Her 10 kadından 1’inde var! Nedeni net olarak belli değil

Üreme çağındaki 10 kadından 1’inde görülen Endometriozis; endometrium yani rahim içi duvar tabakasının rahim dışı bölgelerine yerleşmesiyle oluşan bir hastalıktır. Kişiden kişiye göre farklı seviyelerde ortaya çıkan hastalığın neden kaynaklandığı sorusunun henüz bir yanıtı yok.

Endometriozis, üreme çağındaki 10 kadından 1’inde görülen bir hastalıktır. Endometriozis yerleştiği dokuya göre farklı seviyelerde belirtiler gösterebilir. Endometriozisin neden kaynaklandığına, tıp bilimi henüz net yanıtlar veremiyor. Bu hastalık özelinde kabul görmüş çeşitli teoriler mevcut. Bu teorilerden en önemlisi, menstruasyon kanaması sırasında, adet kanaması olarak dökülen rahim içi dokusu olan endometriumun, ters yönde tüplerden karın içi boşluğuna akarak bu bölgelerde hastalığa yol açması durumudur.

Reklam
Reklam

SEBEBİ AÇIKLANAMIYOR

Bununla birlikte, kadınların neredeyse %90’ında retrograd menstruasyon durumu fizyolojik olarak mevcuttur. Yani bu durumda bazı kadınlarda endometriozis gelişirken bazılarında neden gelişmediğinin sebebi net olarak açıklanamıyor. Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu konu hakkında bilgiler verdi.

ENDOMETRİOZİSİNİN NEDENİ BİLİNMİYOR

Endometriozisin nedeni kesin olarak bilinmiyor. Fakat yapılan moleküler çalışmalarda, endometriozis hastalığının oluşumuna, çeşitli genetik değişikliklerin etki ettiği saptandı. Bu çalışmalar bizlere, var olan genetik bozuklukların, sonradan kazanılmış olabileceği gibi, doğuştan gelen genetik değişiklikler de olabileceğini söylüyor. Dolayısıyla, endometriozis hastalığıyla karşı karşıya kalan bir anneniz ya da ablanız varsa, sizin de endometriozis hastalığına yakalanma riskiniz artmış demektir.

ENDOMETRİOZİSİN HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

Endometriozis problemi yaşayan kadın hastaların ortalama % 70 kadarı doğal yolla gebe kalabilir. Geriye kalan % 30’luk kısmı da ideal bir cerrahi işlemin devamında kendiliğinden gebe kalabiliyor. Hastalarda nadir olarak infertilite tedavisine ihtiyaç duyulabilir. Üstelik endometriozis sonrası yapılan tüp bebek tedavisinde başarılı sonuç oranı da yüksektir. Halk arasında doğru bilinen yanlışlardan biri gebeliğin endometriozisi tedavi ettiği bilgisidir. Kadınların, gebelik döneminde, endometriozisin yarattığı şikayetler geçici olarak hafifleyebilir. Fakat bu endometriozisin kendiliğinden tedavi olarak ortadan kalktığı anlamına gelmez.

Reklam
Reklam

Endometriozis tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bu konuda 3 farklı tedavi alternatifi mevcuttur.

  • Ameliyat
  • Hormon içerikli ilaçlar
  • Ağrı kesici ilaçlar

Ameliyatın şartlarına uygun olan hastaların, laparoskopik yöntemle yapılacak olan endometriozis ameliyatı için tecrübeli cerrahları tercih etmeleri çok çok önemlidir. Çünkü endometriozis ameliyatları, ileri teknik gerektiren ve onkolojik cerrahi prensiplere göre yapılan ameliyatlardır. Bu aşamada dikkat edilmesi gereken noktalardan biri endometriozis ile tutulu tüm dokuları çıkarırken aynı zamanda yumurtalıkların sağlığını gözetmektir. Bilinmelidir ki, endometriozis hastalarının yalnızca kisti alınırsa ameliyat sonrasında semptomları ortadan kalkmayacaktır. Ağrıya yol açan endometriozis ile tutulu dokuların tamamıyla çıkarılması önem taşır.

AĞRILAR RUTİN YAŞAMIN BİR PARÇASI OLMAMALI

Endometriozisin, büyümesi, yayılması östrojene bağımlıdır. Bu nedenle medikal tedaviye yönlendirdiğimiz hastalarda, östrojen üretimini azaltan veya durduran ilaçları tercih ediyoruz. Bahsettiğim ilaçlar, doğum kontrol hapları, gestagen içeren ilaçlar veya GnRh analoglarıdır. Ağrı, endometriozis hastası olan kadınların rutin yaşamlarının bir parçası haline geliyor. Sürekli ağrı kesici almak, maalesef ilerleyen süreçlerde, ağrıların olduğundan daha yüksek seviyelere çıkmasına neden olabiliyor. Kadınlar maruz kaldığı bu kronik ağrılarla yaşamak zorunda değiller. Endometriozis tedavisini olmuş olduğu halde hala ağrı çeken nadir hastalar da vardır. Bu durumda olan kişilere, multidisipliner yaklaşarak ağrı terapisi düzenlenebilir. Sonuç olarak, endometriozisli her hastanın yönetimi, o kişiye özel olarak belirlenmelidir. Ameliyat önerilen hastaların ise bu konuda deneyimli cerrahlar tarafından yönetilmesi önem taşır.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: