CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçiminin kilit partileri olarak nitelendirilen HDP ve BDP’ye çağrı yaparak “Çözüm sürecinin inşası karşılıklı güvene dayanmalı. Ancak ortada iki tarafın birbirine güvenmediği bir tablo var. Karşılıklı güveni tazeleyecek, sorunu kararlılıkla çözecek tek parti ise CHP. Bu nedenle onların da oyuna talibiz” dedi.
SİYASİ hayatının ilk yurtdışı mitingi için önceki gün akşam saatlerinde Almanya’nın Essen kentine giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dünkü programına müzeye çevrilen Zeche Zollverein Madeni’ni ziyaret ederek başladı. Müze ziyareti sonrasında, ‘Büyük Buluşma-Essen’ adı verilen salon mitinginin yapılacağı Grugahalle Spor Salonu’na geçmeden Hürriyet’in sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
HDP-BDP tabanına yönelik şunları da söylemek isterim. Demokrasi ve özgürlük sadece Batı için geçerli bir kural değil. Doğu ve Güneydoğu için de geçerli olmalı. Türkiye’nin topraklarında demokrasi ve özgürlüğü eşit koşullarda tüm bölgeler için savunmalıyız. Oysa tüm Türkiye’de baskı var. Peki baskılardan arınan, daha özgür bir Türkiye, düşüncenin özgürce ifade edilmesini istemiyor muyuz? O zaman sosyal demokrat bir partinin yani CHP’nin sesine kulak vermeliler.
Adayımız gerçekten de demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, özgürlüğü, örgütlü toplumu savunan biri olacak. Türkiye’nin huzurundan yana olmalıdır, toplumu germeden değil kaynaştırmadan yana olmalıdır, olacak. Farklılıkları zenginleşme gören biri olmalıdır. O çerçevede HDP’nin tabanını oluşturan Kürt vatandaşlarımızın, diğer tüm vatandaşlarımızın CHP’nin göstereceği ya da destekleyeceği adaya destek olmalarını bekleriz.
Türkiye’de hiç kimsenin burnunun kanamasını istemeyiz. Biz varolan sorunun Meclis zemininde çözüleceğine inanan bir partiyiz. 17 maddelik Özgürlük ve Demokrasi Bildirgemizin hedefi de bu sorunun çözümüne yönelikti. Aynı hedeflerin bugün de arkasındayız. Biz sorunun demokrasi ve özgürlük bağlamında çözüleceğine inanan bir partiyiz. Kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeleri bilmiyoruz. Sürece bakıyoruz insanlar ölmüyor, gayet güzel ama bu süreç içinde dağa çıkanların sayısı artıyor. Çözüm süreci sağlıklı çalışsaydı dağa gidişlerin değil inişlerin artması gerekirdi.
Demek ki bizim bilmediğimiz, kamuoyuna açıklanmayan bir sorun var. Karşılıklı güvensizlik üzerine çözüm süreci inşa edilemez. Çözüm sürecinin inşası karşılıklı güvene dayanmalıdır. İki taraf da birbirine güvenmiyor, kendi güçlerini tahkim ediyor. Öyleyse ne tür bir pazarlık yapılıyor? Bunu anlamakta zorlanıyorum. Sözde açılım süreci görüşülüyor Diyarbakır’da, HDP davet edilmiyor. O zaman orada neyi tartışıyorlar doğrusunu isterseniz ben de merak ediyorum. CHP’nin adayı ise karşılıklı güveni kesinlikle tazeleyecektir.
Yurtdışında yaşayan muhafazakâr, mütedeyyin vatandaşlarımızın da diğer tüm hakları gibi inanç haklarını da sosyal demokrat partiler savundu. Unutmasınlar buradaki sosyal demokratlar nasıl ki bu ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızın haklarını savunduysa, biz de Türkiye’de kendi ülkemizdeki vatandaşlarımızın haklarını savunuyoruz. Yurtdışında hangi gerekçelerle sol/ sosyal demokrat partilere oy veriyorlarsa aynı düşüncelerinin Türkiye’de CHP tarafından savunulduğunu bilmelerini isterim.
Hiçbir inandırıcılığı yok o raporun. Uluslararası saygın bir kuruluşa göndersinler bakalım, görelim montaj mı değil mi? Korkmuyorlarsa göndersinler. Benimle mahkemelik ya... O raporu o mahkemede kullanacak. Onun için çıkarttırdı. Eğer mahkemeye o raporu sunarsa biz de bağımsız bir bilirkişi tarafından incelenmesini isteyeceğiz. O zaman gerçek ortaya çıkacak.
UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alınan Essen’in Zollverein Maden Ocağı’nı ziyaret eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 20 yıl boyunca madenin Arama Kurtarma Ekibi’nde görev alan ancak tek bir arama kurtarma faaliyetine dahi katılmak zorunda kalmayan ve artık zamanını ziyaretçilere rehberlik yaparak geçiren Robert Müller’in eşliğinde müzeyi gezdi. Madenci Müller’in “Biz dostlarımıza adıyla hitap ederiz. Bu nedenle size ‘Kemal’ diyeceğim. Madenimize hoşgeldin Kemal” hitabıyla karşıladığı Kılıçdaroğlu, “Biz de buraya madende ölmenin, yaralanmanın bir kader olmadığını göstermek için geldik” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ilk yurtdışı siyasi miting programı kapsamında dün Almanya’nın önemli madenci kentlerinden Essen’deydi. Grungahalle Spor Salonu’ndan Almanya’nın farklı kentlerinden gelen yaklaşık 6 bin kişiye hitap eden Kılıçdaroğlu, “Almanya sizinle gurur duyuyor” sloganlarına “Türkiye sizinle gurur duyuyor” sözleriyle karşılık verdi. Kılıçdaroğlu’nun Alevi kökenli Türkiye vatandaşlarının çoğunlukta olduğu salondaki konuşması öncesinde Türkçe’nin yanı sıra Almanca da anonslar yapıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ile bir grup milletvekilinin kendisine eşlik ettiği Kılıçdaroğlu, Almanya’da yaşamını sürdüren Türk vatandaşlarının kullanacağı oyların önemine vurgu yaptı.
“Vur vur inlesin Tayyip dinlesin” sloganlarını da “Hiç merak etmeyin ona dinleteceğim” karşılığını veren Kılıçdaroğlu, “Bu seçimde mutlaka oylarınızı kullanın. Sandıkta görev alın ve oylarınıza sahip çıkın. Oylarınızın seçim sonuçlarını doğrudan etkileyebilecek ağırlıkta olduğunu unutmayın” dedi. Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi: “Bizim genlerimizde, dokularımızda Kuvayi Milliye ruhu yatar. Biz kimseye boyun eğmeyiz. CHP iktidar olduğunda medya özgürlüğünü sağlayacağız. CHP iktidarında hiçbir medya patronu doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak hiçbir kamu ihalesine katılamayacak. Bütün gazeteciler CHP iktidarında sendikalı olacak. Türkiye’de olmayan özgürlük ve demokrasiyi yeniden inşa edeceğiz. Bu bizim 4’üncü büyük devrimimiz olacak. Çünkü Türkiye’nin CHP’ye ihtiyacı var. Size sözüm, namus sözü; CHP iktidarında 12 Eylül’de çıkan tüm yasaları alaşağı edeğiz. CHP iktidarında milletin vekilini, milletin kendisi seçecek. CHP iktidarında meydanlar halkın olacak. Herkes istediği her türlü ibadeti istediği yerde yapacak. Din ve vicdan özgürlüğünün önündeki bütün engelleri kaldıracağız.” (Hürriyet)