DİYARBAKIR (AA) - Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutarak 3 Eylül'de HDP İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerine, HDP'lilerin "Sabrımızı taştı. Gençlerimiz gereğini yapacak" tehdidi üzerine, anneler il binasına girmek isteyince gerginlik yaşandı.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutarak 3 Eylül'de HDP İl Başkanlığı binası önüne gelen Diyarbakır annelerinin başlattığı oturma eylemi sürüyor.
Oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerine, il binasına giren HDP'lilerin "Sabrımızı taştı. Gençlerimiz gereğini yapacak." tehdidi üzerine anneler il binasına girmek istedi. HDP'lilere tepki gösteren anneler, polis tarafından sakinleştirildi.
Yaşanan gerginlik sırasında fenalaşan bir anne, 112 Acil Servis ekiplerince sedyeyle ambulansa taşındı.
HDP'lilere tepki gösteren anneler, çocuklarına kavuşuncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini dile getirdi.
Oturma eyleminde yer alan anne Ayşegül Biçer, korkmadıklarını, oturma eylemine korkmadıkları için başladıklarını söyledi.
Evlatları için her türlü mücadaleyi vereceklerini bildiren Biçer, sadece evlatlarını istediklerini anlattı.
Biçer, şunları kaydetti:
"Biz evladımızı istiyoruz. Evladımızı istediğimiz için suçlu durumuna düşürmek istiyorlar. Bize hakaret ediyorlar. Söylenecek çok söz var. Onlar utanmıyor. Ben buradayım. Gerekirse canımı veririm. Evladımı getiremezsem bile binlerce gence örnek oluruz. PKK'yı bitirmeden buradan kalkmıyoruz. Biz perde ve cam arkalarına girmiyoruz. Çıkmışlar diyorlar ki 'sabrımızı taşırıyorlar'. Biz mi yoksa onlar mı bizim sabrımızı taşırıyor?"
Baba Rauf Biçer de hakları olan evlatları için oturma eyleminde 25 gündür bulunduklarını belirterek, HDP'lilerin zaman zaman ortalığı karıştırmak istediğini söyledi.
Biçer, şöyle konuştu:
"Diyorlar ki 'bizim sabrımız taştı. Gençlerimiz gerekeni yapacak'. Biz de diyoruz ki 25 gündür buradayız. Neden gereğini yapmıyorlar, madem güçleri var bizi kaldırmaya neden yapmıyorlar? Biz hakkımız olan evlatlarımızı istiyoruz. Onların, binasını, mallarını, maaşlarını, evlatlarını değil evlatlarımızı istiyoruz. Madem, partilerini savunuyor, PKK'yı destekliyorlarsa gitsinler kendi evlatlarını göndersinler. Benim evladım gelsin, kendi vatanına, toprağına hizmet etsin."
Oğlunun daha 16 yaşında bir çocuk olduğunu, çocuklarını alıncaya kadar il binası önünden ayrılmayacaklarını dile getiren Biçer, eylemleri yıllarca sürse de kalkmayacaklarını vurguladı.
Biçer, "Artık bilsinler ki Türkiye'den onlara destek yok. Her geçen gün sayımız da çoğalacak. Hepimiz onlara karşı canlı bir bomba olacağız. İstemezlerse de o evlatlarımızı gönderecekler. Biz kabul etmiyoruz." ifadelerini kullandı.
Anne Mevlüde Üçdağ, çocuğunu istediğini, dayanacak güçleri kalmadığını dile getirerek, HDP'lilere tepki gösterdi.
"Onlar kendi keyiflerinde geliyorlar, gidiyorlar. Çıksınlar meydana." diyen Üçdağ, çocuğuna kavuşuncaya kadar eylemini sürdüreceğini anlattı.
Oturma eylemine oğlu Özkan Aydın için katılan baba Süleyman Aydın da çocukları için oturma eyleminde bulunduklarını aktardı.
Aydın, "Diyorlar ki 'siz sabrımızı taşıyorsunuz artık.' Bizi tehdit ediyorlar. Bize saldırıyorlar, hakaret ediyorlar, pencerelerden laf atıyorlar, tükürüyorlar. Bizim yanımızdan her geçtiklerinde laf söylüyorlar. Bunlar provokasyon yapıyor. Buradan 'gidin' diyorlar. Sonra açıklama yapıyorlar, çocuklarınız sizi istemiyor diye. Tabii ki çocuklarımızın başına silah dayarsanız istemezler. Çocuklarımızı zorla tutuyorlar. Yoksa 15 yaşındaki oğluma ne yaparlarsa yapabilirler. Bu çocuğun iradesi mi olur?" diye konuştu.
Çocuklarına kavuşuncaya kadar il binası önünden ayrılmayacaklarını, hiçbir yere gitmeyeceklerini belirten Aydın, eylemlerinde kararlı olduklarını bildirdi.
Aydın, şöyle dedi:
"Bunlar çocuk hırsızları. Çocuklarımızı götürüyorlar. Çocuklarımıza Amerikanın uşaklığını yaptırıyorlar. Bunlar Müslüman olsaydı ben 4 yıldır oğlumdan haber alamıyorum. Böyle birşey mi olur? 15 yaşındaki çocuğu anne ve babasından ayırdılar, dağa götürdüler. Ondan sonra 'Kürt için savaşıyorum' diyorlar. Bunlar yalan söylüyor. Onlar bizi tehdit edince biz de il binasına girmeye çalıştık. Ne istiyorlar bizden. Burada durmamızın nedeni çocuklarımızı istememiz."