ANKARA (İHA) - Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar, helal gıda-haram gıda tartışmalarını bilimsellikten uzak olduğunu belirterek, önemli olanın mevzuata uygun gıda üretimi ve denetiminin yapılması olduğunu belirtti.
Çakar, gıda etiketleri üzerinde gıdaların içindeki maddeler ve bunların hammaddelerinin doğru ve eksiksiz yazılmasıyla tüketicilerin istediklerini seçme hakkı olacağını ve sorunun çözüleceğini söyledi. Çakar, Dernek Genel Merkezi'nde son günlerde gündeme gelen "Helal Gıda Standardı ve Helal Gıda Üretimi" tartışmalarıyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Helal Gıda-Haram Gıda konusunun birkaç yıl önce yapılan İslam Ülkeleri Konferansı'nda Malezya tarafından gündeme getirildiğini belirten Çakar, Türkiye'nin bu kararı paraf etmediğini ve konunun Türkiye'de tartışmaya açılmadığın söyledi. Çakar, "Yeşil sermayeye bağlı birçok firma şimdiden bu konuda helal gıda-haram gıda gibi gıda ayrımına ilişkin faaliyetlerini artırmıştır" dedi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nca yürütülen bu konudaki çalışmaların kaos ve yetki karmaşasına neden olacağını savunan Çakar, "Yapılmakta olan bu tartışmalar, nüfusun çoğunluğu Müslüman olan ülkemizde şimdiye kadar tüketmiş olduğumuz her türlü gıdanın adeta haram olduğunu düşündürmektedir. Böyle bir sınıflamanın zaten karmaşa içinde olan gıda sektöründe çok daha büyük sorunları beraberinde getireceği açıktır" diye konuştu.
Tüketiciye sunulan gıdaların üretiminde gerekli hijyenik koşulların sağlanmasında büyük zorluklarla karşılaşıldığını belirten Çakar, helal-haram gıda girişimlerinin Kritik Kontrol Noktaları (HACCP) ve ISO 2000 ve 2001 gıda güvenliği yönetim sistemleriyle gıda güvenliği açısından çelişki yaratacağını söyledi. 5179 Sayılı Kanun gereğince, gıdanın içinde yer alan maddelerin gıda etiketinin üzerinde belirtilmesinin zorunlu olduğunu hatırlatan Çakar, mevzuatta yeni bir düzenleme yapılarak gıda içine konulan maddelerin elde edildikleri hammaddelerin de belirtilmesi gerektiğini ve bunun tüketicinin seçme hakkını kullanmasını sağlayacağını dile getirdi. Çakar, "Örneğin, gıda içinde jelatin varsa, jelatinin sığır ya da domuzdan veya başka bir kaynaktan elde edildiği yazılı ise, tüketici tercihini buna göre yapabilecektir" açıklamasında bulundu.
"TÜKETİCİ ŞU ANDA NE YEDİĞİNİ BİLMİYOR" HACCP ve ISO Belgeleri'nin, gerçeği yansıtması konusunda şüpheleri olduğunu da vurgulayan Çakar, şöyle konuştu:
"Aynı sorunların helal gıda-haram gıda etiketi verecek olan sözüm ona yetkilendirilmiş kuruluşların da hangi ciddiyetle çalışacakları tartışmalıdır. 'Helal Gıda' etiketi verilmemiş ürünleri 'haram gıda' mı sayacağız? Sahte 'Helal Gıda' etiketli ürünleri nasıl ayırt edeceğiz? Helal Gıda etiketi olan firmaların ürünleri sağlık ve hijyenik koşullara, 5179 Sayılı Gıda Kanunu'na ne kadar uygundur? Gıdaları helal ve haram gıda diye sınıflandırmak hem bilimsel gerçeklere hem de tüketici ve insan haklarına aykırı bir durum olup, bu yanlış girişimden dönülmesi, mevcut gıda mevzuatının etkin şekilde uygulanmasını istiyoruz."
Çakar, gıda etiketleri üzerinde, gıdanın içeriğinin ne olduğunun eksiksiz ve doğru olarak yazılmasının ve gıdaların sağlık ve hijyenik koşullara uygun olarak üretilmesinin sorunu çözeceğini kaydetti. Türkiye'de yıllardır gıdaların zaten İslami usullere göre üretildiğini belirten Çakar, "Ancak imalathaneden evimize gelene kadar gıdalar birçok yerden geçiyor. Gıdaların üzerinde fareler cirit atarsa olayın helalliği mi kalır?" dedi. Firmaların tüketicileri soyduklarını da belirten Çakar, yemek verilen işyerlerinde de farklı tartışmaların ortaya çıkacağını belirterek, "Yöneticilerin yediği, rüşvetle alınan gıdalar ne kadar helaldir? Soru soruyu açar ve halkın da hesap sorma hakkı doğar" diye konuştu.
"Zaten tüketici şu anda ne yediğini bilmiyor" diyen Çakar, önemli olan noktanın gıda mevzuatına uygun üretimin ve denetimin yapılması olduğunu dile getirdi. 10 yıldır Türkiye'de genetiği bozulmuş gıdaların tüketildiğini belirten Çakar, "Yediğimiz gıdaların yüzde 99'u haram. Niye bunların ithalatı yapılıyor? Bunun hesabını versinler" dedi. Enerji içeceklerinin zararları ile ilgili iki kez dava açtıklarını, ancak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın Danıştay kararlarını uygulamadığını öne süren Çakar, "Peki enerji içecekleri haram değil mi?" şeklinde sözlerini tamamladı.