Hdp'li Yüksekdağ: Süreçte Artık Içeriği Tartışmak Istiyoruz

Canan ALTINTAŞ/DİYARBAKIR,(DHA)- HDP Eşgenel Başkanı Figen Yüksekdağ, 'Çözüm sürecinde' hükümetin izlediğini öne sürdüğü 'Gerilim sürecinden' vazgeçmesini isterken, "İşin siyasi gereklerinin

Canan ALTINTAŞ/DİYARBAKIR,(DHA)- HDP Eşgenel Başkanı Figen Yüksekdağ, 'Çözüm sürecinde' hükümetin izlediğini öne sürdüğü 'Gerilim sürecinden' vazgeçmesini isterken, "İşin siyasi gereklerinin yerine getirilmesi gerekir. Yani müzakere başlıklarının bire bir tartışmaya açılması da bu siyasi gereklerinin de yerine getirilmesi anlamına geliyor. Biz artık içeriği tartışmak istiyoruz" dedi. Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) 8'inci Olağan Konferansı, Diyarbakır'da HDP Eşgenel Başkanı Yardımcısı Figen Yüksedağ, milletvekilleri Sebahat Tuncel, Selma Irmak, Ayla Akat Ata, Nursel Aydoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ın katılımıyla, Paris'te iki yıl önce öldürülen PKK'lı Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez için saygı duruşuyla başladı. Abdullah Öcalan'ın fotoğrafının da asılı bulunduğu konferasta konuşan HDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, Türkiye'nin cinsiyet eşitliği konusunda karnesinin her geçen gün geriye gittiğini öne sürdü. Türkiye'nin cinsiyet eşitliğinde 142 ülke arasında 125'nci sırada aldığını anlatan Tuncel, şiddet, cinsel saldırı gören kadınlarla ilgili rakamlar vererek, şöyle konuştu: "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı hem kadınların şiddete, çocukların cinsel istismara maruz kalmasını önleyici tedbirler alıyor mu diye baktığımız da bunun hiç olmadığını görüyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bu bütçelerin çoğunu sosyal politikalar adı altında aslında AKP'nin yardım ifade ettiği toplumu bir şekilde rüşvete bağlayan adına böyle demeden uygulamalarla karşı karşıyadır." HDP EşGenel Başkanı Figen Yüksekdağ, gazetecilere yaptığı açıklamada, Anasaya Mahkemesi'nin yüzde 10'luk seçim barajını düşürmemesinin seçimle ilgili aldıkları kararlarında hiçbir değişikliğe yol açmayacağını söyledi. Yüksekdağ, şöyle konuştu: "Parti olarak seçimlere girme kararı aldığımızda baraj konusu henüz Anayasa Mahkemesi'nin gündemine resmi olarak gelmemişti. Herhangi bir şekilde barajın düşürülmesi ihtimalinden medet umarak karar almadık. Her şeyden önce siyasi olarak pozisyonumuza güveniyoruz. Partimizin son aylar içerisinde kaydettiği siyasi gelişmeyi yakaladığı politik ivmeye güveniyoruz. Barajı aşma iradesini de, güvenini de kendimizde buluyoruz. Partimiz ve bütün parti organlarımızın motivasyonu da bu yöndedir. Bu zamana kadar kongrelerimiz yoluyla özellikle il kongrelerinin gerçekleştirildiği bir süreci geride bıraktık. Hala da devam ediyor kongrelerimiz. Bu kongrelerde açığa çıkan enerji aslında barajı aşmaya hazır bir HDP olduğumuzu gösteriyor bizim." 'Çözüm sürecinde' müzakere aşamasına gelinip gelinmediği konusuna değinen Yüksekdağ, şunları söyledi: "Henüz müzakereler geçildiğini tam anlamıyla söyleyebilmek için sayın Abdullah Öcalan'ın kamuoyuna sunduğu, hükümetin muhataplarıyla paylaştığı çözüm ve süreç taslağı vardı. Bu taslak etrafında mutabakatın sağlanması ve bu taslağın başlıklarının tartışmaya açılması gerekiyor. Şu an sürecin ilerleyişinde bir tıkanma görünmüyor. Organizasyon ve tarafların posizyonu itibariyle konumlanması itibariyle herhangi bir tıkanma görünmüyor. Örneğin heyetimiz gidiyor- geliyor. Görüşmeler yapılıyor, görüşme heyeti genişletiliyor. Bazı müzakereyi kolaylaştırıcı mekanizmaların kurulması yolunda adımlar atılıyor. Organizasyon ve teknik, yöntem boyutuyla baktığımızda sürecin kendisine bir yol bulduğunu ve ilerlemekte olduğunu söyleyebiliriz. Ama 'süreç' dediğimiz şey; esas olarak siyasi bir realitedir. İşin siyasi gereklerinin yerine getirilmesi gerekir. Yani müzakere başlıklarının bire bir tartışmaya açılması da bu siyasi gereklerinin de yerine getirilmesi anlamına geliyor. Artık içeriği tartışmak istiyoruz. Yöntem evresinden çıkıp, yöntemle durumu veya sorunu açıklamaya çalışmaktan çıkıp, artık içeriğe geçmek istiyoruz. Somut maddeler, anlaşma sağlanan, bağdaşma sağlanan maddeler ve bunun bütünlükle heyetimizle ortak bir şekilde Türkiye kamuoyuna ilan edilmesi yöntemiyle ilerlemek istiyoruz." Yüksekdağ, süreçte müzakareler yürürken, hükümetin çok ciddi bir gerilim siyaseti izlediğini öne sürerken, bunun çok yanlış ve tehlikeli bir yaklaşım olduğunu HDP'nin hedef haline getirilmesinin bölgede, bütün Türkiye çapında sayısız gözaltı ve tutuklamalar yoluyla hasta tutsakları serbest bırakmama, tavrıyla çok ciddi bir biçimde gerilim siyaseti uyguladığını söyledi. Yüksekdağ, şöyle devam etti: "Bir hafta içerisinde 4 hasta tutuklu hapishanede yaşamını yitirdi. Bu Kürt ve tüm Türkiye toplumunda da artık vicdanları hedef alan tahammül sınırlarını hedef alan bir politika ve yaklaşımdır. Gözaltı ve tutuklama operasyonları içinde aynı şeyi söyleyebiliriz. Çözüm umudunun müzakerenin en fazla geliştiği ve yoluna girdiği bir safhada bu tüp gerilim politikalarını uygulamaya sokmak çok tehlikeli bir anlam taşıyor. Bunu siyasi iktidara anlatmak istiyorum. Bu süreç içerisinde yine biliyorsunuz ki bölgede çeşitli illerde Cizre başta olmak üzere çeşitli saldırılar yaşandı. Her taraf buna biz de dahil olmak üzere bir provokasyon dedik, ama bu provokasyonun ne tip bir provokasyon olduğunu da gün geçtikçe daha net görmeye ve gözlemlemeye başlıyoruz. Bu aslında hükümetin provokasyonlara alan açan ve aslında kendi eliyle de provokasyon siyaseti yapan yaklaşımın sonucudur. Cizre'de yaşanan gelişmeler. En son 14 yaşındaki bir gencin ölümüne neden olan polis saldırısı, polis müdahalesi hükümetin eliyle provokasyon yaratıldığının göstergesi olmuştur. Bu çok tehlikeli bir yaklaşımdır." Hükümetin artık gerilim sürecinden vazgeçmesi gerektiğini söyleyen Yüksekdağ, gerilim ve süreci bozabilecek her tehlike safhasında paralel ve darbe aramaktan kendisinin ulaşamadığı çok gizli ve karanlık el aramaktan vazgeçmesi gerektiğini bildirdi. HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, şunları ekledi: "Bu karanlık eller varsa bulacak, ikincisi de kendisi her şeyden önce provokasyondan medet uman veya provokasyona alan açan bir siyaset yapmaktan vazgeçecek. Sürecin güvenliği ancak böyle alınabilir. Sadece heyetlerin karşılıklı dizilmesiyle alınamaz süreç güvenliği siyasi bir güven alınabilmesi için siyasi tutumda demokratikleşme, yumuşamaya ihtiyaç vardır. Hükümetin bu konuda birinci derecede sorumluluğu vardır."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: