına katılanlar, polisin yaptığı aramadan geçti. Halkı Kürtçe selamlayan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, nevruz mutluluğu ve çoşkusunu yaşadıklarını, birilerinin bu mutluluğa tahammül edemediğini ileri sürdü. Onların barış, kardeşlik, insanlık ve özgürlük değerlerinden nasip almadığını savunan Yüksekdağ, şunları söyledi:
Bakın Cumhurbaşkanı Erdoğan, çıkıp konuşuyor. 2006'da 'Kürt sorunu, benim sorunumdur' diyen bir siyasetçi. Aradan geçmiş 9 yıl 'Ne Kürt sorunu, öyle bir sorun yoktur' diyebiliyor. İşte siz bir Cumhurbaşkanı olarak bu sözü söyleme acizliğine düşerseniz, bu sözü söylerseniz, halk da size 'yuh' der. Bu inkarcı zihniyet mahkum oldu. Defalarca Kürt sorunu yoktur diyenler, kendileri yok oldu. Bu halk nice hükümetler gördü, Kürt sorununun varlığını kendi sorunu olarak kabul etmeyen nice iktidar geldikleri gibi gitti."
Türkiye'de barışın, kardeşliğin, özgürce bir arada yaşamanın en önemli güvencesi olarak Abdullah Öcalan'ı gösteren Figen Yüksekdağ, "Bütün Türkiye halkları, demokratik, çatışmasız ve barışçıl siyasi çizgiyi sayın Abdullah Öcalan'ın sorumluluk temelindeki tavrına borçludur. Artık yıllarca sürdürülen tarihsel bir haksızlık ve adaletsizlik düzeltilmelidir. 2015 Nevruzu'nda bütün Türkiye olarak barış, özgürlük, eşitlik ve demokrasi istiyorsak sayın Abdullah Öcalan'ın ortaya koyduğu barış ve çözüm çizgisini bütün Türkiye halkları sahiplenmelidir. Bu sahiplenme, bütün Türkiye halklarının geleceğini ve kurtuluşunun önünü açacak. Biz biliyoruz ki bir daha ki nevruza sayın Abdullah Öcalan ile bütün özgürlük sevdalılarıyla, yeni bir yaşama ve yeni bir güne merhaba diyeceğiz" diye konuştu.
Daha sonra alanda nevruz ateşi yakıldı ve müzik eşliğinde halay çekildi.
DHA