İSTANBUL (İHA) - Dr. Siyami Ersek Hastanesi Kronik Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi gören Şükrü Kaya Karaca'nın ölümünden sorumlu tutulan Hemşire Seda Yavuz hakkında "kasten adam öldürmek" suçundan 30 yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle dava açıldı. Karaca ile aynı gün ölen yoğun bakım hastaları İsmail Dönertaş ve Murat Özkaynak'ın ölümüyle ilgili adli soruşturma ise, Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek rapora göre şekillenecek.
Üsküdar Cumhuriyet Savcısı İskender Görgülü tarafından hazırlanan iddianamede, olay tarihinde yoğun bakım ünitesinde 07.00-19.00 saatleri arasında nöbetçi hemşire olarak çalışan Seda Yavuz'un, Hamiyet Obuz, İsmail Dönertaş, Murat Özkaynak ve Şükrü Kaya Karaca'ya baktığı anlatıldı. Saat 14.00'te İsmail Dönertaş'ın; 16.30'da ise Murat Özkaynak'ın öldüğü anlatılan iddianamede, İzmir'de kalp ameliyatı geçirdikten sonra hastaneye sevk edilen Şükrü Kaya Karaca'nın aynı gün saat 15.00'de bir ara kalbinin durduğu, doktorların ve Seda Yavuz'un müdahalesi sonucu hastanın kalbinin tekrar çalışmaya başladığı anlatıldı. İddianamede, saat 19.00 sıralarında Seda Yavuz'un kendi ifadesine göre, Şükrü Kaya Karaca'nın kan gazındaki potasyum değerinin düşük seyretmesi üzerine potasyum ampullerinden birini şırıngaya çektiği anlatıldı. Seda Yavuz'un hastaya potasyum enjekte edeceği sırada, odaya ilaç almaya gelen hemşire Öznur'la karşılaşması üzerine tedirgin bir tavırla potasyum ampulünü çöpe attığı, şırıngayı da enjekte edemeden cebine sakladığı anlatıldı.
Bir süre meslektaşıyla oturup sohbet eden Seda Yavuz'un, hemşire Öznur'un bilgisayarda hasta kayıtlarını incelediği sırada, hasta Şükrü Kaya Karaca'nın başına geçtiği, hemşire Öznur'un ise tedirgin tavırlarından şüphelendiği Seda Yavuz'u izlediği anlatıldı. Hemşire Seda Yavuz'un arkası kendisine dönük bir şekilde hastanın başucunda serum setini tutup bir şeylerle uğraştığı ve boş enjektörü çöpe attığını gören hemşire Öznur'un, kendisiyle göz göze gelince panikleyerek yüzü kızaran Seda Yavuz'a, "Ne yapıyorsun Seda" diye bağırdığı anlatıldı. Seda Yavuz'un, "Bir şey yok. Serum hızlı gidiyor, onu kontrol ettim" cevabını verdikten bir dakika sonra monitörün düz çizgi gösterdiği belirtilen iddianamede, Seda Yavuz'un telaşla "Hastanın tansiyonu düştü, doktora haber verelim" diyerek doktor çağırdığı belirtildi.
Müdahalelere rağmen 70 yaşındaki Şükrü Kaya Karaca'nın hayata döndürülemediğinin bildirildiği iddianamede, hemşire Öznur'un Seda Yavuz'a, "Sen hastaya bir şey enjekte ettin. Gördüm. Ne enjekte ettin?"diye sorduğu anlatıldı. Seda Yavuz'un bu soruyu geçiştirdiği, bir müddet sonra da gelip, "Sen ne demek istiyorsun" diye çıkıştığı ve aralarında tartıştıkları belirtilen iddianamede, Şükrü Kaya Karaca'dan alınan kanda potasyum değerinin saat 18.17 itibariyle 4.8 mmol/L iken, saat 19.25'te 15.1 mmol/L çıktığının belirlendiği ifade edildi. Maktule serum şişesinden değil de boynundan potasyum enjekte ettiğini kabul ettiği, günün yorgunluk ve stresin
nedeniyle bir anlık dalgınlık sonucu şırıngayı serum şişesine zerk edeceği yerde boyun yolundan direkt zerk ederek hastanın ölümüne sebebiyet verdiğini söyleyen Seda Yavuz'un, hata yaptığını sonradan anladığını anlattığı öğrenildi. Meslektaşı Öznur ile göz göze geldiğinde panikleyip yüzünün kızarmasını ise, hatasının farkına varması sebebine bağladığı söyleyen Seda Yavuz'un kendisini, dalgın biri olmadığı, hiçbir psikolojik probleminin bulunmadığı, dikkatsizlik sonucu böyle bir olaya sebebiyet verdiği için üzgün olduğu, ötenazi taraftarı olmadığı ve öldürme kastı bulunmadığı şeklinde savunduğu öğrenildi.
İddianamede ayrıca, Seda Yavuz hakkında yürütülen İsmail Dönertaş ve Murat Özkaynak adlı hastaların ölümleriyle ilgili soruşturmanın ise, Adli Tıp raporu geldikten sonra incelenerek başlatılacağına yer verildi. Beş aydır Paşa Kapısı Kadın ve Çocuk Tutuk Evi'nde bulunan Seda Yavuz, önümüzdeki günlerde Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim önüne çıkacak.