'Helal olmayan kazanç haram zıkkım olsun'

ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mal varlığıyla ilgili açıklamasını değerlendirirken, "Meşru, helal kazanç başımızla beraber. Ama helal olmayan, kazanç da haram zıkkım olsun" dedi.

CHP Grubu'nda konuşan Baykal, hükümeti eleştirdi. Konuşmasında, ticaret açığı konusunda olumsuz gelişmelere dikkat çeken Baykal, 2005 yılında dış ticaret açığının tarihi bir rekorla 42.9 milyar dolar olarak gerçekleştiğine işaret etti. Baykal, "Başbakan, 'Türkiye'de paradan para kazanma dönemi bitti' diyor.

Reklam
Reklam

Başbakan öyle zannediyor, gerçekten öyle mi? İMKB'de Ocak 2006'da sıcak paranın yani yabancı sermayenin payı yüzde 67.7'ye çıktı. Dolar bazında bir senede kazandıkları yüzde 66.9, paradan para kazanma değil de ne bu acaba? Ekonomik koşullar hala avantaya, paradan para kazanmaya yönelik" ifadelerini kullandı.

Bütün dünyada Müslümanlar'ın kendi kimliklerine, kendi inançlarına, kendi yüce Peygamberleri'ne bir büyük saygısızlığın yapılmış olduğu duygusunun zaman içinde yerleşmesi ve kökleşmesi sonucunda olayların ortaya çıktığını belirten Baykal, "Geldiğimiz noktada maalesef Müslümanlar dünyada çok büyük haksızlığın muhatabı olmanın, kabul edilemez bir saldırıya hedef yapılmanın rahatsızlığı içindeler. Maalesef 11 Eylül'den sonra İslamiyet sanki suçlu anlayışı içinde pek çok çevrede değerlendirilmeye başlamıştır. Bu çok tehlikelidir, bu süreçte bir yerlerde patlar. 'İslami terör' dediler, 'Bunu dilinizden çıkarın' dedik.

Terör bir dine mal edilemez. İslamiyet'i terörle özdeşleştirmek, hem çok büyük bir haksızlık hem de büyük bir yanlıştır. Bu çok tehlikeli, patlayıcı bir ortam yaratmıştır. Bu ortamı Danimarka'da sorumsuz bazı kişiler, tiraj kaygısıyla mı yoksa büyük bir küresel provokasyonun parçası olarak mı akla hayale gelmeyecek, hiç yapılmamış bir şeyi 'Düşünce özgürlüğünün gereğidir' diye yaparak büyük bir gerginliğe yol açmıştır. Sanıyorum bugüne kadar 6 kişi bu olay nedeniyle vefat etmiştir.

Reklam
Reklam

Bir an önce bu gidişi durdurmak gerekir. Buna karşı hep birlikte, etkin bir biçimde sesimizi yükseltmemiz gerekir. Bu konuda insanlığın hala konunun ciddiyetini kavrayamamış olduğunu görüyoruz. Derhal, en yüksek siyasi otoritelerin, başta Danimarka Başbakanı olmak üzere, tüm dünyadan ve bütün Müslümanlar'dan özür dilemesine ihtiyaç vardır. Yani bunu geçiştirmek, görmezden gelmek hiç bir şekilde mümkün değildir. Bir yanlış yapılmıştır, bu yanlışın sorumluluğu üstlenilmeli ve insanlardan özür dilenmelidir. Bu doğrultuda atılması gereken adımlar vardır. Sosyalist Enternasyonal başkanlığına seçilen Papaendreu ile telefonla görüştüm, sosyalist enternasyonal sağduyunun sesini dile getirmesini ve bu konuda bir girişimin zorunlu olduğunu söyledim, o da büyük ilgi gösterdi. değerlendirip, gereğini yapacağını söyledi. Bütün uluslararası platformların bu konuda adım atmasına ihtiyaç var. CHP olarak genel görüşme önergesi vereceğiz, TBMM'nin bu konuyu kapsamlı bir şekilde görüşmesini, Türkiye'nin, hükümetin uluslararası platformlarda ciddi girişim yapmasını talep ediyoruz. Bazı AB ülkelerinde 'dine saldırılmaz' biçiminde yapılmış düzenlemelerinin kapsamı içinde İslamiyet'in bulunmaması hiç bir şekilde kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

PAPAZ'IN ÖLDÜRÜLMESİ

"Bütün bunların temelinde ne yatıyor?" sorusunu soran CHP Lideri, "Bu olayın bir din adamına bir kilisede saldırı biçiminde yansımasının ortaya çıktığını da üzüntüyle gördük. Türkiye'ye böyle bir kötülüğü bizim bir genç insanımızın yapmış olduğunu tasavvur etmek çok acı bir olay. Türkiye'de bir mabedde bulunan bir din rahibe bir saldırıyı onu katletmeye yönelik bir girişimi hangi insani ve İslami duyarlılıkla mazur görmek imkanı vardır.

Bu Türkiye'ye ne dinimize yakışmamıştır. Bunu hep birlikte tespit etmeli ve ilan etmeliyiz. Ama şunu da sormalıyız hangi ortamda bu çocuklar yetişiyor? Nerede yanlış yapıyoruz, bunun arkasında ne var? bunu elbette sormalıyız. Kahramanlarımız kimler? Bizim cumhuriyetimizin temel anlayışıyla bu anlayışların bir ilgisi olabilir mi? Buralara niye geldik? Nedir laiklik? Bunu hepimizin içimize, yüreğimize sindirmemiz lazım. Laiklik, dünyanın bu bunalımlarının sona erdirilmesinde, toplumların çağdaş insanlar yetiştirebilmesinin de temel anlayışıdır. Laiklik ilkesinin özünde düşünce özgürlüğü vardır. Laikliğin kalktığı bir ortamda düşünce özgürlüğünün yerini dogmalar alır, dayatmalar alır. Laiklik, kendi inancını sahiplenme, başkasının inancına da saygı göstermedir, ikisi de bir aradadır. Önümüzdeki dönem dünya için güç olacak" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Baykal, konuşmasında Papazı vuran çocukla ilgili, "Ah yavrum ah, senin bu cinayetin hakkında 'Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşı Veli ne der' bir an için sordun mu bunu kendine? Bu topraklara Haçlı seferleri yapılmış, o seferin muhatabı bu insanlar gülmüş geçmişler. '72 millet' bir demişler, kıllarını kıpırdatmamışlar. Avrupa Orata Çağ karanlığını yaparken biz bunları söylemişiz. Biz bunları dünyaya anlatacağız. Başsağlığı dilekleri yetmez ona göre bir eğitim, kültür politikası, bir siyaset anlayışı ortaya koyacağız" açıklamasında bulundu.

Baykal dokunulmazlıklar konusuna da değindi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mal varlığı açıklamasını eleştirirken, "Dokunulmazlıkların kaldırılması, Türkiye'de temiz bir dönem açılmasının ön şartıdır" diyen CHP Lideri, "Bunu gerçekleştirmeden Türkiye'de yolsuzluklarla mücadelede başarı sağlanamaz. İşadamı, bürokrat, siyasetçi üçgenini kırmalıyız, bu kısır döngü kırılmadan Türkiye'nin önünün açılması mümkün değil. Bir servet beyanının önem kazanması için'f0u üstlenilmeli ve insanlardan özür dilenmelidir. Bu önce doğru olması lazım. Beyanı yapanın gizli kasasının olmaması gerekir, mal varlığının birilerinin üzerinde olmaması lazımdır. Yaşam tarzıyla o beyanın birbirine desteklemesi lazımdır. Çocuklarımı falan filan okutuyor, oturduğum evin birazını birileri veriyor alıyor. Nedir çerçeven kardeşim? Senin harcama sınırın ne? Hem arkadaşlarımın hem kendimin parasını harcarım dediğin zaman, o verdiğin mal beyanının bir anlamı olur mu? Siyaset adamı hesabını verebilmelidir, kazancını kamuoyuna net bir şekilde anlatabilmelidir. meşru, helal kazanç başımızla beraber. Ama helal olmayan, kazanç da haram zıkkım olsun" dedi.

Reklam
Reklam