Her bel ağrısı bel fıtığı değil

KOCAELİ (İHA) - Nöroşirurji Uzmanı Prof. Dr. Tuncer Süzer, her bel ağrısının bel fıtığı anlamına gelmediğini, her bel fıtığının da ameliyat gerektirmediğini belirterek, bel ağrısının yeterince bilinmediğini ifade etti.

Günümüzde her 10 kişiden 8'inin hayatı boyunca en az bir kez yaşadığı bel ağrıları, özellikle ağır işlerde çalışan ve uzun süre masa başında oturmak zorunda kalanları daha fazla etkiliyor. Ancak uzmanlar, her bel ağrısının bel fıtığı anlamına gelmediği gibi her bel fıtığının da ameliyat gerektirmediğini belirtiyor. Konunun daha çok bilgisizlikten kaynaklandığının altını çizen Anadolu Sağlık Merkezi Nöroşirurji Uzmanı Prof. Dr. Tuncer Süzer, "Yerden bir şey alacağımız zaman eğilip o cismi havaya
kaldırmak, bel sağlığı konusunda edinilen yanlış alışkanlıkların başında geliyor. Oysa yere çömelerek o cismi elimize alıp kalkmak bele daha az yük binmesine sebep oluyor. Ters ve ani hareketler omurları zorladığı gibi, soğukta kaldığımız zaman bel kaslarımızda spazm gelişerek bel ağrısına yol açıyor. Çalışanların da bel sağlıklarını korumaları gerekiyor. Çok uzun süre masa başında çalışılıyorsa saat başı ayağa kalkıp 10 dakika yürümek veya uzun süre ayakta çalışılıyorsa kısa aralarla oturarak veya uzanarak beli dinlendirmek büyük önem taşıyor. Ayrıca ayakta dururken veya otururken mutlaka vücut pozisyonumuzun düzgün ve dik olmasına dikkat etmek gerekiyor. En sık yapılan yanlışlardan biri de kiloya dikkat etmemek. Her fazla kilo, bel omurlarımıza ve disk yapılarına birkaç kat fazlasıyla yük bindirerek ağrılara sebebiyet veriyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam

İnsanların büyük çoğunluğunun ömürleri boyunca en az bir kez bel ağrısı çektiğini kaydeden Prof. Dr. Süzer, bu ağrının başka hastalıkların habercisi olabileceğine de dikkat çekti. Süzer, "Bel ağrısı sürekli bir hal aldıysa, şiddeti arttıysa veya ağrının tipi değiştiyse bazı önemli hastalıkların habercisi olabilir" dedi.
İnsanların her bel ağrısının bel fıtığı zannettiğini ifade eden Süzer, "Bel fıtığında bel ağrısı görülür, fakat her bel ağrısı bel fıtığı anlamına gelmez. Zorlamalara veya ani hareketlere bağlı olarak bel kaslarımızda meydana gelen spazm en sık görülen bel ağrısı sebeplerinden birisidir. Bunun dışında, omurlarımız arasında yer alan "disk" dediğimiz yapılar yaş ilerledikçe dejenere olurlar ve içlerindeki su miktarı azalınca bel ağrısına yol açarlar. Ayrıca omurlarımızı birbirine bağlayan 'faset'
dediğimiz eklemlerden kaynaklanan problemler bel ve kalça ağrılarına yol açarlar. Bel fıtığı teşhisi için hastanın hekime anlattığı ağrı hikayesi çok önemlidir" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Prof. Dr. Tuncer Süzer, ameliyat gerektiren bel fıtığı hastalarını ise şöyle sıraladı:
"İlaç tedavisi ve fizik tedavi ile ağrıları geçmeyen ve günlük işlerini yapmakta zorlanan hastalar, ayağında kuvvet azalması olan, çekilen MR'da bir disk parçasının koparak sinire baskı yaptığı tespit edilenler, idrar kaçırma şikayeti başlayan hastalar ve düşük ayak dediğimiz ani kuvvet kaybı olan hastalardır".